Gerçekler ve İçimdeki Kasırgalar- Bölüm 10

3K 297 16
                                    

Kafamı dizlerime iyice gömmüştüm. Kollarım dizlerimde kenetlenmişti. Sırılsıklam olmuştum. Benimki tam bir aptallıktı, burada soğuktan donarak ölecektim. Ama yine de oturup kaldım.

Birkaç dakika sonra bir el hissettim. Omzumdaki elin sıcaklığını hissedebiliyordum. Başımı kaldırdığımda kızgın yüzü ile bana bakan, Emir'den başkası değildi. Beni nasıl bulmuştu?

"Kalk bakalım gidiyoruz."

Boyun eğmeye niyetim yoktu. Gitmeyecektim. Bana değer veren insanlar olsalardı, giderdim. Ama benden iki kelimeyi esirgeyen Akın'ın evine gitmeyecektim.

"Git başımdan, ben hiçbir yere gelmiyorum. "

Emir sinirliydi." Bana bak kızım, yağmurdan nefret ederim ve yaklaşık beş dakikadır senin yüzünden yağmurun altındayım. Kalk dedim sana. "

"Kalkmıyorum, çek git başımdan. Git sen, Akın abiciğinle konserine devam et. Ben gelmiyorum."

"Bana bak Lara, yürü diyorum sana! Saçmaladığını sen de biliyorsun."

"Saçmalıyorsam saçmalıyorum, doğru düşünmeyi senden öğrenecek değilim. Hem sen kim oluyorsun ya? Defol git başımdan."

"Bana bak Lara, burası senin İzmir'ine benzemez. Bir büyük dalga alır götürür seni, bu kayalıklarda balık tutmaya çalışırken kaç kişi boğularak öldü senin haberin var mı?"

"Kimin öldüğü ile ilgilenmiyorum. Annem öldü, babam da ölmüş zaten. Öyle değil mi? Akın'ın abisi benim babamdı öyle değil mi? Git dedim rahat bırak beni..."

"Lara haydi, bir daha söylemeyeceğim, bu son uyarım. Geliyor musun gelmiyor musun?"

" Ya sen zeka testi yaptırsan ya bir ara; gelmiyorum demek gelmiyorum demektir!"

İnadım tutmuştu yine, aslında şu an soğukta donmak yerine Akın'ın evinde ısınmayı tercih ederdim ama; gururum her şeyden önemliydi.

"Bunu sen istedin!" Emir'in bir hamlede beni havaya nasıl kaldırdığını anlayamamıştım. Ama şu anda dünyaya tersten bakıyordum. Emir beni omzuna atmış götürüyordu. Yine de yenilmeye niyetim yoktu, omzundaki çaresiz çırpınışlarıma devam ettim. "Bırak beni bıraksana!"

Bırakamam, Akın abiye söz verdim. Seni eve götüreceğim.

" Senin gibi bir kütükle hiçbir yere gelmiyorum ben! "

"Lara, şansını zorluyorsun bence, bunların hepsini bir kenara yazıyorum ve tek tek hesabını soracağım. Şimdi uslu uslu otur bakalım şuraya."

Beni bir çuval gibi omzundan indirip çevirdi ve kucağında tutarken koltuğa bıraktı. Kabul etmeliyim ki oldukça güçlü bir kütüktü karşımdaki. Çelimsiz halime bakmadan ona diklendiğim için deli olmalıydım.

Kemerimi hızla bağlayıp şoför koltuğuna oturdu. Akın'ın arabasını almıştı.

" Arabayı çalıştırırken aynı anda kapıları kilitledi."

" Aç şu kapıları..."

Bana dönüp, yağmurdan sırılsıklam olmuş haliyle kızgın boğa gibi bana bakıyordu.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen? Saçmalamaktan ne zaman vazgeçeceksin? "

" Sana ne ya sana ne? Hem Akın abiciğin hiç de merak etmişe benzemiyor. Onu etrafta göremiyorum."

Emir yine her zamanki gibi pis pis sırıtmıştı. "Gelmesine ben engel oldum, çünkü çok sinirliydi. İnan bana o gelmiş olsaydı, şu koltukta rahat bir şekilde oturuyor olmazdın. Onu zor durumda bıraktığının farkında mısın acaba? Şimdi eve gidiyoruz. Seni evde bekliyorlar."

ŞİFRE- Bir Su Perisi HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin