'Seni Seviyorum Kristen'

6.1K 378 3
                                    

Elleri dudaklarımdaydı.Nefesim dahada derinleşmiş ve korku dolu gözlerim büyümüştü.Jordan'ın beni  beş saniyelik izleyişinden sonra kulağıma doğru yaklaşarak;

'Ellerimi çekicem ama çığlık atma Krsiten.' dedi.

Çığlık atma mı? Neden çığlık atayım ki? Sadece birden karşıma çıktığı için beni korkutmuştu.Çığlık atma girişiminde neden bulunayımki?

Kafamı 'Tamam' dercesine sallamadan,ağaç kokulu elleri dudaklarımdan ayrılmıştı.

Doğru ya! O bir cadıydı. Sessizliğimde bile cevap bulabilirdi.

Yattığım,yumuşak şişkin yastıktan kafamı ayırdım ve yatakta doğruldum. Elimi göğsüme yerleştirerek nefesimi normalleştirmeye çalıştım. Çünkü Brian bir terslik olduğunu anlayabilirdi. Nede olsa kulakları benim kalp atışlarımdaydı.

Jordan'a dönerek;

'Senin burada ne işin var Jordan? Canına mı susadın!' dedim.

Jordan tek kaşını kaldırdı.Eminim ki erkeklik gururu odada tur atıyordu.

'Sana açıklamam gereken şeyler var Kristen. Ayrıca canıma susadığım yok,buraya kapıdanda girebilirdim ama Brian konuşmama izin vermeyeceği için bu yolu denedim.' dedi.

Ben ise az önce düşündüğüm erkeklik gurunun kanıtı izliyordum. Ama bir yöndende haklıydı.

Brian onun konuşmasına izin vermezdi.

Kafamı iki yana sallayarak;

'Dinliyorum Jordan.' dedim.

Jordan ise az önce dudaklarımı kapatan ellerini ellerimde birleştirdi. Keskin ve derin büyük gözlerini gözlerime sabitleyerek;

'Sadece özür dilemek istiyorum.Sana yaptığım son şey oldukça berbattı.' dedi.

Ben ise şaşkınlıkla onu izliyordum. Sadece bir özür için kendini tehlikeye atıyordu.Ama beni büyüleyerek ve ben istemeden dudaklarımdan öpmeye çalışmasıda küçük bir hata değildi.

İstemsiz düşüncelerimi yarıda bölerek onu dinlemeye devam ettim.

Gözlerini kaçırdı ve;

'Kendime engel olamadım.Beni çekiyordun Kristen,bende sana ait olan birşey var.' dedi ve ellerinde ki ellerimi sıkıca tutarak;

'İçinde veya içimde,buradan ayrılınca acıyor.Ama seninle olunca gidiyor.' dedi ve ekledi;

'Bu çok can acıtıyor Kristen.' dedi ve kaçırdığı gözlerini tekrar üzerimde gezdirdi.

Ben ise içimde hissetiğim kopuk duyguyu yerine getirmeye çalışıyordum.Çünkü onu affetmiştim ve hissetiği acıyı içimde hissediyordum.Ellerimi ellerinden çekerek,onun göğsüne doğru yönlendirdim. Tam iki göğsünün ortasındaydı ellerim. Acısını dindirmek istiyordum sadece,acı çekmesini istemiyordum.Ama neden bunu istemiyordum? Acı çekmesini neden istemiyordum? Ellerim neden onun bedenindeydi?

Jordan'ın derin nefesiyle,aklımda dolaşan derin düşünceler uçmuştu.Jordan kapalı olan gözlerini açarak;

'Seninde bende bir parçan var Kristen.' dedi ve gözlerini pencereye düşen beyaz kar tanelerine çevirdi. Her düşen taneyi Jordan'ın mavi gözlerinde görebiliyordum.

Derin nefes alarak;

'Buradan gitmelisin Jordan.' dedim.

Jordan ise 'Tamam' dercesine kafa salladı. Ben gitmek istemiyeceğini sanmıştım.Ama fazla ısrar etmeden tamam demişti.

Hafif tebessümümle ödüllendirdim geceyi. Pencereyi açarak bana baktı. İlkten ne yapacağını anlamamıştım. Ama sonra anlamam kısa sürmedi,odayada buradan girmişti. Güzel bir yöntemdi. Küçük bir kahkaha atarak;

'Dikkat et.' dedim.

O ise yüzüne düşen kar tanelerine aldırış etmeden,gülümseyerek;

'Denerim.' dedi ve gözden kayboldu.

Kısa bir süre sonra merdivenden gelen ayak sesleriyle irkildim. Bu sefer ki Brian'dı ama yüzümde ki aptal gülümseme halen beni ayakta tutuyordu. Kafamı iki yana sallayarak yorganın altına girdim.Sırtımı kapıya dönerek,kalp ritmimi normalleştirmeye çalıştım. Çünkü adranalin patlaması yaşıyordum ve kalbime engel olamıyordum.

Kısa bir süre sonra Brian odaya girmişti. Yavaşça yanıma yaklaşarak,sıcak ellerini yüzümde gezdirdi.Kulağıma yavaşça yaklaşarak;

'Seni seviyorum Kristen,hemde tüm kalbimle.' dedi ve ayağa kalkarak küçük adımlarla kapıya doğru ilerledi.

Ben ise Brian'ın gölgesi üzerimden kalkar kalkmaz gözlerimi kocaman açmıştım.Lanet olsun ! Beni sevdiğini söyledi! Ah Tanrım ! Sakin ol Kriste!

Odadan çıkar çıkmaz yataktan fırlamıştım.  Bir gecede bu kadar ilgi,oldukça ağır gelmişti.Ama Brian'a kızmıştım. Jordan tüm hislerini açıkça ortaya sererken,Brian gizli yaşamayı istiyordu.

Yüzüm ellerimin arasındaydı. Anlamsız git-gelleri yaşıyordum.

Benim için önemli olan kim diye sorsam kendime,bunu bende bilmiyordum. Ama içimdeki sessizlik bilenen harfleri söylüyordu.

'Brian'

MühürWhere stories live. Discover now