Emir'e ve Notalara İtaat Etmek- Bölüm 13

2.5K 270 6
                                    

"Başımda dikilmeyi bıraksana sana uyuyacağımı söyledim."

"Lara çabuk kalk dedim, seni başka tekniklerle de uyandırabilirim."

"Offff..." Baş belası uyuz işte.

Başka çarem yoktu, kalkmalı ve bana kesilen bu cezanın getirdiği tüm dayatmalara karşı olsam da uygulamalıydım.Kalktım, yine saçımı savurup Emir'in önünden yürüdüm. Akın amcam salonda çalışıyordu. Elindeki nota kağıtları ile ne yaptığını anlayamasam da çalışırken oldukça rahat görünüyordu. Emir beni piyanonun önündeki tabureye oturttu.

"Şimdi biraz piyano egzersizi yapacağız. Bakalım ellerin ne durumda?"

"Ellerimin piyano ile ne ilgisi var? Benim enstrüman çalma yeteneğim yok ki!"

"Saçmalama, piyanoyu ayaklarınla çalmadığına göre ellerinin durumunu görmeliyiz."

"Her zaman ellerimin güzelliği ile övünen ben şimdi ellerime sorgulayarak bakıyordum. Enstrüman çalmaya olan ilgisizliğimin bazen bu konuda afallamama neden oluyordu."

Emir'in söylediği tüm notalara bastım, öyle gıcık bir adamdı ki önce notaları tane tane söyledi, sonra ise hızla peş peşe sıralamaya devam edince notaları takip etmem mümkün olmadı tabi ki. Çıkardığım yanlış notalar yüzünden amcamdan azar işittim.

"Lara, piyanoya işkence yaptığını umarım fark etmişsindir."

"Offff, amca bana zorla enstrüman dersi vermekten vazgeçerseniz, piyano da benden kurtulur."

Amcamın müthiş kükreyen sesi ile yine kendime gelişti.

"Lara, laf yetiştirme Emir ne diyorsa onu yap."

Emir ise karşımda durmuş bakıyordu.

"Ellerini uzat."

"Nedenmiş o?"

Emir bana ters ters baktı: "Lara ellerini öne uzat. Söylediklerimi iki kez tekrar etmekten hoşlanmam."

Ellerimi öne uzattım, şaşkın bir şekilde ne olacağını bekliyordum. Emir ellerimi tuttu, önce sağ elimi elinin içine aldı. Sonra konuştu.

"Piyano çalabilmen için el egzersizlerini yapmak zorundasın. Nasıl spor yapmak için vücudunu ısıtman ve esnetmen gerekiyorsa, piyano çalmak için de ellerini çalıştırmalısın."

Yani parmaklarının notalara itaat etmesi gerekiyor."

Notalara itaat etmek mi? Ne saçma, diye geçirdim içimden...Ne yazık ki saçma da olsa bu adamlar benden bir piyano ustası çıkarmaya kararlıydı. Çaresiz söylediklerini yapıp yeteneksiz olduğuma inandıkları günü beklemem gerekiyordu. Emir ise anlatmaya devam etti.

"Her gün sana öğrettiğim açma, esneklik ve çeviklik sağlayıcı egzersizleri yapacaksın. Bu egzersizleri düzenli yapmadığını anlarım ve çalışma yapmadığını anladığımda senin için hiç iyi olmaz."

Tehdit etmeyi seven öküz.

Sonra ellerimi okşamaya başladı. Parmak uçlarımdan başlayarak ellerime doğru masaj yapıyordu. Aslında ellerimin okşanması ruhumu okşasa da yine de sinir oluyordum. Sonra benden de aynı hareketi tekrar etmemi istedi. Sonra parmaklarımı el yıkarken yaptığımız gibi parmak aralarımdan geçirmemi istedi. Yaklaşık on dakika söylenileni yaptıktan sonra asi ruhum yine kendini gösterdi.

"Yeter be, artık bu saçma hareketleri yapamayacağım. Ciddi olamazsın kesinlikle benimle dalga geçmek için yaptırıyorsun bu hareketleri... Amca şuna bir şey söyle."

