Sen Benim Kahramanımsın Brian

8.1K 518 3
                                    

Arkama baktığımda Jordan ellerini çenesinde birleştirmiş Brian'ı izliyordu. Ne gibi düşünceleri vardır bilmiyorum ama benim hakkımda yaptığı planı hiç bir zaman affetmeyecektim.

Önüme döndüğümde ise Brian beni beklemeden yürümeye başlamıştı. Bana sinirli olabilirdi ama bu konuda benim suçum yoktu. Nereden bilebilirdim Jordan büyüyle beni öpmeye çalışacağını.

Biraz daha hızlı yürüyerek Brian'ın kolundan tuttum ve olabildiğince gücümü kullandım. Kollarını fazla kastan kavrayamamıştım ama bana doğru döndürmeyi başarmıştım.

Döndüğünde buluştuğum mavi gözleri susmama neden olmuştu. Brian bu durumu anlamış gibi kısa sırıtma yerleştirmişti yüzüne. Ben ise kendime gelerek;
'Bu sitemin ne? ' dedim.

O ise yüzünde sırıtışı silerek mavi gözlerine sitemi yerleştirdi. Ani ruh değişimleri beni korkutuyordu.

Derin nefes alarak bana doğru yaklaştı ve;
' Bunların cevabını sana akşam vereceğim. Sende benimle o zaman hesaplaşırsın. ' dedi.

Kendime gelmeye çalıştım. Ne akşamı?
Ne hesaplaşması? Neden akşam oluyor ki bu?

Düşüncelerimden kurtulduğumda Brian tekrar aramızda mesafe açmıştı. Ona yetişmek yerine kendi modunda yürüyordum. Nasıl bir hesaplaşma olacağını düşünüyordum.
...

Büyükbabamın evinin önüne gelince Brian yerinde bekledi. Yüzü bana dönük değildi ama beni izlediğini biliyordum. Bu tebessüm etmeme neden oldu.

Merdivenlerden çıkarak kapıya vurdum. Tekrar Brian'ın olduğu yere kafamı dönünce orada olmadığını gördüm. Kafamı sallayarak ellerimi montumun cebine yerleştirdim.

Kısa bir süre sonra kapı derin sesler çıkararak açıldı. Büyükbabamın gördüğümde istemsizce yüzümde gülücükler belirtmişti. İçeri girerek montumu astım. Büyükbabamın ise bana bakarak;
'Brian geldi. Haberin var değil mi? ' dedi.

Ben ise hafifçe gülerek;
' Evet var. ' dedim.

Anahtarlarımı küçük kutucuğa koyduktan sonra şöminenin karşısına ilerledim. Biraz sıcaklık bana iyi gelecekti. Büyükbabam peşimden gelmemişti. Ama kafamı kapıya doğru döndüğümde ise elinde kahve ile odaya giriş yapmıştı.

Düşünceli büyükbabam benim. Kısa beyaz saçları, yaşlı olduğu halde asılmayan ve kırışık bile bulunmayan yüzü oldukça genç işiydi. Orta boyu ve geniş omuzları gençliğinde oldukça yakışıklı olduğunun belirtisiydi.

Sarı fincanı bana doğru uzatarak yanıma oturdu. Gıcık tutmuş bir öksürük ile koltuğa yayıldı. Neler olduğunu anlamadım ama kısa süre sonra kafama dank etmişti.

'Brian hakkında ne düşünüyorsun Kristen.? ' dedi.

Ben ise gülerek elimde ki kahveyi önümde ki ahşap masanın üzerine koydum. Büyükbabamın dönerek;
' Ne konuda? ' dedim.
Büyükbabam ise daha açık bir konuşma ile;
' Onun sana nasıl baktığını görebiliyorum Kristen ve seninde ona nasıl baktığına. Şimdi anlat bakalım?' dedi.

Kaçan gözlerim aslında duygularımı biraz olsada belli ettirmişti. Bu ateşte nereden geldi şimdi? Hayır şimdi değil Kristen!

İzin istedim büyükbabamdan kaçamak bakışlarla. Büyükbabamın ise ayaklarını toparlayarak iznimi kabul etti. Bu inceliği ona birazdaha güvenmemi ve rahat etmemi sağlamıştı. Malum Rosa teyzem olsaydı, iki saat boyunca beni esir almıştı.
...

