SEVGİ VE AŞK - 16

13.1K 919 32
                                    

Acar hastaneye yeni gelmişti ve arabasını bırakır bırakmaz odasına yöneldi. Arzum ile anlaşmışlardı. Sabah yirmi, yirmi beş dakika erken gelip birlikte bir şeyler yiyeceklerdi. Elindeki paketleri odasındaki sehpanın üzerine bırakıp cebinden telefonunu çıkararak Arzum' a geldiğini haber verdi.

Arzum da aldığı mesaj üzerine elinde iki fincan çayla odaya kısa zamanda geldi. "Günaydın."

"Günaydın."

Genç kadın çayları masaya koydu ve oturdu. Acar masasının başındaki koltuktan kalkıp kapıya gitti, anahtarı ile kapıyı kilitledi genç kadının karşısına oturmadan önce.

"Neden kapıyı kilitledin?"

"Davetsiz bir misafirimiz olmasın diye. Sözlü de olsak dedikoduların önüne geçmek lazım."

"O kızı laboratuar bölümüne sen mi aldırdın?"

Acar hiç istifini bozmadan çayını yudumladı. "Evet. Çalıştığı yerdeki aile ortamına ayak uyduramadığı belli. Bir süre için başını o testlerden kaldırıp dedikodu yapamazsa akıllanır belki."

Arzum güldü ve onu onayladı. Bir yandan da düşündü. O kızın yaptığı olmasaydı şimdi sözlü olabilirler miydi acaba diye. Ona babasının gözünde küçük düştüğü için kızıyordu belki ama aslında belki de minnet duymalıydı. O ağzında bakla ıslatmadan hemen birlikte uyuduklarını etrafa yaymasaydı belki de şimdi hala eskisi gibi devam edeceklerdi.

Acar onun yemeği bırakıp, gözlerinin dalışından aklının başka şeylerde olduğunu anladı. "Ne oldu?"

"Yok bir şey." Hemen bir lokma üzerine krem peynir sürdüğü simitten attı ağzına.

"Konuşacaktık Arzum. Evlenmeden önce birbirimizi tanımanın haricinde birbirimize açık olmayı da öğrenecektik."

Ele gözleri genç adamın bakışlarını buldu. Biliyorum dedi içinden. Biliyorum. Ama sana ne kadar açık olabilirim Acar? Sana duygularımı ne kadar anlatabilirim? Sen hazır değilken seni bir süredir sevdiğimi, sana aşık olduğumu nasıl söylerim?

Dilinden dökülenler tabi ki yine başka oldu. "Babam iki hafta sonra ailenle yiyeceğin kutlama yemeğine gelmeme izin verdi."

"Ağabeylerin bir şey dedi mi?"

"Ağızlarında olumsuz bir şeyler geveleyip durdular ama babam ile annem seninle benim biraz ciddi olduğumuzdan, seni onayladığından bahsedince bir süre için sustular." Kadife sesi gibi bakışları da yumuşacıktı. Çok sevimli, tatlı ve çekiciydi. "Onlar seni tanımıyor, benim için endişeleniyorlar."

Acar anlıyorum der gibi başını salladı. Bu yüzden o dört adama saygı duyuyordu. Kız kardeşi olan kız kaç yaşında olursa olsun koruyucusu olarak hazır bekliyorlardı. Her zaman birbirine kenetlenmiş ailelere saygı duymuştu. Aradaki bağı her daim özel bilmişti. Şimdi evlenme teklif ettiği kadının böyle bir aileye sahip olması hoşuna gidiyordu. Ona yakışanda böyle bir sevgi, aileydi zaten.

"Zamanla onlarla da iyi anlaşacağız. Birbirimizi tanıyınca Mete gibi dost bile olabiliriz."

Arzum' un da duymak istediği bunlardı. Kavga etmelerini, birbirlerini çekememelerini istemiyordu. Sevdiği ağabeyleri ile sevdiği adam arasında kalmak istemiyordu. Mutlulukla yemeğe devam etti. Bu gün kendine sınır koymuyordu. Onunla kahvaltı edeceğini bildiği için evde hiçbir şey yememişti bu yüzden.

SEVGİ VE AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin