SEVGİ VE AŞK - 35 (SON)

17.6K 1K 70
                                    

Bu konumuzun da sonuna geldik arkadaşlar. İki çiftimiz için de düğün sahneleri yazmadım belki ama yine de tatmin edici bir mutlulukları olduklarını hissedebileceğiniz kelimeleri bir araya getirmeye çalıştım. Umarım içinize sinen bir son bölüm olmuştur.

İlk bölümden itibaren yanımda olan, iki çiftimizin yanında olan sizlere teşekkür ederim. Her beğeniniz, her yorumunuz için sizlere tek tek minnettarım. Teşekkürler.

Ve internetim açıldı arkadaşlar. Yine de bir süre için yeni bir konuya başlamayacağım. Biraz ara vererek ne yazacağımı düşünmek istiyorum. Ama emin olun ki sizi aylarca bekletme gibi bir düşüncem yok. Biraz kafamı toparladıktan sonra hem Dişi Yılanım için yeni bölümler yazmaya devam edeceğim hem de yeni bir konuya geçeceğim.

Geri döndüğüm zaman görüşmek üzere dostlarım.

Sağlıcakla kalın.

Allah' a emanet olun.


Mete annesinin telefonunda ısrarı üzerine akşam yemeğini kabul etmişti. Ama Allah biliyordu ki canı hiç istemiyordu. Annesine söz verdiği için kapının önünde duruyordu. Geriye dönmeyi ne kadar istese de dönemiyordu.

Kapıyı açan kardeşiydi. "Seni bekliyorduk bizde."

"Geç kalmadım."

"Geç kaldın demedim."

Birlikte salona geçtiler. Annesi, babası ve diğer kardeşi de oturuyordu. Hepsi akşam yemeği için kendisini bekliyordu gerçekten ama geç kalmadığını biliyordu. Aksine birkaç dakika erken gelmişti. Anlaşılan ailesi bu akşam erken acıkmıştı.

"Beklemeseydiniz, nasılsa siz masadayken size yetişirdim." Annesiyle babasının karşısına geçip oturdu.

Annesi "Olur mu öyle şey oğlum." Dedi. "Hem sen gelmiş olsan da biraz daha bekleyeceğiz."

"Başka biri daha mı davetli?"

"Hayır canım, biz bize ailecek yemek yiyeceğiz. Sadece birimizin bizden biraz önce karnını doyurması gerekecek."

Mete kim demeye kalmadan kapıdan kucağında Çağlar ile Beril girdi. "Hoş geldin Mete, bizde seni bekliyorduk." İlerleyip Çağlar'ı genç adamın kucağına bıraktı. "Sen Çağlar'ı tut hemen mutfaktan mamasını alıp geliyorum." Ve gitti.

Mete kollarında Çağlar ile kala kalmış, sanki neler olduğunu küçücük çocuk anlatabilecek gibi onun yüzüne bakıyordu. Sonra odanın içinde sessizce oturan ailesine baktı. "Neler oluyor?"

Cevap alamadan Beril geldi. Elindeki kasede Çağlar efendinin yemeği vardı. Genç adamın önüne küçük bir sehpa koydu, mamayı üzerine bırakınca diğer elinde duran oğlunun bebek önlüğünü düzeltip eğildi, bebeğinin boynuna bağladı.

"Sen oğlumuzun karnını doyur ben de salatanın son malzemelerini koyayım. Yemekler hazır, Çağlar efendiden sonrada bizde yemeğimizi yeriz."

"Beril, iyi misin?"

"Çok iyiyim. Hadi al eline kaşığı çocuğu doyur. Bak çok acıktı." Yine arkasını döndü ve gitti.

Mete kardeşlerine baktı. "Hemen bana neler döndüğünü anlatın."

"Sen önce yeğenimizi doyur."

SEVGİ VE AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin