29. Bölüm

42.8K 2.2K 277
                                    

-İYİ OKUMALAR-

ÖMER

20 Mayıs- Cumartesi

Aslında her şey çok kolaymış Sırma. Yapmam gereken tek şey hayatı oluruna bırakmakmış. Doğru mu yapıyorum bilmiyorum ama seni hayatımın ortasına yerleştirdim bir kere. Ama bu geçmişi unuttuğum anlamına gelmiyor. Geçmişi unutmadım ve asla unutamam. İlerde bir gün rüyalarım gerçekleşirse Menekşem bile unutturamaz bana geçmişi. Canımın acısını, yaşadığım hüsranı, kayıplarımı hiç bir şey unutturamaz bana. 

Ama mutlu olabilirim Sırma, gerçekten mutlu olabiliriz. Küçük bir aileye sahip olabiliriz. Eğer olursa, eğer biz mutlu olmayı başarıp küçük bir aileye sahip olabilirsek işte o zaman yıllardır sana yazdığım bu defteri okuyabilirsin Sırma. Çünkü ancak o zaman yazdıklarımı anlayabilirsin. Çünkü sadece o zaman neden hayatımda ki onca kişiye değil de sana yazdığımı anlayabilirsin. Niye bütün dertlerimi sadece bir kez gördüğüm küçük bir kıza yazdığımı ancak o zaman anlayabilirsin. Çünkü ancak o zaman beni tam manasıyla görebilirsin.

Merak ediyorum o günlerin ne kadar uzakta olduğunu. Merak ediyorum bu deftere daha kaç sayfa yazacağım senin için. İşin tuhaf yanı sadece bir kaç aydır bunları okuma ihtimalinin olduğu bilinciyle yazıyorum. Öncesinde sana asla ulaşmayacağını düşündüğüm bu sayfalarda seninle dertleşiyordum. Ama sanırım okuyacaksın ve eğer bu cümlelerimi okursan sana ne kadar çok değer verdiğimi de bilmeni isterim..."

Kalemi defterin arasına bırakıp kapattım ve çekmeceye bırakıp kilitledim. Elime aldığım siyah kravattan ne kadar nefret etsem de takmak zorunda olduğum için aynanın karşısında hızla yaptım ve odadan çıktım. Çaprazımda ki odanın önüne geldiğimde kapıyı tıklattım.

" Hazır mısın Sırma? Millet gelmeye başladı hadi?" dediğimde içeriden sesi geldi.

" Bir dakika, geliyorum şimdi." dediğinde ellerimi pantolonumun cebine sokup onu beklemeye başladım. Biraz sonra kapı açıldığında kırmızı elbisesiyle umduğumdan daha da güzel olduğunu fark ettim. 

" Daha fazlası olamaz dediğim her gün beni daha da çok şaşırtıyorsun." dediğimde gülümsedi ama sanırım ne demek istediğimi anlamadı.

" İltifat olduğunu düşünerek teşekkür ediyorum." dediğinde gülümseyip girmesi için kolumu uzattım.

" Çok fazla güzel olmuşsun, siz gençlerin deyimi ile dehşet güzel olmuşsun." dediğimde kıkırdadı.

" Bak şimdi anladım Ömer dede." dediğinde bende güldüm. 

Merdivenlerden inerken gözlerim Neşeyi aradı. Uçak rötar yaptığı için nişana geç kaldık ve hatta bazı misafirlerden sonra geldik. Ben beş dakika da hazırlansam da Sırmanın hazırlanması biraz uzun sürdü. Ama yine de yarım saate hazırlanmış olması büyük bir başarı. Natalieyi bir kot bir tişört giymesi için bir saat beklediğimi hatırlıyorum. Davetlilerin arasına karıştığımızda Sırma elini koluma koyup sıkınca bakışlarım ona döndü. Gülümseyerek bana bakıyordu.

" Ne oldu? Ne düşünüyorsun?" dediğinde bende gülümsedim.

" Neşeden nasıl özür dileyeceğimi." dediğimde gülümsemesi daha da genişledi.

" Merak etme sen özür dilemeyi çok iyi biliyorsun. Benim hediyem mahvolsa da çok sevinmiştim." derken gözlerinden geçen hüzün dalgası içimi acıttı.

" Üzülme sen, ben sana bütün İzmirin çiçeklerini alırım." dediğimde hafif gülümsedi ve tekrar konuştu.

" Bütün İzmirin çiçekleri umurumda değil, ben senin bana aldığın ilk çiçekleri ömrümün sonuna kadar saklamak isterdim." dediğinde gülümsedim ama daha ben konuşamadan Afşin üzerinde ki siyah takımla yanımıza geldi. Ailemizde ki tüm erkekleri geride bırakacak bir yakışıklılıkta olan kardeşime gururla baktım, çok canlar yakacak bu çocuk.

Hayat Seninle GüzelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin