23. Bölüm

37.1K 2K 141
                                    

- İYİ OKUMALAR-

DEMİR

İşe geldiğimizde Emir Ali kendi odasına geçerken Serhat her zaman ki gibi benimle geldi. Biraz sonra Semih de gelince Ömerin istediği ortaklığın konusunu açtım.

" Ne diyorsunuz şu Dubaili ortak konusunda?" dediğimde Semih gülümsedi.

" Ömer Avrupadan sonra Orta Doğuya açılıyor, globalleşme iyidir derim." dediğinde Serhat daha düşünceliydi.

" Bence de Orta Doğuya açılmak iyi bir fikir, hele de bölgenin en zengin adamlarıyla. Ama artısını eksisini iyi düşünmeliyiz."

" Bana kalırsa bu konuyu Emir Aliye devredelim, o ilgilensin." diyen Semihle kaşlarım çatıldı.

" O iş Ömerin." dediğimde dönüp kısa bir süre bana baktı.

" Tamam Ömer işi getirmiş olabilir ama dostum, sonuçta iş bilen kişi Ömer değil Emir Ali."

" Ömerin işle ilgilenmesini istiyorsunuz fakat onun iş yapmasına izin vermiyorsunuz Semih, bu haksızlık değil mi? Böyle yapacaksak eğer bırakalım, kendi işiyle ilgilensin." diyen Serhat benden önce konuşmuş ve sert çıkmıştı.

" Sakin ol Serhat, kimse Ömerden işini almıyor." dediğimde ikisi de susup bana baktı.

" Geçen hafta Ömer, bu iş için Emir Aliye rest çekti ve istediği takdirde genel kuruldan her türlü kararı çıkarabileceğini söyledi. Bırakalım söylediğini yapsın." dediğimde Semihin kaşları çatılmıştı.

" Dostum Emir Ali hırslı biri ve bu işi inada dökerse hiç hoş şeyler olmayabilir."

" Bu konuda Semihe katılıyorum Patron. Böyle bir durumda Ömer kendini korumaz sadece geri çekilir, onu koruyabilecek misin?" dediğinde kaşlarım çatıldı.

" Saçmalamayın, Emir Ali Ömerin abisi ve ona zarar verecek bir şey yapmaz. Ayrıca benim tek çocuğum o değil ve şimdiye kadar olmamış olsa bile kardeşleri de burada çalışmak isteyebilirler. İşte o zaman kimin öne geçeceğine yaşları ya da hırsları değil zekaları karar verir." diye çıkıştığımda birbiriyle bakıştılar ama bir şey söylemediler.

" Ömer haftaya gelip genel kurulda bununla ilgili bilgi verecek. Sonrasına bakarız." dediğimde sadece başlarını salladılar. Biraz sonra çalan telefonla Ahmet Demiralpin geldiğini öğrendim.

" Ahmet Demiralp mi? Tamam, al içeri." deyip telefonu kapattım ve Serhatla göz göze geldik. Bana henüz Neşe ile ilgili dönüş yapmamıştı.

" Ahmet Demiralp mi gelmiş? Niye ki?" diyen Semihe Neşe dışında ki tahminimi söyledim.

" Geçen aylarda bir ortaklık teklif etmişlerdi, onun ihalesi yaklaşıyor. O yüzden galiba." dediğimde başını salladı. Bu sırada kapı açıldı ve Ahmet Demiralp içeriye girdi. 

Bir kaç yıl önce babası Cevdet beyin ardından şirketin başına beklenilenin aksine abisi Kenan değil de Ahmet Demiralp geçmişti. Kısa bir süre sonra bunun sebebi duyulmuştu, Kenan Demiralp aileden aforoz edilmiş, şirketten uzaklaştırılmıştı. İlk duyduğumda üzülmüştüm çünkü Cevdet bey şirketini büyütürken dişini tırnağına takmış, sıfırdan çok büyük bir şirket kurmuştu. İş dünyasında ki bir çok kişi onun yakında batıp köyüne geri döneceğini düşünürken Cevdet bey hiç yılmadan çalışarak onları haksız çıkarmıştı. İş dünyasında elini pisliğe bulaştırmadan bu kadar yükselmesiyle benim gibi bir çok kişinin saygısını kazanmış biridir Cevdet bey. 

Onun ardından şirketin başına acemi sayılacak biri geçtiğinde üzülmüştüm ama oğlu Ahmet Demiralp de en az babası kadar zeki, çalışkan ve mert biriydi. Bu sayede babasının bıraktığı yerden abisini aratmadan hatta belki ondan daha iyi bir şekilde yönetti şirketi. Öyle ki inşaat sektöründe son üç yıldır en ciddi rakibimiz. 

Hayat Seninle GüzelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin