19.Bölüm

39.5K 2K 94
                                    

- İYİ OKUMALAR-

NEŞE

" O halde kabul ediyorum. Evlenelim." Karşıdan ne diyeceğini bilemediğini belli eden olumlu bir mırıltı geldi.

" Eee, tamam o zaman. Yarın buluşup konuşalım mı?" Dediğinde ister istemez başımı salladım.

" Olur, nerede buluşalım?"

" Ben seni alırım, evinin adresini gönder." Dediğinde panikledim.

" Hayır, olmaz! Şey, yani okuldan al sen beni."

" Okul?"

" Marmara üniversitesi."

" Hangi bölümde okuyorsun?"

" İşletme."

" Kaçıncı sınıf?"

" Son sınıfım, bir ay sonra mezun oluyorum." Dediğimde karşıdan bir kırılma sesi geldi ve hemen arkasından Cediden ufak bir küfür.

" Alo, Cedi iyi misin? Ne oluyor?" Telaşla konuştuğumda tekrar telefona döndü.

" Önemli bir şey değil. Kendime kahve yapıyordum da kahve kavanozunu kırdım. Şimdi benim buraları toparlamam lazım yarın telefonlaşırız olur mu?"

" Tamam, yarın görüşürüz." Dediğimde tekrar konuştu.

" İyi geceler."

" İyi geceler."

Telefonu kapattıktan bir kaç dakika sonra canımıniçi yanıma geldi ve elindeki iki kupadan birini bana uzattı.

" Uyku mu tutmadı?" Diye sorarken yanıma oturdu.

" Cedinin evlenme teklifini kabul ettim." Dediğimde kaşları çatıldı.

" Bu nereden çıktı şimdi?" diye sorduğunda olan biten ve aklımdan geçen her şeyi anlattım.

" Doğru mu yapıyorum sence canımıniçi?" Diye sorduğumda omuz silkti.

" Kim bilir? Belki yanlıştır belki de hayatında ki en büyük doğru. Ama en azından denersin. Hemen evlenecek değilsiniz ya. Baktın olmuyor, ısınamıyorsun ayrılırsın."

" Ben pişman olmak istemiyorum." Dediğimde elini omzuma atıp beni kendine çekti.

" Pişman olmaktan korkma canım. Pişman olmaktan korkarsan yaşayamazsın, kim olduğunu unutursun." Dediğinde burukça gülümsedim.

" Senin gibi mi?" Dediğimde başını iki yana salladı.

" Henüz kim olduğumu unutmadım canım, ben her zaman sessizdim. Biliyorsun ilgi çekmeyi sevmiyorum."

" Tam olarak değil belki ama unuttun canımıniçi. Evet hep sessizdin ama önceden çok gülerdin sen. Gülmeyi unuttun, artık eski neşen yok."

" Yaşadığım şeyler kolay değil canım ve ben daha yeni yeni kendime geliyorum. Türkiyeye döneli daha bir yıl bile olmadı. Biraz zamana ihtiyacım yok mu sence?"

" Elbette ki var ama neden bizden ayrısın ki? Neden İzmirdesin? Ömer bizim sana ihtiyacımız var. Özellikle de benim gerçekten çok ihtiyacım var. Biz seninle hiç ayrılmamıştık canımıniçi, ama sen o kazadan sonra öyle bir gittin ki...

Tedavi falan yalan, sen bizden gittin. Bir tedavi üç yıl sürmez. İki yıl önce yürümeye başladın ve buraya dönmedin. Onu geçtim bir yıldır buradasın ama yine de yoksun. Kafana estiğinde gelip gidiyorsun ve bu durum canımı yakıyor. Bizden böylesine uzaklaşman canımı yakıyor Ömer. Üstelik sadece bende değil. Bakma bir şey demiyorlar ama annem ve Melek de çok kırgın sana bu konuda." Derken sesimin yükselmesine engel olamadım. Kısa bir an şaşkınlıkla bana baktı. Daha sonra ayağının birini altına alıp tamamen bana döndü ve elimde ki kahveyi alıp yere bıraktı. Ellerimi tutup gözlerime bakarken konuşmaya başladı.

Hayat Seninle GüzelWhere stories live. Discover now