27.Bölüm:Mutsuz Yıllar

Start from the beginning
                                    

   Ses bandı kesildiğinde sıkıca kapadığım gözlerimi açtım ve yarattığım enkaza bakışlarımı diktim. Titreyerek ağzımı açmış tam konuşacakken Toygar hışımla yanı.daki telefonunu alıp duvara fırlattı. Telefonun parçalanma sesi odayı doldururken ağzımdan hıçkırık kaçtı ve akan göz yaşlarımın varlığının farkına vardım.

   "Toygar yalvarırım beni dinle! Biliyorum suçluyum, Allah beni kahretsin ama bak inan pişman oldum. Evet önce senden nefret ettim arkandan iş çevirdim ama inan sonra yanlış yaptığımın farkına vardım. Ama artık seni seviyorum Toygar. Ben sana aşık oldum.

   Her söylediğim onu sakinleştirmek yerine dahada sinirlendiriyor ve anlındaki damarın belirginleştiğinin farkına varıyordum. Son itiraflarımla birlikte koca bir kahkaha attı. Bana inanmıyordu, bana gram güvenmiyordu ve haklıydıda. Her şeyi ama her şeyi mahvetmiştim. Sert sesi kulaklarıma dolarken sesli bir şekilde ağlamaya başladım.

    "Tek kelime etmeye kalkma! Nasıl bu kadar düşebildin? Ayla'yla arkamdan iş çevirecek kadar mı alçaldın? Söylesene düşmanının yatağına girmek nasıl bir his?

    Son sözlerimi kalbimi yerinden sökerken diyecek tek söz bulamamıştım. Ne diyebilirdim ki? Ona kızamadım ki, her şeyiyle haklıydı. Ona cevap veremeden gözlerinin içine bakarak ağlamaya devam ediyordum. Toygar ihanete uğramış bakışlarını bana gönderip kafasını sağa sola salladı.

   "Hiç bir boka değmezsin. Farklısın sanmıştım ama yanılmışım.

   Bana arkasını dönmüş ve odadan çıkacakken yataktan hızla çıkıp kendimi yere, hemen önüme attım ve bacaklarına yapıştım.

    "Toygar lütfen gitme. Özür dilerim, yalvarırım. Yeter ki gitme. Özür dilerim.

   Son kez tiksintiyle bana bakıp bacaklarına doladığım kollarımı sertçe tuttu. Kollarımın ağrısını hissetmeden yalvarmaya devam ediyordum. Bedenimin biran yerden havalanmış ve sonra kendimi duvara çarparken bulmuştu. Ben ayağa kalkıp arkasından koşana kadar evin kapısı suratıma çarpılmıştı. Acıyla gözlerimi kapayıp dizlerimin üzerine düştüm. Yanaklarımdaki yaşlar zemindeki yerlerini alırken aşkıma ağlıyordum. Yenilgime ağlıyordum. Kaybettiğim erkeğime ağlıyordum. En çokta kapıyı çarpmadan hemen önceki sözlerine...

  "Sen gerçekten fahişesinin tekisin.
 
****
31 Aralık akşamı Toygar'dan

   "Ahhh!!!

   "Gollll!!! Ulan golll!!!

   Ben sevinçle bağırırken yanımdaki hatunumun somurtup yenilgiyle inlemesi gülmeme neden oluyordu. Oyunun başında beni karşısına almakla büyük hata etmişti. Benimle oyun olmayacağını ona bir ara ayrıntısıyla anlatmalıydım ki. Gerçi bu yenilgi ona yetecek gibiydi. Odanın açılan kapısıyla sessimiz kesilmiş ve ikimizinde başı otomatikman kapıdaki çok sevgili(!) halama dönmüştü. Ayla bir şeyler geveliyordu fakat dinlemiyordum ve dinlemiş gibi görünmeye çalışıyordum. Rahat ve boş bakışlarımı ona gönderirken içimden bu güzel anımızı bozduğu için küfür ediyordum. Yandan Asi'ye bakış attım ve biraz sinirli birazda somurtgan bir halde Ayla'ya bakıyordu. İşte benim hatunum. Asi'yle geçen her geçen süremde birbirimize ne kadar benzediğimizi görüyordum ve bu benim fazlasıyla hoşuma gidiyordu. Ondan nasıl nefret edebilmiştim aklım almıyor.

    Asi kendinden emin bir şekilde koltuktan kalkıp dikleşti. Güçlü görüntüsüyle herkesi kendine hayran bıraktığının farkında mıydı acaba? İçimi çektim ve hatunumun arkasından bir kez daha hayranlık ve beğeniyle baktım. Ayla'nın yanına geldiğinde birbirlerine attıkları bakışlar gözümden kaçmamıştı. Aralarında benim bildiğim düşmanlıktan daha fazlası vardı ve bu beni rahatsız etmişti. Asi arkasından kapıyı kapattığında Ayla'da kendini koltuklardan birine bırakmıştı.

Asi Koruma (Tamamlandı)Where stories live. Discover now