13.Bölüm:"Kalbim Avuçlarında''

18.8K 741 69
                                    

-

Sabah 7'de kalkmıştım, şu an saat 10'du ve ben aralıksız bir şekilde kollarımın arasında huzurlu bir şekilde uyuyan Rüzgar'ı izleyip kafamı patlatacak kadar çok düşünüyordum. Gözlerim, Rüzgar'ın bıçak yarasında takılı kalırken aklımdan türlü türlü senaryolar geçiyordu. Birini öldürmüş olabilirdi veya küçük bir kavga sırasında olmuş olabilirdi.

Sonumuz nasıl olacaktı?Bir sonumuz olacak mıydı? Ben hiç bir şey bilmiyordum , düşünmekten yorulmuştum. Zihnim sesli çığlıklar atarken dudaklarım hep sessiz kalıyordu. Geçirdiğim son zamanlardan sonra zihnimin çığlıklarını susturmayı , çok düşünmenin iyi bir şey olmadığını öğrenmiştim. Ben ölümden dönmüştüm ve o günden sonra bir çok şey değişmişti. Yapamadığım şeyler için keşke demek artık benim tarzım değildi.

Kapının birkaç kez tıklatılması üzerine Rüzgar'ın vücudu huzursuzca kıpırdanmıştı, onu öpmek için yanağına doğru eğildiğimde beni kendine doğru çekip, sarılmıştı.

''Sahra, bu kapı kitleme huyu nereden çıktı kızım?Hadi kahvaltıya in.''diye bağırdı kapının arkasında ki annem.

''Ben sonra edeceğim biraz daha uyumak istiyorum.''diye mızmızlandım.

''Tamam ama yaptığım sosisli omleti kaçırıyorsun, ona göre.''dedi, ayak seslerinden anladığım kadarıyla aşağıya inmişti.

Rüzgar, dudaklarını yaladıktan sonra haylaz bir gülümseme eşliğinde konuşmaya başladı.

''Omlet mi? En sevdiğim. Birazdan camdan atlayacağım sonra kapınızdan gireceğim ve birlikte kahvaltı edeceğiz , nasıl fikir?''

''Ne zaman ayrı kalacağız merak ediyorum.''dedim gülerek.

''İşemeye giderken seni yalnız bırakabilirim.''dediğinde omzuna hafif bir şekilde vurdum. Küçük bir çocukmuşum gibi saçlarımı birbirine karıştırdıktan sonra beni serbest bıraktı.

''Gözlerin kanlanmış, uykunu alamadın mı?''

''6'da uyudum.''

''Şaka mı yapıyorsun ? Uyumayıp ne yaptın?''

''Seni izlemek, uyumaktan çok cazip geldi.''

''Gerçekten sorunların var.''dedim gülerek.

''Kim bilebilir?''dedi ve yataktan kalktı , fırlattığı kıyafetlerini üstüne özenlice geçirdikten sonra alnıma küçük bir veda busesi kondurup camdan aşağıya doğru indi. Benim odamın alt katında bir cam olmadığı için şanslıydık, böylelikle kimse göremeyecekti. Üstümde ki geceliği çıkartıp bol bir şortla birlikte askılı giyindim. Hava çok sıcaktı , saçlarım terlememe sebep oluyorlardı ama Rüzgar'ın boynumda bıraktığı diş izleriyle karışmış morluk yüzünden saçlarım açık geziyordum.

Telefonumu alıp aşağıya indim , yemek masasına doğru ilerledim. Annem ve babama kırgınlığım hâlâ geçmemişti , bu yüzden kısık sesimle soğuk bir şekilde günaydın dedikten sonra yerime yerleştim. Elimde ki telefonu alıp oyalanmak adına instagrama girdim. Anasayfamda ki tek resimler Efnan'ın ve diğer bir kaç kız arkadaşımın paylaştığı resimlerdi, normalde anasayfam erkeklerden veya takip ettiğim model sitelerinden geçilmezdi. Profilime girdiğimde gördüğüm takip edilen sayısına şok içinde kaldım.

''Sahra kızım ağzını kapat sinek kaçacak.''dedi annem gülerek.

350 takip edilenden geriye sadece 25'i kalmıştı, ayrıca 2 bin olan takipçi sayım 130'a inmişti. Bikinili ve şortlu resimlerim silinmiş , sadece yüz çekimi olanlar kalmıştı. Hızlıca takip edilenlerime girdim, Rüzgar'ın ne işi vardı burada? Rüzgar'ın işini geçtim takip ettiğim tek erkek oydu. Rüzgar'ın tüm gece boyunca ne yaptığı belli olmuştu. Rüzgar'ın profiline girdim, çok fazla gönderisi yoktu ama 45 takip edileninden çoğu kızdı. Sahra için kolları sıvama vakti gelmişti , 15k takipçisini engellemeye üşenirdim ama ben Sahra'ysam o kızların hepsini takipten çıkartacaktım.

SAPLANTIWhere stories live. Discover now