Annemi Sonsuzluğa Uğurlamak- Bölüm 2

4.8K 372 27
                                    

Ege abinin arabasına bindiğimde kendimi şaşkın hissediyordum. Şaşkın ve korkulu. Hayatımda ilk kez gecikmiş sorularımın boşluğuna düşmüştüm. Bugüne dek sormak isteyip sormadığım sorulardan yapılmış bir salıncakta, hızla sallanıyor gibiydim. Öyle hızlı sallanıyordum ki, o şokla nereye savrulacağımı düşünmek bile istemiyordum.

Nasıl bir çocuktum ben? Neden bugüne kadar anneme beni yanında istemeyişinin nedenini sormadım. Neden babamın kim olduğunu sormadım. Soracak gibi olduğum zamanlarda annemin neden konuyu hemen kapattığını, anneannemin anneme sürekli kızmasının nedenini neden sormadım?

Kendime kızgındım, annem beni kovsa da gitmeseydim keşke? Ona sımsıkı sarılıp hiç bırakmasaydım. O zaman belki de çok başka olurdu herşey...Artık böyle yapmayacaktım. Sorularımın cevaplarından korkmayı bırakacaktım. Her şeyi zamanında yapacaktım. Geç olmadan...

Asık suratlı ve dalgın hali ile arabayı süren Ege Abi'ye baktım. Sessiz sedasız ve tepkisiz bir şekilde araba kullanmaya odaklanmıştı. Şu anda onun için önemli olan ardı arkası hiç kesilmeyecekmiş gibi sınırsız görünen o yollar ve o yollara direnircesine giden araçlardı. Saat gece yarısı olmuştu. yolculuk beni yorsa da uyuyamamıştım. Hiç uykum yoktu. Anneme duyduğum merak tüm uykumu alıp gitmişti benden...

"Ege abi annemin hastalığı nedir?"

Ege abi, önümüzde uzayan yola bakarak; derin bir iç çekti" Annen, bir virüs kaptı. Hastane virüsü dediğimiz bir şey. Laboratuardan kaptı muhtemelen..."

"Peki iyileşecek mi?"

Ege abi hüzünlüydü, sesinde sakladıklarını belli etmemeye çalıştığı korkuyu ses tınısından anlayabiliyordum.

"İyileşmesini umuyorum."

Ege abiyi çok iyi tanımıyordum, ama anneme düşkün olduğunu düşünmüştüm nedense... Çünkü çok üzgündü.

"Lara, bence uyumalısın, yolumuz uzun ve dinlenmen gerek. Annenin yanında uyuklamak istemezsin herhalde..."

Onu dinledim. Gözlerimi kapattım ve kapatır kapatmaz annemin görüntüsünü gözlerimin önüne getirdim. Annemin sırları olduğunu biliyordum. Sırlarının yükü altında ezildiğini de... Gizli gizli ağladığı zamanları hatırlıyorum. Keşke onu daha iyi tanıyabilseydim! Keşke, anne kız ilişkimiz daha farklı bir boyutta olsaydı! Ama hissediyordum, keşkelerimde bile geç kalmıştım. O an sormaya korktuğumu bir kez daha anlamış oldum. İnsan bazen duyacağı gerçeklerden korktuğu için soru sormaya korkar ya... Ben hep korktum.

Aklımda düşünceler, gözlerimin önünde annemin silüeti ile uyuyakaldığımı beni uyandırmaya çalışan Ege abinin sesi ile fark etmiştim. Hastanenin önüne gelmiştik bile...

Üzerimdeki uyku mahmurluğunu atmaya çalışarak koltukta doğruldum ve Ege abinin açtığı kapıdan indim. Birlikte hastane kapısından içeriye girerken, önümde açılacak kapıların beni nereye çıkaracağını düşündüm. Annemsiz bir hayata çıkarmasından korktum. Keşke tüm kapılar sevdiklerimizle yaşadığımız mutlu hayatlara açılabilseydi.

Heyecanla Ege abiyi takip ettim. Birlikte hastanenin beşinci katına asansörle çıkarken, Ege abi suskunluğunu bozdu.

"Lara, şimdi güçlü olmanı istiyorum. Annen çok yorgun ve sana söyleyeceği şeyler var. Sakin olmalısın, annenin heyecanlanmaması ve üzülmemesi gerekiyor. Senden sadece onu dinlemeni istiyorum."

ŞİFRE- Bir Su Perisi HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin