Cold Sands

Bölüm 24

Önümdeki iki kişi de başlarını eğmiş, sanki ölümleriyle yüzleşiyormuş gibi gergin görünüyordu.

Sabırsızca çay fincanıma hafifçe vurdum. "Sizi buraya kabız olmuş gibi duran yüzlerinizi görmek için çağırmadım."

Song Ruoming fincanıyla oynarken dikkatli bir şekilde yukarı bakıyordu. "Siz-"

Göz açıp kapayıncaya kadar, elimle ağzını kapatarak ardından gelecek olan 'majesteleri' kelimesini geri ittim.

Ona pis bir bakış atarak "Herkesin kimliğimi bilmesini mi istiyorsun?" dedim.

Pei Yuan uzun bir tereddütten sonra konuşmaya başlayarak "O zaman... Size ne dememizi istiyorsunuz?" diye sordu.

Seçenekleri düşünürken önemsiz bir şekilde elimi sallayarak dudaklarımı büzdüm. "Bana eskiden nasıl hitap ediyorsanız öyle edin."

İkisi birbirlerine bir bakış attılar ve aynı anda bana doğru dönerek "Kesinlikle olmaz!" diye haykırdılar.

Bir sonraki anda Song Ruoming, mahkemede sahip olduğu ciddi, sarsılmaz bakışı yeniden kazanarak "Biz... Formaliteleri yerine getirmeliyiz" dedi.

Ağzımdaki çayı püskürttüm. Şu an öksürdüğüm için sırtım eğikti.

Bu p*ç hakkında ne söyleyebilirdim? Tahta çıktığımdan beri, sanki hiçbir zaman en iyi arkadaş olmamışız gibi, aramızdaki hükümdar ve tebaa arasındaki resmi referans yollarını kullanmaya kararlıydı. Ne kadar karşı çıksam da vazgeçmiyordu. Ama yine de imparatorların da arkadaşları olabilirdi öyle değil mi?

Bunları düşünürken sessizdim.

"Ne isterseniz onu yapın. Bu konu için nefesimi boşa harcayamayacağım. Bugün sizinle bazı şeyleri konuşmak için buradayım."

İkisi başını sallayınca parmağımı fincanımda gezdirmeye devam ederek konuşmaya başladım. "Şu anda kritik bir dönemdeyiz. Savaşmak ya da taşınmak konusunda mahkemedeki tüm konuşmalara rağmen henüz bir sonuca varılamadı. Taşınmayı kaç kişinin desteklediğini bilmek istiyorum."

Pei Yuan ciddi bir şekilde yanıtladı. "Altın Muhafızlar zenginlerin oğullarından oluşuyor olabilir, ama onlar en az benim kadar kalmak ve ülkelerini ölümüne savunmak isteyen yürekli insanlar."

İçimde oluşan bir umut kıvılcımı vardı; yine de yüzümü düz tuttum. "Durum bu olsa bile, sen sadece bir korgeneralsin. Muhafızların generalinin emirlerine uymak zorundasın."

Pei Yuan duraksadı ve içini çekti. "Kesinlikle haklısın. Muhafızların generali, Bakan Xie'nin yeğeni. Ne yapabilirim ki, onun rütbesi benimkinden yüksek."

"İmparatoriçe Dowager kesinlikle daha büyük şeyler planlıyor."

Song Ruoming "Bir şeyler planlamış olsa bile, insan değişkenini tahmin etmesi mümkün değil" diyerek kaşlarını çattı. "Yeni imparator, insanların sabırsızlıkla beklediği bir şeydi; ancak imparatoriçe bir kadın olmasına rağmen hala mahkemelerde vekillik yapıyor. Küfür edeceğim şimdi!!"

Sözlerini bitirdiğinde çoktan zihnimden sayısız fikir geçmişti.

İmparatoriçe Dowager, yeni imparatorun tahta çıkışından sonra mahkemelerde perde arkasında oturuyordu. Bu, soylular ve jinshiler[1] arasında şimdiden büyük bir hoşnutsuzluk yaratmıştı. İmparatoriçe Dowager'ın yönetimden ayrılmasını isteyenler arasında kar fırtınası vardı. Dahası askeri sınıf baskı altındaydı ve onlar için bu yeni imparator bir asker olarak da kabul edilebilirdi. Onları sırf bu yüzden dikte edebilirdim.