2.Bölüm:Pişmanlık

88.2K 3.1K 276
                                    

multimedya:Toygar

Hani çok mutlusunuzdur, her şey yolundadır fakat aniden olaylar tersine döner, kalbiniz kafanızın içinde atar ve kalbinizin ritmini sayarsınız. Yüzünüz karıncalanır, eliniz, ayağınız tutmaz. İşte şuan da ben aynen bu durumdayım. Morarıp kapanan gözlerim bile ardına kadar açılmıştı. Kardeşlerim, herkesten sakladığım ailem... Toygar onları nasıl, nerde bulmuştu? Kapı açıldı ve izbandut tipli adamlar ellerinde kardeşlerimle birlikte odaya girdiler. İkisinin de görünürde hırpalanmış ve yaralanmış hali yoktu ama fazlasıyla korkmuş görünüyor ve ağlıyorlardı ağızlarındaki çabut parçası ise seslerinin boğuk çıkmasına neden oluyordu. Kızlar bana bakarak bir şeyler mırıldanıyorlardı. Sandalyeye bağlı halde çırpınmaya başladım. Bağlı ellerime ve ayaklarıma lanetler okuyarak başarısızlıkla kurtulmaya çalıştım.

"Şişt. Sakin olun kızlar. Kurtulacağız, tamam mı? Ağlamayın bebeğim.

Bakışlarımı kızlardan çekip Toygar'a baktım ve her hareketimi büyük bir zevkle izleyen gözlerle buluştum. Yine suratında iğrenç sırıtması vardı. Üzerindeki siyah çeketi çıkarıp köşeye attı ve siyah gömleğinin manşetlerini kıvırmaya başladı. Hemen dibimde duruyordu ve bende hemen ayaklarının altında yatıyordum. Lanet sandalyeden kıpırdayamıyordum.

"Kardeşlerimi bırak!! 

Lafımı bitiremeden karnıma tekme yedim. Ağzımdan yüksek sesli inleme çıktı. Anlaşılan abi kardeş kaburgalarıma çalışıyorlardı. Ara vermeden diğer darbelerinide indiriyordu. Birden sandalyeden kurtulma çabalarını ve kızları unutmuş canımın derdine düşmüştüm. Acı dayanılmaz olduğunda transa geçmiştim. Artık kaburgalarımı hissedemiyor ve uyuşmuş haldeyim. Büyük mafyamız, Toygar ise iyice delirmiş durumdaydı. Durmamaksızın tüm stresini vücudumdan çıkarıyordu. Kızların ağlamaları şiddetlenmiş mırıltı sesleri yükselmişti. Gözlerimi sımsıkı kapamış ve çığlık atıp kızları daha fazla korkutmamak için acımı içimde yaşıyor ve dudaklarımı kanatırcasına ısırıyordum. Ne kadar süre geçmişti bilmiyorum ama benim için geçen uzun dakikaların ardından Toygar birden durdu.

"Benden bu kadar kolay kurtulamazsın. Çözüm şunu, karşıdaki demire kelepçeleyin.

Gözlerimi açacak halim yoktu, çok yorgun düşmüştüm. Odada kızların ağlama seslerinden başka hiç bir ses yoktu. Birileri bedenimi sandalyeden kurtarıp kaldırdı. Bacaklarımı yerde sürüyerek ilerlettiler. Kollarım başımın üzerine kaldırılıp soğuk, yüksek demirlere kelepçelendi. Sadece parmak uçlarım yere değiyordu. Kollarım tüm vücudumun ağırlığını taşıyordu. Bende Asi'ysem tırssam bile kuyruğumu dik tutup Toygar'ın sınırlarını zorlayacaktım. Gözlerimi zorlada olsa arallayıp karşımda tüm iştihamıyla dikilen Toygar'a karşı konuşmaya başladım.

"Cık cık cık. Hadi ama Toygar'ım yapacağın en iyi işkence bu mu? Hiç yaratıcı değilsin. Sanırım şimdiki sahnede kafama silah dayayacaksın ve silah patlamadan birinin beni kurtarması gerekecek. Ama maalesef öyle bir durum söz konusu değil. Çünkü ne sen beni öldürecek cesarete sahipsin ne de benim bir kurtarıcım yok.

Toygar söylediğim hiç bir sözden etkilenmemişti adam fazlasıyla dumurdu. Tepkisizliği fazlasıyla sinirimi bozmaya başlamıştı. Yanımdaki adamlar beni iyice bağlayıp uzaklaştılar. Toygar adımlarını bana doğru atmaya başladı. Tam önümde durup kulaklarıma doğru eğildi.

"Klasikleri severim. Ama bu gün yaratıcılığım fazlasıyla üstümde, şanslı kız seni.

Toygar benim söylediklerimden etkilenmemiş olabilirdi. Fakat ben onun sözleriyle fazlasıyla ürpermiştim. Gözlerim tam karşımdaki kızlara kaymıştı. Ağlamaları dinmişti. Fakat ürkek bakışlarıyla beni izliyorlardı. Onlara daha fazla zarar gelmeden buradan çıkarmalıydım. Ama aptal çenem yüzünden elime yüzüme cıvamıştım. Toygar iri gövdesini aramıza sokarak kızlarla bakışmamı kesmişti.

Asi Koruma (Tamamlandı)Where stories live. Discover now