Yixing kucağında uyuyan bebeği yatakta yatan adamın görüş alanına soktu. Onu rahatlatmak için sakin bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Jongin burada babası. Uyuyor şu an ama o iyi merak etme."

Yifan yorgunlukla nefesini verip gözlerini kapattı. Şimdi sakin duruyordu ve odadakiler onun biraz sonra uyuyacağına neredeyse emindi.

"Baek ne zaman uyanacakmış? Doktorlar ne diyor?"

"Birkaç güne uyanır muhtemelen. Kaburgaları ciğerine batıp iç kanamaya sebep olmuş dediler. Boynunda falan bir şey yok neyseki fakat ezikler çok vücudunda seninki gibi. Ama o güçlü bir adam. İyi olacak biliyorsun."

"Değil Sehun. Onu sen de çok iyi tanıyorsun. Benim kocam dünyadaki en narin insan olabilir. Nasıl dayanacak? O tırnağını derin kesince bile uzayana kadar ağlardı. Nasıl kaldıracak vücudu?"

Yifan konuşmakta zorlansa bile fısıltıyla söylemişti bunları. Yüzünde mimik yoktu ama yaşlar hiç durmadan dökülüyordu.

Seulgi Yifan'ın diğer tarafına geçip onu rahatsız etmemek için dikkatlice oturdu yanına.

"Dayanacak. Eskiden kendisi de çocuk gibi davranırdı ama bir şeyler değişti. Yifan onun artık bir oğlu var. Kocası var, biz varız. Gitme lüksü yok. O yüzden dayanacak. Sorumluluklarına önem veren biri oldu hep. Kendini bunları düşünüp de yorma artık. Hadi biraz uyu istersen."

Hemşire gelip Yifan'ın yatağını rahat bir pozisyona soktu ve ağrıları için serumuna bir şeyler kattı. İlaçlar yüzünden olsa gerek yorgun adam itiraz etmeden uyumuştu.

Sehun onun çürük içindeki vücudunu yüreğindeki sızıyla izlemişti.

****

Yifan'ın annesi kalp hastası olduğu için onun ailesine kazadan bahsetmemişlerdi. Zaten Çin'den oraya gidip yapacak bir şeyleri de olmadığı için boşuna endişelendirmek istememişti onları Sehun. Hastaneye Baekhyun'un anne ve babası gelmişti sadece. Onlar da perişan halde koridorda bekliyorlardı. Zaten geceden beri kucaktan kucağa gezen Jongin'e ise Seulgi dayanamamış eve götürmüştü. Şimdi hastanede sadece Sehun ve Baekhyun'un anne babası vardı. Sık sık doktor ve hemşirelerle görüşüyorlardı fakat çok da büyük bir gelişme yoktu. Kötü bir şey olmasından iyiydi yine de.

Kazadan iki gün sonra akşama doğru uyandı Baekhyun. Herkesin tahmin ettiği gibi oldukça korkmuş ve şaşkın görünüyordu. Kazanın olduğu akşama dair ise hiçbir şey hatırlamıyordu. Doktora göre bu onun travmayla başa çıkma şekliydi ve bir bakıma psikolojisinin iyiliği açısından vücudu kendini rahatlatıyordu. Şimdilik ilaçların etkisiyle çok fazla ağrısı yoktu ama dikişleri ve kırıkları yüzünden oturamıyordu bile. En az 10 gün daha hastanede kalıp doktor gözetiminde iyileşmeliydi.

Baekhyun'un annesi öğle yemeği sırasında Sehun'u yanına çağırdı. Özel bir şey konuşmak istiyor gibi duruyordu ve zaten mizacı sert olan kadın bu hareketiyle onu ürkütmüştü.

Sehun yanına gidince koridordaki sandalyelere oturdular ve Bayan Byun vakit kaybetmeden konuşmaya başladı.

"Sana söyleyeceğim şeyleri az çok tahmin etmişsindir ya da aklından geçirmişsindir Sehun. Her ne kadar kazadan Yifan ve Baekhyun etkilenmiş gibi dursa da hiç öyle değil aslında. En çok Jongin etkilendi biliyorsun. Kız kardeşin ve kocası sağolsunlar ellerinden geldiğince ilgilendiler torunumla. Sen de yapabileceğinin çok fazlasını yapıyorsun ama sürekli ya hastanedesin ya restoranda. Jongin'in durmadan kucakta oradan oraya sürüklenmesine yüreğim hiç razı olmuyor. Size de yük olmak istemiyorum."

Sehun bu konuşmanın altından ne çıkacağını çok merak ediyordu. Kafasını sallayıp dinlemeye devam etti.

"Diyeceğim o ki, Jongin'e en azından Yifan ve Baekhyun toparlanana kadar bir bakıcı bulalım ha? Düzenli olarak uyumasına ve yemesine dikkat edecek biri iyi olurdu cidden. Ben bakardım aslında ama Baekhyun'u bırakamam. Senden ricam bize yardımcı olabilecek iyi birini bulman. Seul'de yaşasam ben bulurdum fakat kimseyi tanımıyorum. Hiç değilse babaları iyileşene kadar bakacak biri olsun."

Genç adam onun söylediklerini haklı buldu. Kendisi arakadaşlarının çocuğuna hangi şartta olursa olsun sonuna kadar bakmaya razıydı ama her yere yetişemiyordu ve profesyonel bir bakıcının ne kadar da iyi olacağını düşünüyordu.

Bayan Byun'a bu konuda yardımcı olma sözü verdi. Şimdiyse gerçekten güvenilir birini nasıl bulacağı kafasını kurcalıyordu. Belki de Jongin'i ilk aldıkları bebek evi yardımcı olurdu.
***
Ay öldürecektim kıyamadım Baekris'e ::>_<::

Düzenlerken Seulgi'yi bu kadar ağlak bir tip yaptığıma inanamadım, yıkıldı dağ gibi kadın...

Hello Kitty//SekaiWhere stories live. Discover now