'Beni Bırakamazsın'

5.8K 373 4
                                    

Derin nefes alarak dudaklarımdan ayrıldı. Ellerimde olan elleri yüzümdeydi. Soğuktan kızarmış ve hissizleşmiş yanaklarımda ellerini gezdirerek;
'Bana hissettirdiğin herşeye aşığım Kristen.'  dedi ve tekrar dudaklarımda birleştirdi.
Bir güzel kelime ve öpücük anımı güzelleştiren en güzel hediyeydi.

Söylediği kelimenin cevabı olarak öpücüğüne karşılık verdim. Yüzümde beliren eşsiz tebessüm yüzünde ki çukuru oluşturmuştu. Muhteşem bir manzara ile karşı karşıyaydım.
O benimdi!
Ellerimi yüzünde ki eşsiz çukura yerleştirerek;
'Seni seviyorum' dedim.
Bu ben değil,mutluluğu hapseden dudaklarım dile getirmişti.

Keskin mavi gözlerinin altında oluşan,kocaman gülüş kendimden geçmeme neden olmuştu.

Tebüssümümle karşılık verdim. Ama halen bekliyordum. Birşey söylemesini. Gözlerini kayırarak derin nefes aldı ve;
'Bunu çok iyi biliyorum Kristen.'  dedi.
Kollarımda olan ellerini belimde birleştirdi.

Ben ise olayın hissini üzerimden atamıyordum. Dudaklarına bakarak devamı bekledim. Birkaç kelime,kendimi iyi hissettirecek birkaç kelime. Ama karşımda egoist bir gülümseme hakimdi. Ellerini bellerimden iterek eve doğru ilerledim.

'Kristen!' 'Kristen!' ...
Adım tüm ormanda yankılanıyordu. Fazla dinlemeden kapıdan içeriye ilk adımı attım. Gıcırdayan kapı,bana eşlik ediyormuşcasına Brian'ın yüzüne sertçe  çarpmıştı. Evet bu kapıyı sevmeye başlamıştım.

Şöminenin karşısında oturan Rosa teyzemi görünce yanına ilerledim.
Beş dakika önce oda doluyken,şimdi ise bomboştu. İşin ilginç kısmı ben kapıdaydım ve kimse evden ayrılmamıştı.

Rosa teyzeme içimde ki düşünceleri sesli bir şekilde itiraf ettim. O ise gülümseyerek;
'Onlar kapı kullanmaz. Neden olduğunu sormayacaksın herhalde Kristen?'  dedi. Ben ise anlamış şekilde kafa salladım ve omzumun üzerinden kapıya doğru baktım. Brian'ın arkamdan geldiğine yemin edebilirdim. Ama görünürde bir iz yoktu.

Rosa teyzem omzumdan tutarak ona dönmeme neden oldu.
'Kimi bekliyorsun Kristen?' dedi.

Ben ise yakalanmışcasına gözlerimi kayırarak;
' Brian az önce arkamdan geliyordu ama şimdi?' dedim ve sustum. Gözlerim tekrar omzumun üzerinde kapıya yönelmişti.

Rosa teyzem ise gülerek;
'Büyük ihtimal Tom'un yanındadır. Yani mutfakta.' dedi ve ateşe doğru bakarak ellerini önünde birleştirdi.

Ah Tom! Nasılda atlamıştım. Onun ile konuşmalıydım. Ama şimdi değil.

Kısa bir süre sonra Tom ile Brian içeri girmişti. Elllerinde fincanlarla. Bize yaklaştılar ve Brian elinde olan koyu kahverengi derin fincanı bana uzatarak gözlerini masumca patlattı. Ben ise gözlerimi kayırarak elinde ki fincanı alıp masanın üzerine yerleştirdim.

Ortamdaki gerginliği anlayan Rosa teyzem Brian ile benim yüzümde hiç gezdirerek;
'Neler oluyor?' dedi.
Ben ise Rosa teyzeme bakarak;
'Önemli birşey değil' dedim.
Söylediğim kelimeden sonra Brian'ın gözleri dahada parlamıştı ve olduğu kanepede geriye doğru yaslanmıştı. Doğru ya! Ah Kristen! Önemli birşey değilde ne demek?

Boğazımı temizleyerek;
'En azından onun için önemli birşey değil.' dedim ve masanın üzerinden kahvemi alarak küçük yudumlarla kendimi rahatlattım.

Küçük kaçamaklarla Brian'ı izledim. En  azından az önceki gibi rahat değildi. Olduğu yerde belkide dakikada on defa canlanıyordu. Onun için oldukça ağır bir cevap olmuştu sanırım. Küçük kahkahalarımı içimde saklayarak Rosa teyzeme döndüm ve ;
'Büyükbabam nerede?' dedim.
Rosa teyzem ise kahvesinden son yudumunu alarak bana döndü ve;
'Odansında dinleniyor.' dedi.

Ben ise kahveyi elimden masaya bırakarak büyükbabamın odasına doğru ilerledim. Bunu istemsizce yapmıştım. Birşey oraya gitmemi söylüyordu. Salondan ayrılarak,çaprazında duran büyükbabamın odasındaki doğru ilerledim.

Kapıyı yavaşça açarak içeri girdim. Evet kapıya vurmayı tercih etmemiştim. Uyumuştur diye onu rahatsız etmek istemedim ki tahminim doğruydu. Uyuyordu,ama ışığı açık unutmuştu. Kısa bir tebessüm ederek ışığı kapattım. Tam kapıdan çıkacaktım ki,yere damlayan su senine benzer birşey duydum. Gözlerim istemsizce açılmıştı.

Önüme dönerek ışığı açtım. Gözlerim sesin geldiği yeri arıyordu. Büyükbabama doğru yaklaştım ve yatağın diğer tarafına ilerledim. Yataktan aşağıya asılmış olan kolundan ,akan kan ile yere yığılmıştım.

Sesli bir çığlıkla,ağzımla ellerimi tuttum. Kısa süre sonda Brian,Tom ve Rosa teyzem odaydı.
Brian beni güçsüzleşmiş kollarımdan tutarak odadan çıkardı.

Ben ise içimde büyüyen çığlıklara kulak vermiştim.
Ah tanrım! Şimdi olmazdı. Büyükbaba şimdi olmaz!
Beni bırakamazsın büyükbaba!

MühürWhere stories live. Discover now