SEVGİ VE AŞK - 13

13K 970 34
                                    

Acar kırılmanın eşiğinden dönen burnunu bandajlatmış olarak gerisin geri odasına dönüyordu. Bir yandan da ağzından çıkanları düşünüyordu. Resmen Arzum ile evlenmek istediğini söylemişti. Babasından kız isteme davası için izin istemişti. Arzum' un yüzüne bakıp evlenmek isteyip istemediğini sormuştu.

Hangi akılla yapmıştı bunları? Burnunun acısı beynini, dilini mi etkilemişti? Biri düşünmeyi bırakmış, biri ağzına ilk geleni dışarıya çıkarmıştı. Gerçek olmayan bir şeyin dedikodusu için evlilik fazlaydı. Arzum' un hayatı kararmazdı. Babası durumu öğrenince anlardı, anlayışlı, iyi bir insandı.

O zaman kendisine ne olmuştu da yeniden evlenmek istemişti. Hem de Arzum' la. Onu istediğini, önemsediğini inkar etmiyordu. Bedeni ona her yaklaşımında alarm verirken yapamazdı da. Onu beğeniyordu, ondan hoşlanıyordu. Onu kollarının arasında bir sevgili, bir aşık olarak istiyordu.

Peki, ya o? O kendisi için ne hissediyordu, hakkında ne düşünüyordu? Bir erkek şehvetle hareket edebilirdi. Akıllı geçinen bir adam an gelip ilkelliğine yenilebilirdi. Arzuları karşısında aklını geriye iter ve ileriye giderdi. Bu yüzden de hatalar yapardı.

Kadınlar ise duygularla hareket ederdi. En akıllıları bile yeri gelir kalbine yenilirdi. Kalbinin işaret ettiği ne kadar doğru ya da yanlış düşünmeden hareket ederdi. Bu yüzden hataları karmaşık duygularla yaparlardı.

Peki, Arzum için bu evliliğin anlamı ne olurdu?

Başı ağrıyordu. Acilde verilen hap henüz etkilememişti. Burnu sızlıyor, başı ağrıyordu. Bir de beyaz gömleği kan olmuştu. Odasında yedek var mıydı acaba? En son yedeği yıkatmıştı, geri getirip yerine koymuş muydu hatırlamıyordu.

Odasının önüne gelince duraksadı. İçerideki baba kızla konuşmak zorundaydı. Kaçamazdı. Elini uzattı, kapıyı açıp içeri girdi.

Arzum tek başınaydı. "Baban nerede?"

"Gitti. Bizi konuşmamız için bıraktı."

Oturduğu yerden kalktı dolabın önüne gidip içinden bir gömlekle doktor önlüğü çıkardı. "Üstüne temizlerini giymelisin. Hastalarınla görüşmeye başlamadan önce konuşmalıyız da." Elindekilerle ilerleyip ona uzattı.

Acar adı çıkmış bir kıza göre onun çok sakin olduğunu düşünüyordu. Babasının tanık olduğu iğrenç söylentiler karşısında çok durağandı. Her şey kontrolünde gibiydi. Panik, endişe yoktu. Sakin, kendine, ortama, olaylara hakim görünüyordu.

Onun elindekileri aldı. "Teşekkür ederim."

"Sorun değil." Gözlerini onun burnuna odakladı. "Kırılmış mı?"

"Hayır."

"Babam adına özür dilerim."

"Az bile yaptı. Ben kızımın adını çıkaran adamı ne yapardım bilemiyorum." Elindeki gömleği kaldırdı. "Çıkacak mısın önünde giyineyim mi?"

Omzunu silkti. "Dört ağabeyim var. İlk defa bir erkek önümde gömleğini değiştirmeyecek." Geriye çekildi. Uyudukları koltuğun üstüne ayakkabılarını çıkardığı ayaklarını altına alacak şekilde oturdu.

Acar onun kayıtsızlığı karşısında huzursuzdu. Onun önünde gömleğini çıkarıp da ona gidememek, onu çıplak göğsüne çekememek ile ilgili şeyler içinden geçip duruyordu. Kendisi ona karşı bu kadar istekle doluyken o gerçekten de bu kadar duyarsız mıydı merak ediyordu. Onu denemeyi düşünecek kadar merak ediyordu. Ama zaten zor bir durumun içindeydiler şimdi malzemesi şehvet olan deneylere ihtiyaçları yoktu.

SEVGİ VE AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin