36:Bölüm:Baba Fırçası

Start from the beginning
                                    

"Kolay gelsin baş konserim. Bu iyiliğinizi unutmayacağım.

Babam elini baş komsere uzatmış babacanca gülümsüyordu. Baş komserde aynı şekilde karşılık vererek kendisine uzatılan eli sıktı. Bu hareket bile yeni müttefiklerin kurulduğunun işaretiydi. Ben öylece onları izlerken kollarımı sıkıca tutan iri ellerle birlikte kendime geldim ve Toygar'in çekiştirmeleriyle babamı ve Engin'i arkamızda bırakarak odadan, karakoldan hızlıca çıktık. Toygar uzun boyunun avantajıyla önümden hızla yürüyüp beni çekiştirirken peşinden koşmak zorunda kalıyordum. Biran ayağım sarsaklayıp düşecek olsam da Toygar pek umursamsamadan çekiştirmeye devam etti.

"Biraz yavaşlar mısın?

Sonunda kendimizi karakoldan dışarıya attığımızda gökyüzü kendini alacakaranlığa bırakmış ve biz gibi hava sertçe tenime işlemişti. Toygar da anında üşüdüğümü hissetmiş olacak ki kollarını etrafıma dolayıp bedenimi sarmaladı. Bulunduğumuz yerede anında durunca bende tüm düşüncelerim ve bütün gün yaşadıklarım buhar olup uçtu. Yüzüne bakabilmek için başımı arkaya yatırıp çenemi dikleştirdim.

"Baban hazır yeni müttefikiyle uğraşırken o gelene kadar seninle özlem gidereceğim güzelim.

Toygar beni zifiri gözetimi hakimiyetine alırken dudaklarımı ona sundum ve oda davetimi anında kabul ederek dudaklarımızı buluşturdu. Dudaklarını bu gün benim yanımda Bihter'e karşı olan tutumu yüzünden intikam alma hırsıyla dudaklarını dişlerimin arasına alıp sertçe öpüyordum. Toygar ise aynı intikamı uyguluyor olacak ki aynı şekilde karşılık veriyordu. İkimizde birbirimizin özlemi ve hırsıyla inledik. Giydiğim topuklulara ilk defa minnet duyarak Toygar'in boyuna biraz daha yaklaşmıştım ve kollarımıda boynuna dolayarak onu kendime daha çok çektim. Sarıldığım sert vücudu hissederken onu bir kez daha çok istedigimi fark ettim. Dudaklarımı dudaklarından ayırıp başımı omzuna yasladım ve boğuklaşmış sesimle konuşmaya başladım.

"Angut filansın ama ben bu anguta gün geçtikçe daha çok seviyorum.

Kulaklarımda hissettiğim nefesiyle birlikte küçük kahkahasını benden esirgemedi. Bir eli belimi bir elide saçlarımdaki yerini alınca okşamaya başladı. Dudakları saçlarım öpücükler kondurmaya başlamış ve böylelikle bende cevabımı almış ve mutlulukla gülümsemeye başlamıştım. Toygar'in boynuna daha çok sokulup baharat kokusunu içime çektim ve gözlerimi kapatıp kokusuyla mest oldum. Gözlerimi açmadan aklımdakileri söylemenin vakti geldiğine karar verdim.

"Beni bırakıp o sürtükle nasıl gidersin?

Toygar koca bir kahkaha atıp ellerini benden ayırmadan geri çekildi çekildi dudaklarıma ani fakat derin bir öpücük bırakıp geri çekildi. Ben yaptığı hareketle biran şaşırıp sonrasında kaşlarımı çatmaya başladım. Toygar'in iki elide yanaklarımdaki yerini alıp alınlarımızı birleştirdi. Gözlerimizin arasında milimler varken bakışlarını benden bu saniyeliğinede olsa ayırmadan sıcak nefesini dudaklarımda hissederek konuştu.

"Küfür etmek ağzına hiç yakışmıyor güzelim, bırakta ben küfür edeyim. Seni şikayet etmemesi için onunla gitmeye mecburdum. Seni bir saniye bile o parmaklıklarında ardında bırakmamak için her şeyi yapardım.

Zaten Toygar'i karakolda gördüğüm ilk an affetmiş ve Bihter cadısını o an unutmuş gitmiştim. Bu sefer Toygar'in boynunu kırarcasına sarılıp gözlerimi kapadım. Ben bu adamı hakedecek ne yapmıştım ki. Ben ona delicesine aşık olmuş ve sanki onsuz nefes alamayacak hale gelmiştim. Toygar'da kollarını belimin etrafına sarmalayıp beni kendine daha çok çekti. Dudakları boynuma öpücükler kondurmaya başladığında huylanmış ve gıdıklanmaya başlamıştım. Ağzımdan ufak ufak kıkırtılar çıkmaya başlarken Toygar'in sesini kulaklarımda işitiyordum.

Asi Koruma (Tamamlandı)Where stories live. Discover now