[WattpadRomance TR Okuma Listesinde]
Zihnimde akmakta olan bir kum saatinin sesini duyuyordum. İnce, dar kısımdan geçen tanecikler üzerime doğru akıyordu. Bedenime yapışmış kum tanelerinin ağırlığı, ruhumdaki ağırlığa eşitti. Sanki geçmiş, üzerime ç...
Oy ve yorumlarınızı lütfen eksik etmeyin, keyifli okumalar. 💃
Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.
🎲
532 Gün Önce
Eflâl Hancıoğlu, Ağzından
Yarım.
İki hece beş harften oluşan bu sözcüğün anlamı neydi?
Ya da bende bıraktığı iz?
Ruhumda sayısız izlerin bulunduğu o duvarın önüne geçip sırtımı yasladığımda soğuk, sırtımın her bir noktasına sanki iğne misali batıyordu. Zihnimde oluşmaya başlamış bir odanın içinde yeniden var olduğumda kulaklarımdaki ses kendini tekrarladı.
"Kızın dün kaza geçirdiğinde neredeydin Gökhan!"
Yarım.
Devamının kesildiği anın adı, buydu.
Kaşlarım çatılırken yanımdaki sessiz soluğu duyabiliyordum. Yanımdaki küçük benliğim olacaklardan habersiz onları seyrederken bakışlarımı yeniden onlara çevirdim. Annemin gözündeki cansız fer, benliğime dokundu. Aldığım her nefes biraz daha ciğerlerime batarken gözleri yeniden babamı buldu.
"Kızına çarpan arabanın, sana ait olduğunu söylediler Gökhan." diye fısıldadı, annem. Annemin cümlesinden sonra kulaklarımda dolaşan sayısız çınlama ne söylediklerini duymamı engellerken göz kapaklarımın düşmesine izin verdim. Sol yanağıma düşen bir damla bir ateş misali yakıp geçerken vücudumdaki ağrılar kendini göstermeye başladı. Gözlerimi ağırca açtığımda elimi tutan Serap'ı fark ettim.
Henüz daha keşfedemediğim düşünceler yarımdı.
Serap, bir eliyle hâlâ elimi tutmaya devam ederken diğer eliyle saçlarımı okşadı. Bakışlarım gözlerinde gezindiğinde derin bir nefes aldım. Boştaki elim üzerimdeki cekete doğru giderken üzerimdeki soğukluk giderek artıyordu. Parmaklarımın ucunda gezinen kazak ile hızla başımı kaldırdım.
"Ceketim?"
Serap, kaşlarını çattı.
"Aybars, ceketinin olmadığını söyledi. Ayrıca dikkat et, bir yerin kırık olabilir."
Kafam iki yana sallanırken gözlerimi kıstım. Çıkarken üzerimde ceketimin olduğunu hatırlıyordum ama beni uyuttuktan sonra neler olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu.
"Bunları sana Timuçin Hancıoğlu yaptı, değil mi?"
Timuçin Hancıoğlu.
Derin bir nefes alarak geri uzandığımda neler olduğunu az buçuk anlamıştım. Ceketimi alması onun için bir şey ifade etmiyordu. Onun için önemli olan, sırrın dışarıya çıkmaması gerektiğiydi. Gözlerimi devirerek etrafıma bakındım.