Rosa teyzem ne yapıyordu acaba? Odama çıkarak çantamdan telefonumu çıkardım. Sesini duymak iyi geleceğini düşündüm. İki dıt sesinden sonra keskin ses tonu kulağımdaydı. Gülmeme neden olmuştu. Onu gerçekten özlediğimin farkına varmıştım.

'Ah Tanrım Kristen? ' dedi çığlıkları karışık bir ses ile. Ve ekledi;
'Nasılsın bebeğim?' dedi.

Ben ise heyecanına ortak olarak.;
'İyiyim Rosa teyze, sen? ' dedim.

Teyzem ise gülerek;
' Süper! ' dedi ve ekledi;

' İki gün sonra yanındayım. Seni ve babamı oldukça özledim. ' dedi.

Bu sefer ise çığlık atan bendim. Rosa teyzeme oldukça ihtiyacım vardı.
' Gerçekten mi? Ah Rosa teyze bu oldukça güzel bir haber seni bekliyor olacağım. ' dedim.

Rosa teyzem ise gülerek telefonu kapattı. Azda olsa keyfim yerindeydi. Ama halen aklımda Brian'ın söyledikleri vardı. Akşam olmuştu ama Brian ortalıklarda yoktu.

Kısa bir süre sonra camıma atılan taş ile yerimde zıplamıştım. Buda kimdi?

Camı açtığımda Brian'ın mavi gözleri geceyi aydınlatmıştı. Kısa bir kıkırdamadan sonra;
'Burada ne işin var ve bu klişe harekette neydi böyle? ' dedim.

O ise gülerek ;
' Hesaplaşma vakti. ' dedi ve işaret parmağıyla 'Buraya gel' hareketi çekmişti.

Ben ise üzerimi değiştirdim. Açık Jean ve krem renkli boğazlı kazağımı giydim. Üzerime geçirdiğim kahverengi montumu kahverengi kaşkolla bütünleştirdim. Krem renkli Ugg larımıda giyerek kapıya doğru ilerledim.

Büyükbabamın beni kapıda yakalamıştı. Birşey söylemeden gülerek kafasını salladı. Galiba bu 'Gidebilirsin Kristen' anlamına geliyordu.

Anahtarları aldım ve eski kapının sesine yüz bükerek dışarıyı çıktım.

Karşılaştığım soğuk hava içimin titremesine neden olmuştu. Heyecanlı ve tedirgin adımlarla Brian'a doğru ilerledim. Odamın penceresinin bulunduğu yere gelince Brian tam karşımdaydı. Yanına doğru ilerledim.

Birazdaha yaklaştıktan sonra o bana doğru gelmeye başladı. Aramızda hiçbir mesafe kalmamıştı. Brian ellerini belimde birleştirdi ve beni kendine doğru çekti. Aramızda ki tek mesafe olan dudaklarımızda birleşmişti. Tutkusu dudaklarımı ısırmasıyla belli oluyordu. Yada sorduğu hesabı.

Dudaklarını dudaklarımdan ayırarak gözlerime baktı. Belimde ki elleri ellerimdeydi. Gülerek;
'Ben hesabımı sordum. Sıra sende Kristen. ' dedi.

Ben ise kısa bir kahkahadan sonra giydiği sweetin yakasında tutarak kendime çektim ve dudaklarımı mesafeden uzaklaştırdım.

Dudaklarından çekilerek;
' Benimde hesabım tamam. ' dedim.

Brian gözlerini üzerimde gezdirerek;
' Sana hayranım Kristen.' dedi ve ekledi.
'Sana dokunan herşeyi öldürmek istiyorum. ' dedi.

Bu kelimesi istemedense olsa kaçırıldığım geceyi aklıma getirmişti. Brian'ın kendini suçlayışını gözlerinde görebiliyordum ama buna izin vermemeliydim.

'Kendine suçlama Brian. Bu benim hatamdı.' dedim.

Brian gözlerinde ki kendini suçlama duygusu azda olsa azalmıştı. Ama onu yok etmeliydim. Huzurlu olmasını istiyordum.

'Sen benim kahramanımsın Brian.' dedim.

Kelimeler dudaklarımda bittiği an, Brian'ın dudakları dudaklarımdaydı...
Onu çok özlemiştim...

MühürWhere stories live. Discover now