18.Bölüm:"Oyun''

15.3K 591 29
                                    

                 Multimedya Sahra.

-

Kafamı soğuk cama yasladım , tüm kusurları örten siyah geceyi izlemeye başladım. Rüzgar ve Savaş'la birlikte yaklaşık bir saattir arabanın içindeydik, konuşmamak adına mühürlenmiş dudaklarımızdan tek bir cümle dahi çıkmamıştı.

Savaş, Kuzguncuk adında bir yerde oturuyordu . Bizim oturduğumuz yerle arasında bir saatlik bir gidiş süresi vardı. Kardeşi Serra ile birlikte yaşıyordu, Rüzgar'la geçmişi eski zamanlara dayanıyordu. İkisi de Ersoy Üniversitesi'nde Psikoloji bölümünde öğrenim görmüştüler.

Rüzgar , tedavimi üstlenmemişti çünkü sevdiği kadının gözlerinin önünde acı çekmesinden korkuyordu , onun acısının sebebi olmaktan korkuyordu. Haklıydı da , tedavi olmak kolay değildi. Duygularım parçalara ayrılacaktı , bedenimde ona eşlik edecekti. Daha kendim bile gerçekleri kabul edemiyordum, başkasına nasıl anlatacaktım?

Savaş arabayı durdurdu ve bize inmemiz için bir işaret yaptı. Onunla birlikte arabadan indik , arabayı kilitledikten sonra onu takip etmemi söyledi. Burası gerçekten güzel bir mahalleydi , genel olarak eski fakat bakımlı evler vardı sanki minik bir tatil köyü gibiydi.

''Evin nerede, Savaş?''diye sordum.

''Aşağıda bir sahil var , sahilin orada oturuyorum.''

''Neden arabayla gitmedik ki?''

''Temiz havaya ihtiyacımız olduğunu düşündüm .''dedi tebessüm ederek. Gülümsemesine karşılık verdikten sonra onun arkasından Rüzgar'ın elini tutarak yürümeye başladım. Yaklaşık beş dakikanın ardından sahile gelmiştik , denizin ferahlatıcı kokusunu içime çektikten sonra ilerlemeye devam ettik. Sahilin kenarında , korumalar ve çelik duvarlar ile korunan bir evin orada durduk. Savaş , çelik kapıda ki güvenlik makinesine bir şifre girdikten sonra kapılar açıldı. Rüzgar, ev için bir şeyler alacağını söyleyip gitti.

Üç katlı , beyaz renginin hâkim olduğu ve büyük bir bahçesi olan bir ev, karşımızda duruyordu. Evi umursamadan arka tarafına doğru ilerledim , tahmin ettiğim gibi deniz ayaklarımızın altındaydı fakat yükseklik çok fazla olduğu için ayaklarımı sokmam imkânsızdı. Omuz silkerken arkamda Savaş'ın varlığını hissettim.

''Yüksek olması kötü , değil mi?''

''Kesinlikle ama yapacak bir şey yok .''

''Hadi gel, seni kardeşimle tanıştırayım.'' dediğinde onu kafamla onayladım ve birlikte evin içine girdik. Evin girişinde sadece dolap vardı , karşılıklı olan iki tane kapıdan biri kesinlikle mutfak olmalıydı. Savaş ne düşündüğümü anlamışçasına kolumdan tuttu ve kapılardan birini açarak beni içeriye soktu.

Tahmin ettiğim gibi burası Amerikan tarzında ki mutfaklardan biriydi , çalışanlar yemek hazırlıyordu. Savaş genzini temizledikten sonra çalışanların hepsi ona döndü , utanmış bir şekilde onlara gülümsedim.

''Bu Sahra, yakın bir arkadaşım. Bir süre bize misafir olacak.''

''Merhaba,''dedikten sonra samimi bir şekilde gülümsedim.

''Ben Ahmet , bahçeyle ilgileniyorum. Bu yanımda ki Sevim , benim karım olur kendisi ev işleriyle ilgilenir. Bu genç bayanda Sıla , Sevim'e yardım ediyor. Memnun olduk.''

''Bende memnun oldum.''dedim gülerken.

''Sahra , hadi gel.''dedi Savaş , peşinden ilerledim. Karşıda ki kapıyı açtı , bu kapı salona açılıyordu. Fazlasıyla büyük bir salonları vardı , lila ve krem renginde ki koltuk takımı salona hâkim olmuştu, spor bir görüntüsü vardı.

SAPLANTIWhere stories live. Discover now