Amcamın cevabı gecikmedi.

"Lara konuşmalarına dikkat et! Ve çalış, sızlanmak yok."

Sonra Emir sağ elimi tuttu bir eliyle bileğimden tutarken diğer eliyle parmak uçlarımdan tutup geriye doğru esnetince çığlığı bastım.O ise "Sen bana şey mi demiştin biraz önce?" dedi. "Bana ne dersen de, bu da yapman gereken egzersizlerden biri, her gün sabah akşam bu egzersizleri yapacaksın." Aynı işlemi diğer elime de yaptı ve yine çığlık attım. Sonra diğer egzersizlere geçtik. Yap yap bitmiyordu ve ben gittikçe piyanoya aşina olmak yerine daha da fazla nefret etmeye başlıyordum.

"Şimdi çaylak, beni dinle."

Kızgın ses tonumla cevap verdim.

"Dinliyorum sahip..."

Emir kahkahayı patlattıktan sonra yine emirlerine devam etti. Bu oyunun çok hoşuna gittiği belliydi.

"Şimdi ellerini sık ve sonra hızlı bir şekilde aç . Bu hareketi yirmi kere tekrar et. "Söylediği gibi yaptım. Bu egzersiz de bitince diğer egzersize geçtik. Ellerimi masaya koydum ve elimin uzağına koyduğu bir nesneye parmaklarımı uzatarak onu almaya çalışırmış gibi esnettim. Sonrada geriye çekip nesneden uzaklaştırdım. Gerçekten ellerime bir şeyler oluyordu. Ellerimin spor yaptığını hissediyordum. Emir söylediğinde haklıydı sanırım, ama ben yine de onun haklı olduğunu düşündüğümü anlamasını istemiyordum.

"Offf yeter, çok sıkıldım. "

"Tamam sarı, şimdi de şu şarkımızı çalışalım. Geç bakalım piyanonun başına." Yarışmada söyleyeceğin parçaya geçmeden önce ses çalışmalarımıza devam edelim. Bir ödevin daha var. Bundan sonra seninle çalışamaya başlamadan önce diyafram çalışması da yap. Karşıma karga sesli bir şekilde çıkma. "

Allah'ım sanırım bu gün bitmeyecekti.

Bir saat boyunca o çaldı ben söyledim, amcam ise arada bir beni azarladı. Çalışma bittiğinde kendimi koltuğa bıraktım. Öyle yorulmuştum ki bedenim koltuğa resmen aktı. Sanki hasta oluyor gibiydim. Öğlen uyduğumda da böyle hissediyordum. Sanırım ateşleniyordum. Emir ve amcam bahçeye çıktılar. Ben ise üşüyen bedenimi koltuğun kenarında duran battaniye ile örtüp koltuğa iyice gömüldüm. Bir süre sonra beni çağırmaya gelen uyuzun sesi ile kendime geldiğimde çok kötüydüm. Bütün vücudum ağrıyordu.

Etrafımda koşturanların ayak seslerini duyuyordum. Sıla abla, "Akın kızın ateşini düşürmemiz gerek." diyordu.

Bir ara vücuduma tutulan soğuk suyla titrerken kendime geldim. Halsizdim ama yine de bağırdım.

Amcam ve Sıla abla beni banyoya sokmuşlardı. O andan hem utançtan hem de soğuktan şoka girmiş durumdaydım. Vücuduma tuttukları soğuk su canımı yakıyordu. Beni banyodan bornozumla çıkardıklarında içimden kurtulduğum için şükrettim. Çünkü yanan bir beden ile musluktan akan soğuk suyun birleşimi sonucunda ortaya çıkan tek şey titreyen çelimsiz ve titrek Lara idi.

"Donuyorum."

Amcam söyleniyordu. "Konser günü üşütmüş olmalısın. Ah Lara, hiç söz dinlemiyorsun."

Bir yandan saçlarımı kuruturken diğer yandan da üzerimi giydiriyorlardı ve ben hala üşüyordum.


ŞİFRE- Bir Su Perisi HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin