Ben Neyim?

10.7K 650 33
                                    

Duyduğum ayak sesleriyle uyanmıştım.Yataktan kalktığımda tekrar pencerinin açık olduğunu görmüştüm.Buda neyin nesiydi böyle?Ellerimi hızlıca kollarıma sürterek ısınmaya çalıştım.Oda oldukça soğumuştu.Ve sanırım ayak sesleri de dışarıdan gelmişti.Uyanmama neden olmuştular!

Oldukça rahat uyumuştum.Brian'ın yatağının bu kadar rahat olması göz yaşartıcıydı.Kendi gibi yatağınında odun olacağını sanmıştım.Ama yanılmıştım.

Ayağa kalkarak odanın kapısını açtım.Çıkardığı gıcırtı 'Ben uyandım Brian' der gibiydi.Yavaşça dün gece oturduğumuz odaya ilerledim.Ayağım dün geceye göre oldukça iyiydi.Brian'a bunun için tekrar teşekkür etmeliydim.

Odaya geldiğimde,etrafta kimse yoktu.Gözlerim Brian'ı arıyordu.Heralde sürünün peşinde falandı? Derken küçük bir bölümden çıkmıştı.Elinde beyaz iki tabakla bana doğru yaklaşıyordu.Masaya koyduktan sonra içerisindekilerin biraz reçel ve kızartılmış ekmek olduğunu gördüm.Yüzüme istemsizce yerleşen tebessüme engel olamamıştım.Biyolojik bir hayvan bu kadar ince düşünmesi şaşırtıcıydı.Brian'a baktığımda;

'Çayları getiriyorum' dedi ve tekrar küçük odaya doğru ilerledi.Heralde orası mutfaktı.Geri geldiğinde ise fincalara koyulmuş sıcacık bir çay geldi.Elime aldığımda içim ısınmıştı.Evet burası oldukça soğuktu.Brian kendi sıcak diye,şömineyi yakmamıştı.Ben ise koltukta ki kalın poları sırtıma dolandırmıştım.

Kızarmış ekmeğimden bir ısırık aldıktan sonra;

'Odamın pencerisini sen mi açtın?' dedim.

Brian ise elinde ki çayı masaya koyarak;

'Hayır ! Bunu neden yapayım ki? ' dedi.

Evet haklıydı.Bunu neden yapacaktı ki? Ama neydi peki? Brian düşüncelerimi bölerek;

'Dün oldukça fazla esti.Bundan sebep açılmış olabilir.'dedi. Ama verdiği cevaptan kendide fazla emin değildi.Ben 'Evet' dercesine kafa salladım. Ve halen sıcak olan kızarmış olan ekmeğimi yemeye devam ettim.

Kısa bir süre sonra tabağı ve fincandaki çayı silip süpürmüştüm.İzin isteyerek ayağa kalktım. Eve gidip bir duş almalıydım.Oldukça kötü hissediyordum kendimi.Brian'a dönerek;

'Büyükbabama haber verdin değil mi?' dedim.

Brian ise gülerek;

'Burada olduğuna çok sevindi.' dedi.

Ne imaa ettiğini anlamamıştım.Daha doğrusu büyükbabamın Brian'ın yanında olmama neden bu kadar hoş baktığını?

Brian'a tekrar teşekkür ederek evden çıktım.Brian ise kapıdaydı. Beni izliyordu.Neden bu kadar korumacıydı? Aslında bu hoşuma gidiyordu.Ama neden bunu yapıyordu? Adımlarımı daha hızladırdım. Kısa sürede eve ulaşmıştım.Merdivenleri çıkarken ayağım oldukça zorlanmıştı.Ama üstesinden gelmiştim.Kapıya vurduğumda ayak sesleri kulaklarımdaydı.

Kapının açılmasıyla,büyükbabamın dişleri gözükmesi bir olmuştu.Beni her gördüğünde nasıl bu kadar seviniyordu?Beni sevdiğini okadar iyi anlıyordum ki. Ellerimi kocaman açarak büyükbabamın boynuna doladım.Yumuşak ton ton yanaklarından öptükten sonra;

'Nasılsın büyükbaba?' dedim.

Büyükbabam şöminenin karşısına yerleşerek;

'Gerçekleri öğrendin Kristen.Bu yüzden oldukça mutluyum.' dedi.

Gözlerimi aniden kayırmıştım.Çünkü Brian sadece orada olduğumu değil,herşeyi öğrendiğimide söylemişti.Bunu bana bıraksaydıda keyfini çıkarsaydım.Gülerek büyükbabama döndüm ve;

'Sen?' dedim.

Büyükbabam ise bana dönerek;

'Bende bir kurttum.Ama Brian öldürdüğü cadı.' dedi. Ben ise sözünü bölerek;

'Lydia?' dedim.

Büyükbabam ise evet dercesine kafasını salladı ve devam etti;

'Beni lanetledi.Ve sadece bende kurt olma hissiyatını bıraktı.' dedi.

Lanet olsun! Nasıl bu kadar acımasız olabilir? Aslında olabilirdi,o bir cadı!

Büyükbabam kafasını şöminede ki ateşe dönerek;

'Annen ile babamın canını yakmak için,en yakınlarından başladı.Buda ben oldum, zaten kısa bir süre sonra,onları annen ile babanı öldürdü.' dedi.

Peki bana neden birşey yapmamıştı? Benim canımı alarak onların canını dahada yakabilirdi? Ama bunu neden yapmadı? Biran insaflı olduğunu düşünmeye başlamıştım.

Büyükbabama dönerek;

'Beni neden öldürmedi?' dedim.Büyükbabam ise gözleriyle beni süzerek;

'Emin ol kızım,bunu bende bilmiyorum.' dedi ve ekledi.

'Ve en çok bundan korkuyorum,sana birşey olacak diye çok korkuyorum!' dedi.

Ben ise yanına oturarak koluna girdim ve omzuna başımı yerleştirdim.

'Ben onu zayıflattım.Onu bir nevi durdurdum.Ama bunu nasıl yaptım bilmiyorum.' dedim.

Büyükbabam hafif gülerek;

'Sen çok zekisin.' dedi.

Ben ise gülerek;

'Kurt kabilesinden geliyorum.' dedim ve ekledim.

'Ben kurt değilmiyim?' dedim.

Büyükbabam ise bana dönerek;

'Bende bunu şaşırıyorum.Kurt olsaydın şuana kadar olmalıydın.Ama değilsin! ' dedi.

Ben ise sesimi hafif kısarak;

'Peki ben neyim?' dedim.

Büyükbabam ise geri yaslanarak;

'Bunu sen öğreneceksin kızım.' dedi.

Ben ise hafif gülerek,şöminede ki ateşe daldım.Ben neyim? Ben neyim? Diye düşünüyordum.Derken büyükbabamın narin sesi düşüncelerimi bölmüştü;

'Brian sana şeyi anlattı mı peki?' dedi.

Ben ise kaskatı kesilerek,büyükbabama döndüm.Kaşlarımı çattığımı hissedebiliyordum.Ama bunu neden yaptığımı hissedemiyordum.

'Neyi?' dedim ve bedenimi büyükbabama döndüm.Büyükbabam ise kaçmaya çalışarak;

'Bunu o söylemediyse ben söyleyemem güzel kızım ondan duymalısın.'dedi.

Ben ise lanet okuyarak önüme döndüm.Neden herşeyi Biran'dan öğreniyorum ki? Herşeyin başlangacı neden hep Brian? ...

MühürWhere stories live. Discover now