SUYA DÜŞEN PLAN-Bölüm 29

2.7K 229 21
                                    


Emir'in sözleri çok hoşuma gitmişti. Bana güven veren bu sözlerimi içimi ısıtsa da yine de şu anda suda olma fikri beni boğuyordu. Çünkü hayatım boyunca böyle bir şansım olmamıştı. Annem beni hiç tatile götürmediği gibi okul dışında hiçbir kursa gitmeme de izin yoktu. Şimdi anlıyordum, her şey güvenliğimi sağlamak içindi, ama ben onun mesleği yüzünden bisiklete binmeyi bile öğrenememiştim. Anneannemle yaşarken sadece fiziksel olarak büyümüş ama birçok çocuğun doğal olarak gördüğü aktiviteleri yapamamıştım. Bir şans daha istiyordum çocuk olabilmek için bir şansım daha olamayacağını bilerek yine de eksik yanlarımın tamamlanmasını istiyordum.

 Emir beni belimden sımsıkı tutmuştu. Gözlerinin içine korkuyla bakarken, beni hiç bırakma demek istiyordum. Emir tedirginliğimi anlamış gibi beni bir anda havalandırıp havuzun kenarına oturttu. Kendisi de suyun içinde önümde durdu. Kollarını dizlerime dayayıp gözlerimin içine bakıyordu.Böyle bakmasaydı olmaz mıydı? İçim bir tuhaf oluyor, elimi kolumu nereye koyacağımı bilemiyor ve gözlerimi ondan kaçırmaya çalışıyordum. Ayşe'ye baktım. Özgürce abisinin söylediği egzersizleri yaparken oldukça profesyonel görünüyordu.O an ona imrendim, abisi büyürken ona birçok şeyi öğretmiş olmalıydı. Emir çok fazla dayanamadı.

"Lara seni havuzun kenarına oturttum diye, yüzme dersinden kaytarabileceğini sanma. Bugün yüzme öğrenilecek! "Sanki onu duymamış gibi anlamsız anlamsız baktım. Sonra onunla konuşmayı denedim.

"Ben gerçekten korkuyorum."Emir yüzüne anlayışlı bir ifade yerleştirdi. Gülümsüyordu, yakından gülümsediğini ilk kez görüyordum. Ve bu durum buğday tenine ve yakışıklı yüzüne en çok da gözlerine çok yakışıyordu. "Lara adının neden Su Perisi anlamında olduğunu biliyor musun?"Omuz silktim, "Bilmiyorum tabi ki sen biliyor musun?" 

"Aslında önceleri bilmiyordum. Yani sadece annenin lakabı olduğunu biliyordum. Ben küçükken annem anlatmıştı. Bir gün albümlere bakıyorduk. Deniz kenarında çekilmiş fotoğrafları vardı. Annen, annem, Akın abi...Annenin elinde bir madalya vardı. O gün annem anlattı. Her yıl Zonguldak'ta düzenlenen yüzme yarışlarında annen hep birinci olurmuş, o yüzden baban ona "Su Perisi" dermiş. Bence annen de bu yüzden adını Lara koydu. Kendi lakabını babana olan aşkından esinlenerek sana koymuş olmalı. Yani bu çok özel bir durum."Şaşkındım benim hayatımla ilgili bilmediğim pek çok şey vardı. Annemle paylaşamadığım bilgileri başkalarından duyuyordum. Emir bana konuşma fırsatı vermeden devam etti.

"Biliyorum senin için olanları anlamak zor. Ama annen de bazı şeylere mecbur kalmış. Sen şimdi önüne bakmalısın. Şu gördüğün sudan bugün korkarsan, yarın okyanuslarla karşılaştığında daha savaşmaya başlamadan yenileceksin. Sen su Perisi'nin kızısın Lara, sen Akın abimin güçlü kızısın. Onlar insanlığa hizmet ettikleri için bu durumdalar ve sen de bir şekilde bu hayatı yaşamak ve savaşmak zorundasın."Duygulanmıştım, şu an hıçkırarak ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Havuzdan bağıran Ayşe'de abisini destekliyorum.

"Haydi Lara çok kolay, yapabilirsin." Emir'e baktım. "Emir, beni bırakmazsın değil mi? Bak söz verdin." Emir ıslanmamış saçlarını eliyle düzeltti. "Haydi Lara, daha çok işimiz var, söz verdim. Bugün seni boğmayı düşünmüyorum. Ama yakın dövüş dersi için söz veremem."

Offf. Yine aynı haline geri dönmüştü. Onunla geçen dövüş dersi acı demekti. Çok güçlüydü ve onun bu denli güçlü olması karşısında benim hiç şansım yoktu. Benim hazır olmamı beklemeden bir anda beni kollarımın altından tuttuğu gibi suya yatırdı. Her şey bir anda olunca çığlık attım. Emir özüne dönmüştü. "Şimdi önce suya yatmayı öğreneceksin. Kendini rahat bırak. Bacakların dümdüz uzansın. Karnını içine çek. Poponu aşağıya doğru bırakma.Tüm vücudun düz ama gergin olmamalı, bırak kendini su seni havaya kaldırır." derken, art arda söyledikleri, bir yandan da beni bırakacak olma korkusuyla iyice gerilmiştim. Çığlığı bastım."Sakın beni bırakma."

ŞİFRE- Bir Su Perisi HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin