8.Bölüm

34.7K 1.9K 97
                                    

- İYİ OKUMALAR-

SIRMA

Sabah kalkıp çantamı hazırladım ve okula gittim. Sanırım biraz heyecanlıydım ve bunun sebebi kesinlikle Ömerdi. Günler sonra onu ilk kez görecektim. Okula geldiğimde herkes servise binmiş bir kaç kişiyi bekliyordu. Servise girdiğimde ortalarda tek başına oturan Ömeri bulmak hiç zor olmadı. Hemen yanına oturduğumda çaprazımda oturan ve bize çatılı kaşlarla bakan Arası gördüm. Ömere döndüğümde bana ve baktığım yere baktığını fark ettim.

" Bir sorun mu var Sırma? Ben yokken bir şey mi oldu?" dediğinde ona anlatıp anlatmamakta kararsızdım.

" Cam kenarına ben oturabilir miyim?" dediğimde hiç bir şey demeden kalktı ve bana yer verdi. Yerime geçip oturduğumda oda oturdu ama beklediğimin aksine bana değil de Arasa bakıyordu. Bu kez onunda gözlerinde küçük kıvılcımlar vardı. Sonra bana döndü ve itiraz istemeyen bir sesle sordu.

" Ben yokken ne oldu?" derin bir nefes alıp tek seferde olanı biteni anlattım.

" Dün Aras bana bilmem kaçıncı kez çıkma teklif etti ama ben yine kabul etmedim. Sonra seninle olan konuşmamızı duyunca bana senin için mi onu reddettiğimi sordu. Olumlu cevabımla bir anda delirdi. Koluma yapışıp senden uzak durmamı ve senin tanıdığım gibi biri olmadığını söyledi. Bende ona çıkıştım ve benden uzak durmasını söyledim. Bu arada bana onu tanımadığını söylemiştin ama bence gayet de tanışıyorsunuz. Seni fazlasıyla iyi tanıdığından emindi konuşurken." dediğimde kaşları çatıldı ve anlamaya çalışır gibi bana baktı.

" Ve sen hala benim yanımdasın, yalan söylememe rağmen? Ayrıca niye benim yüzümden reddettiğini söyledin ona?" dediğinde başımı iki yana salladım.

" Yalan söylemedin sadece sessiz kaldın ve eminim bunu yapmanın bir sebebi vardır. Diğer soruna gelirsek sana ne kadar aptal olduğunu söylemiş miydim Ömer?" deyip arkama yaslandığımda Arasın hala bize baktığını hissedebiliyordum.

Ömerse önce şaşkınca bana baktı ancak sonra bir şey demeden düşünceli bir şekilde öylece önüne bakmaya başladı. Bu sırada servis hareket edince bende sessiz kalarak camdan dışarıyı izlemeye başladım.

Bir süre sonra Ömere baktığımda yayıldığı koltukta uyuyakaldığını gördüm ve açıkçası onun uyurken bu kadar tatlı olabileceği aklımın ucundan bile geçmezdi. Ama benim tarafıma düşmüş başı, hafif aralık ve birazda öne uzanmış dudakları ve alnına düşmüş bir kaç tutam kızıl- kahve saçıyla çok tatlıydı.

Elimi uzatıp alnında ki saçları kenara çektim ve titreşen kirpiklerini ilgiyle izledim. Elim hala saçındayken aklıma gelen şeyle donup kaldım, ya uyanıp da bana kızarsa. Sonra hemen arkamızda ki Aliyle bir şeyler konuşan Mert yanımdan geçerken kısa bir an bana baktı ve göz kırpıp fısıltıyla konuştu.

" Merak etme uykusu ağırdır, öpsen de uyanmaz." deyip yerine oturan çocuğa baktığımda oda bana bakıyordu.

Mert sarı kıvırcık saçları, yeşil gözleri ve sporla geliştirdiği belli olan kaslarıyla gerçekten yakışıklıydı. Bana tebessüm edip Ozana döndüğünde bende elimi çekip başımı arkaya yasladım ve gözlerimi kapadım.

" Sırma, uyan hadi geldik." diyen Ömerle uyandığımda kamp alanına geldiğimizi fark ettim.

Fark ettiğim bir başka şeyse Ömerin alnıma vuran nefesi oldu. Başımı biraz yukarı kaldırdığımda onunla hiç olmadığı kadar yakındık ve ben gözlerinin içine bakarak o yeşil gözlerin beni ömrümün sonuna kadar büyülemesine izin verdim. Ben öylece ona bakarken oda sesini çıkarmadan bana bakıyordu. Sanırım uyurken başım omzuna düşmüştü.

Hayat Seninle GüzelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin