Yatılı Okul ve Firar- Bölüm 1

13.8K 462 63
                                    

MERHABALAR... Öyküye yeni başlayacak olan arkadaşlar hoşgeldiniz. Profilimi takip edip , yorum ve oylarınızla destek olursanız çok memnun olurum. Ayrıca ŞİFRE nin toplam yorum sayıları 100 e ulaştığında sürpriz bölüm gelecek bu nedenle hikayeye yorumlarınızla katkı olursanız sevinirim. İyi ki geldiniz keyifli okumalar. 


Offf. Bu sıcakta derse girmek çok zor. Beethoven, bana kızgınlıkla tepemden bakıyor sanki... Hava çok sıcak, oturduğum sıra ve ben bir birimizle bütünleştik...Muhteşem bir kombinasyon oluşturduğumuzu söyleyemem. Bedenim derste belki; ama ruhum şu an çoook uzaklarda. Annemi çok özledim. Gerçi bu benim için yadırganacak bir durum değil. Yarıyıl tatillerinde ve yaz tatillerinde çok kısa bir süre görebiliyorum onu. Beni kendinden uzak tutmasını anlamıyorum ve hiçbir zaman da anlamayacağım galiba. Yani ben kendimi bildim bileli durum böyle... Ne yazık, normal bir aileye sahip olamadım. 

 Küçükken çok kızardım ona, beni neden kendisinden uzak tutmaya çalıştığını anlamaya çalışırdım.O ise benden uzakta olma sebebini hiç bir zaman anlatmadı; ona göre böyle olması gerekiyordu ve öyle de oldu. Artık kızmıyorum ve soru da sormuyorum . Kendi sorularımı kendim cevaplamaya çalışmaktan yorgunum. Polyanna gibi mutluluk oyunu oynamaktan yoruldum. Şimdi kendi oyunlarımı oynuyorum.  İçinde biraz muzırluk, biraz asilik ve gençlik ruhumu da eklediğim eğlenceli oyunlar oynamaktan mutluyum. 

Böyle daha iyiyim. Annemin bana sunduğu koşulları, bir özgürlük oyununa dönüştürdüm. Tek oyun arkadaşım var, güvenebildiğim tek insan; o da Ayşe: benim biricik dostum. Benden bir yaş küçük aynı sınıfta okumuyoruz ama, aynı odada devam ediyoruz hayatımıza ve eğlenceli oyunlarımıza da...

Babam yok zaten...Baba mevhumu ise hiç bilmediğim bir tatmadığım bir bilinmezlik. .. Sorduğumda cevabını bulamadığım bir soru işareti benim için. Küçükken gizli gizli annemin eşyalarını karıştırır bir iz bulmaya çalışırdım ondan, ama hiç bulamadım. Annem arama çalışmalarımdan bıktığında bana onun öldüğünü söyledi. O an umutlarım sönmüştü sanki, babamı yeni kaybetmiş gibi acıyla yanan kalbimi düzeltmem zor olmuştu. 

Çocukluğumda anneannemle kalırdım. Anneannem ben liseye başlamadan önce ölünce annem aniden beni yatılı okula gönderdi. İzmir'de bu özel Güzel Sanatlar Lisesi' nde okumama karar verdi. Bazen annemin beni kendinden korumaya çalıştığını düşünüyorum. Onu çok seviyorum; bazen  merakıma yenik düşüyor, neden beni kendinden uzakta tutmaya çalıştığını sormak istiyorum. Ama o kadar çok sebebi var ki, sormama gerek bile kalmıyor. Nöbetleri var, çalışmak zorunda, hayat çok pahalı vs...


Şu anda dersteyim, hocamız Gülşen Hanım, Beethoven efsanesinin eserlerini tanıtırken, ruhum başka şeyleri keşfetmek istiyor. Hayatı mesela... Elimdeki kalemle oynayarak kafamın içinde dönüp dolaşan düşüncelerimin esiriyim şu anda. ne zaman ders bitecek diye dakikaları saymaktan da yoruldum. 


Nihayet zil çaldı. İşte en yakın dostum da beni kurtarmak için sınıfın kapısında belirdi. Ayşe benim oda arkadaşım. Belki de bu hayatta yakın olduğum tek kişi o. Her şeyi onunla paylaşıyorum, tüm zamanımı, hayallerimi, duygularımı...İyi ki var benim canım arkadaşım. 

"Haydi çalışkan kız, ders bitti. "

"Çalışkanlık ve ben...Gülşen Hanım fark etmesin diye dersi dinliyormuş gibi yapmaktan canım çıktı. Eee ne yapıyoruz."

"Yemeğe gidiyoruz tabii ki. Yemeği kaçırırsak aç kalacağımızın farkındasın değil mi?"

"Offf! Ayşe yemek saatlerini genellikle es geçmeye çalıştığımı bilmezmiş gibi konuşuyorsun. Benim bedenim sizinki gibi çalışmıyor ki!"

ŞİFRE- Bir Su Perisi HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin