18.Bölüm

35.3K 2K 120
                                    

- İYİ OKUMALAR-

NEŞE

Ömer ve Sırma yanımızdan ayrıldığında Sırmadan boşalan yere Selimin oturmasıyla şaşırdım. Ona soran gözlerle baktığımda konuşmaya başladı.

" Biraz konuşabilir miyiz Neşe?" Dediğinde ne konuşacağını merak ederek başımı olumlu anlamda salladım. Bunun üzerine ayaklanıp milletten uzakta bir yere gittik. Göl kenarında ki bir ağacın altına oturduğumuzda Selim konuşmaya başladı.

" Neşe ben özür dilerim. Gerçekten seni kırmayı, incitmeyi hiç istemedim. Sen benim en iyi arkadaşlarımdan birisin, senin üzülmen isteyeceğim en son şey. Ama... Ama beni de anla Neşe, imkansız olduğunu bile bile senin hayaller kurmana göz yumamazdım." Dediğinde kısa bir süre öylece ona baktım.

Çünkü öylesine boşum ki ona karşı, hiç bir şey hissetmiyorum şu anda. Onun Meleği sevdiğini öğrendiğim andan beri bütün duygularım çekilmiş gibi sanki. Sadece 'O' ve o gece aklıma geldiğinde utanıyorum. Annemden, babamdan, kardeşlerimden, O'ndan ve en çok da kendimden utanıyorum. Şu sıralar hissettiğim tek şey utanç.

Bana umutla bakan Selime baktığımda derin bir nefes aldım. Eğer her ikisinin de mutlu olacağı ortak bir hayat yaşama ihtimalleri varsa buna engel olmamalıyım. Çünkü her ikisi de mutlu olmayı hak ediyor.

" Bende senin üzülmeni istemem çünkü sende benim en iyi arkadaşlarımdansın. Bu yüzden bu konuyu burada kapatalım." Dediğim sırada Meleğin sesiyle ikimizde öylece kaldık.

" Ablam kaç gündür senin yüzünden mi böyle? Çabuk söyle ne yaptın ablama?" Diye Selime çıkıştığında Selim ne diyeceğini şaşırmış bir halde konuşmaya çalıştı.

" Ben...Şey..." derken onun konuşmasına izin vermedim. Melekle baş edemez o, henüz o kadar tecrübeli değil.

" Sen bizi mi dinliyordun Melek." Dediğimde bu kez Melek kekelemeye başladı.

" Be- ben mi? Yok canım niye dinleyeyim sizi? Tamam neden böyle olduğunu biraz merak etmiş olabilirim ama sizi dinlemedim ki. Niye dinleyeyim canım?" Kesinlikle bizi dinliyormuş. " Hem sen onu bırak da bu seni üzecek ne yaptı?"

" Hiç bir şey yapmadı tabi ki. Sadece İzmirdeyken söz verdiği halde benimle buluşmaya gelmedi ve bu yüzdende özür diledi o kadar." Dediğimde soran gözlerle Selime döndü.

" Doğru mu bu?" Diye sorduğunda Selim çoktan kendini toplamış ve bana ayak uydurmuştu.

" Evet, doğru." Selimin cevabıyla tekrar bana baktı Melek.

" O zaman bu halinin sebebi ne? Neden bu kadar üzülüyorsun?" Diye sorduğunda ne diyeceğimi bilemedim.

" Üzülmüyorum ben Meleğim." Dediğimde kaşları çatıldı.

" Bana yalan söyleme abla, seni yeterince iyi tanıyorum." diye direttiğinde derin bir nefes aldım.

" Melekciğim bu özel bir konu, sonra baş başa konuşalım mı?" Derken tek amacım zaman kazanıp bir şeyler uydurabilmekti.

" Peki ama bu halinin sebebini gerçekten çok merak ediyorum." Dediğinde hemen arkamdan gelen sesle irkildim.

" Sanırım bunun sorumlusu benim." Diyen sesle hemen arkama döndüm ve Onunla göz göze geldim.

" Cedi?!" Diye şaşkınlık ve panik içerisinde inlediğimde onu tanımadığımı söylemek gibi bir şansımda kalmadı.

" Merhaba, ablamı ve yeğenimi almaya gelmiştim. Seni görünce selam vermek istedim." Derken hafif gülümsese bile konuşması soğuktu.

Hayat Seninle GüzelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin