SEVGİ VE AŞK - 34

12.6K 915 16
                                    

Mete'nin gidişinden beri yani iki haftadır düşünüyordu. Onu seviyordu ve ona güveniyordu lakin bu içindeki korkulara engel olamıyordu. Onun söyledikleri sonuna kadar doğruydu çünkü. Kaçmasının, korkmasının, gelecek için endişe duymasının nedeni o değildi. Kendisiydi.

Tam olarak bir aile nedir, sevgi nedir bilmemişken ya yapamazsam demekten alamıyordu kendisini. İyi bir anne olamazsam cümlesi farenin lezzetli peyniri yiyişi gibi içini kemirip duruyordu. Belki sadece Çağlar için anne olmaya çalışırsa başarılı olabilirdi ama bir de yanına kendi doğurduğu bir evlat eklenirse yapıp yapamayacağından emin olamıyordu. Kendi evladını ya Çağlar'dan ayırır, her şeyde kayırırsa bununla nasıl yaşardı. Canına, emanetine, oğluna ihaneti nasıl kaldırırdı?

Beril düşünceleri, yine kendine yönelttiği sorular, zerrenişler arasında kapının zilinin çaldığını duydu. Kalkıp kapıyı açıp da karşısında Mete'nin annesini görünce şaşırdı, bir duraksadı başta sonra toparladı.

"Hoş geldiniz." Kenara çekildi kapının önünden. "Buyrun, geçin içeri. Ben de tam kendime sıcak çikolata yapacaktım oğluma süt ısıtacakken. Birlikte içeriz diye düşünmüştüm. Sizinde bize katılmanıza çok sevindim."

Kadın gülerek içeri girdi, ayakkabılarını çıkarıp ev terliği geçirdi hemen ayaklarına. "Ben de sıcak çikolatayı severim. Çağlar'da sür içerken kendini yalnız hissetmez."

"Hemen yapacağım."

İçeri Çağlar'ın beşiğinin içinde oturduğu küçük odaya geçtiler. Elindeki çıngırağı sallıyordu küçük efendi. Kadın bebeğe yöneldi, onu kucağına aldı.

"Hadi sen git, biz bekliyoruz bu yakışıklıyla."

"Tamam."

Beril hem oğlu için hem de iki fincan için süt ısıtırken düşünüyordu. Neden gelmişti acaba? Mete belki de evlilik teklifini kabul etmediğini gidip ailesine açıklamıştı. Fikrini değiştirmek için mi gelmişti acaba?

Leman Hanım içirmek istemişti Çağlar'ın sütünü, bir yandan kendi fincanı ile ilgilenirken bir yandan da miniğinin sütünü içirmişti. Öğle uykusu için Çağlar efendinin gözleri hafif yarılanmıştı bile. Beril de sütünü içen oğlunun alt bezini temizleyip beşiğine koydu bir yandan onu hafifçe sallarken bir yandan da Leman Hanıma baktı, onun konuşmasını bekledi.

"Konuşmalardan rahatsız olmuyordu değil mi? Doğru hatırlıyorum."

"Evet. Ben onu pek ninniyle değil daha çok konuşarak uyuttum hep."

"Tamam." Fincanın içindeki son yudumluk ılınmış çikolatayı içti ve ağzını peçeteye sildikten sonra genç kadına dikkatle baktı. "Oğlumla evlenmemenin nedeni bir nevi Çağlar mı?"

"Bana evlenme teklif ettiğini biliyor musunuz?"

"Ve senin reddettiğini."

"Şey..." Mete annesine gerçeği anlatmış mıydı acaba? Çağlar'ın kız kardeşinin emaneti olduğunu. Bilmiyordu. Hiç sormamıştı. Bu son birkaç günde ise hiç konuşmamışlardı. "Çağlar gibi görünüyor ama aslında sorun benim." Dedi açıkça.

Leman Hanım başını salladı. Kocasından duyduklarından sonra oğlu ile konuşmuştu. "O zaman oğlumun anlattıklarından yola çıkarak tahminlerim doğru." Daha rahat konuşabilmek için sırtını geriye yasladı, bir bacağını diğerinin üzerine attı. "Fuat ve Egemen eve geldiğinde bende çok korkmuştum."

SEVGİ VE AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin