17.Bölüm

39.7K 2.3K 316
                                    

 - İYİ OKUMALAR-

SIRMA

" ÖMER!" diye kükreyen Demir amca ile ben bile yerimden sıçradım. Ömerse bir anda doğruldu ve büyük bir telaşla ne olduğunu anlamaya çalıştı. Sonra babasıyla göz göze geldiler.

" Hemen üzerine bir şey giyip yanıma gel." diyen Demir amca Emir Aliyi dışarı çıkarıp kapıyı çekti. Onlar çıktığında ancak kendine gelebilmişti Ömer. Demir amca çıkınca kısa bir süre kapıya baktıktan sonra bakışları bana döndü ve oflayarak elini saçlarından geçirdi.

" Of Sırma ya, of!" Dediğinde ister istemez kaşlarım havaya kalktı.

" Ben ne yaptım ki şimdi? Daha babanın neye kızdığını bile anlamadım."

" Babamın neye kızdığını anlamadın mı? Bilmem farkında mısın ama sen benim yatağımdasın ve ben yarı çıplağım. Sence bu normal bir durum mu?" Derken küçük bir çocuğa anlatır gibi konuşuyordu.

" Tamam da kız olan benim, senin baban neden bu kadar sinirlendi." Dediğimde gülmeye başladı ve yataktan çıktı.

" Problem de o ya, kız olan sensin." Derken dolabından bir tişört aldı ve giydi. Bu sırada sırtında ki yaralar bir kez daha ilgimi çekti.

" Sırtında çok fazla iz var Ömer." Dediğimde tişörtünü giyip bana döndü.

" Bir kaç yıl önce bir kaza geçirdim, ondan kalan izler." Dediğinde kaşlarım çatıldı.

" Okula da bu yüzden mi ara verdin?" Dediğimde başını salladı ve kapıya yöneldi.

" Nereye?" Dediğimde gülümseyerek konuştu.

" Babamdan yemem gereken bir azar var, çok bekletmeyeyim." Deyip odadan çıktı.

Ömer odadan çıktıktan sonra bu olanları değil de onun sırtında ki yaraları düşündüm. Gerçekten büyük bir kaza atlatmış olsa gerek. Bu sırada komidinin üzerinde altı farklı ilaç gördüm. İzmirde ki evinde de vardı aynıları. Sanırım kullandığı ilaçlar bunlar ama hepsini mi kullanıyor? Eğer öyleyse bunlar biraz fazla değil mi?

Bu düşüncelerle yataktan kalkıp odadan çıktım ve odama yöneldim. Bu sırada Demir amcanın sesini duyunca sesin geldiği yere yöneldim bu kez. Bir kapının önünde durduğumda aralık olan kapıdan bir masanın arkasında ayakta duran Demir amcayı ve masanın önünde ki koltuklarda karşılıklı oturan Emir Ali ve Ömeri gördüm.

" Ne bu haliniz oğlum? Bu evde ailenle yaşıyorsun sen, annen baban, kardeşlerin var." Demir amcanın sinirli sesinden sonra Ömer konuştu.

" Gece korkunca yanıma geldi. Ne yapsaydım yani, bıraksaydım da korksa mıydı? Hem bir şey olduğu yok, sadece uyuduk." Dediğinde Demir amcanın kaşları havaya kalktı.

" Peki oğlum madem öyle, üstsüz uyuyamayan sen neden yarı çıplaktın ve o kızın üstünde neden senin giysilerin var?"

" Sadece bir tişört baba! İnce giyinmişti, üşümesin diye kendi tişörtümü giydirdim." Dediğinde Demir amca derin bir nefes aldı.

" Bana bak sıpa, İzmirde ne halt yersen ye ama burada ailenle yaşıyorsun. Ona göre davran. Korkuyorsa da Neşeye söyle gitsin kızın yanına. Ben evimde böyle bir şey istemiyorum." Dediğinde Ömer başını sallamakla yetindi. Bu sırada bıyık altından gülen Emir Aliyi görünce ona çıkıştı.

" Sen niye gülüyorsun, Allah aşkına? Birde abi olacaksın, beni savunman gerekirken ancak gül sen!" Ömerin çıkışmasıyla daha da şiddetlenen gülmesiyle konuşmaya çalıştı Emir Ali.

Hayat Seninle GüzelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin