Hayat Seninle Güzel

29. Bölüm

Bahçeye çıktığımızda Ahmet abi ve Canımı yaşlı amcalarla konuşurken gördüm. Gerçekten nişanlarında neden bu yaşlı amcalarla konuşuyorlar ki? Git eğlen, dans et, hiç olmadı yaşıtlarınla konuş! Bugün senin nişanın var niye oturup yaşlı amcalarla konuşuyorsun ki?

Onlara yaklaştığımda Ahmet abi hala amcalarla konuşuyordu. Neşe beni gördüğünde gülümsedi ama Ahmet abinin yanından ayrılmadı. Onların yanına vardığımda Ahmet abiyle iki amcanın bir şeyler konuştuğunu Neşenin de onları dinlediğini fark ettim. Biraz sıkılmış gibiydi.

" Sizin gibi centilmen beylere böyle güzel bir kızı işle sıkmak hiç yakışmıyor." diyerek yanlarında durduğumda amcalar tanıdık geldi ama çıkaramadım, sanırım ekonomi haberlerinden tanıyorum.

" Ah, biz sizi sıktığımızı fark edememiştik Neşe hanım. Özür dileriz bu kabalığımız için." diyen adama Neşe cevap verdi.

" Olur mu hiç öyle şey? Sıkılmıyorum ben." dedikten sonra bana dönüp gülümsedi ve diğer koluma girdi. Bu sırada bir şey anlatmak ister gibi kolumu biraz sıktı. Yanlış bir şey mi söyledim ben?

" Sizi ikizimle tanıştırayım Ömer Sancaktar," dedikten sonra bana döndü ve devam etti. " Ömerciğim elbette ki biliyorsundur ama Çevre ve Şehircilik bakanımız Bahattin Bey. Bahattin bey, Cedinin üniversiteden hocasıymış." dediğinde şaşkınlığımı ne kadar gizleyebildim bilmiyorum. Çünkü adamı ekonomi haberlerinden değil politika haberlerinden de tanıyormuşum ve ben bir bakanı tanımadım.

" Elbette ki tanıyorum, memnun oldum Bahattin bey." dediğimde adam kısa bir kahkaha attı.

" Daha çok toysun delikanlı, şaşkınlığını gizleyemiyorsun. Sen her ne kadar beni tanımasan da ben seni tanıyorum. SS güvenliğin iki ortağından biri değil misin sen?" dediğinde kaşlarım çatılırken soran gözlerle ona baktım.

" Politikayla pek ilgilenmediğim için sizi bir an için tanıyamadığımı itiraf etmeliyim ancak beni asıl şaşırtan sizin beni ve ortağı olduğum şirketi biliyor olmanız oldu." dediğimde gülümsedi  ve nasihat verir gibi konuştu.

" Ankara'da kimin kimi koruduğu önemlidir evlat ve siz iki genç adam birden fazla iş adamını aynı anda korumaya başlayarak ve bu işi çok iyi yaparak adınızı duyurdunuz. Ama senden ziyade ortağının adı geçiyor kulislerde. Neydi adı İsmail mi?" dediğinde hemen düzelttim.

" İskender, İskender Saygın." dediğimde başını salladı.

" Evet, o. Gerçekten başarılı ve yetenekli gençlersiniz, yolunuz açık olur umarım." dedikten sonra Sırmaya baktı.

" Sizinle tanıştırılmadık ancak sanıyorum ki Ömer beyin nişanlısısınız." dediğinde Sırma itiraz etmeye hazırlanırken araya ben girdim.

" Evet, nişanlım Sırma." dediğimde gülümseyip başını salladı ve Sırmanın elini sıktı.

" Memnun oldum." dedikten sonra tekrar Ahmet abiye döndü.

" Benim gitmem gerekiyor artık Ahmet, nişanlandığını duyunca uğramak istemiştim. Umarım mutlu olursunuz." dediğinde Ahmet abi gülümsedi.

" Teşekkür ederim hocam, gerçekten çok mutlu oldum. Buyurun ben sizi geçireyim." deyip yol gösterdiğinde onlarla birlikte içeriye geçti. Ahmet abinin gitmesiyle bana dönen sorgulayıcı gözlerle neye uğradığımı şaşırdım.

" Ne oldu ya?!" dediğimde önce Canım konuştu.

" Saat kaç Canımıniçi?" arkasından da Sevgilim.

" Nişanlım ha?" Ve tekrar Canım.

" Ayrıca şu SS güvenlikte neyin nesi?" son soruyla derin bir nefes aldım ve Neşeye döndüm.