39. BÖLÜM: "GERÇEKLİK"

140 310 0
                                    

27 Ağustos 2022

In This Shirt, Irrepressibles

Oy ve yorum yapmayı lütfen eksik etmeyin, keyifli okumalar. 💃

 💃

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🎲

545 Gün Önce

Her düşünce, bir sonuca bağlıdır.

En çaresiz kaldığın anlarda; içinde bulunduğun durumun ne olduğunu merak ederken zihninde oluşan cümleler, zihnin karmaşıklığına sebep olur. Kulaklarında oluşan çınlamalar da bu soruna dahil olduğu an bir krizin doğuşuna sahip olursun. İşte o an içlerinden bir düşünce bütün sesleri susturur ve sana doğru yolu gösterir.

Sorun her ne olursa olsun, onu sonuca kavuşturacak düşünceyi yine senin iradene bağlıdır.

Bir kapının açılma sesiyle gözlerimi odağımdaki zarlardan çektim. Özgür, bir saat önce yaşanmış olan kaos yüzünden kendini kırmızı kapılı odaya sokmuş ve şimdi oradan çıkıyordu. Sakin adımları mekânın sessizliğinde yankılanırken karşımdaki sandalyeye çöktü.

O da zihninin içindeki düşünceyi sanırım bir sonuca bağlamıştı.

Masanın üzerindeki zarları eline aldı ve bana doğru uzattı. Bakışlarım önce tuttuğu zarlara sonra da gözlerine kaydı. Harelerinde saklanmış bir duygunun ne anlama geldiğini bu sefer çözmekle uğraşmamıştım. Çünkü bu ifadeyi tanıyordum.

"Oyuna başlama sırası sende Andromeda. Güçlü olmak için yenmek zorundasın. Çünkü karşındaki rakibin senden daha güçlü olacağını biliyorsun."

Dudaklarından dökülen sözcükler zihnimde derin bir yankı bırakırken bana uzattığı zarları aldım ve avuçlarımda sabitledim. Tam zarları atacakken Özgür elini kaldırıp beni durdurdu.

"Ne için oynamak istiyorsan ona odaklan Eflâl. His, düşüncelerle çalışır. Yenileceğini düşündüğün bir oyuna başlama ki eğer başlarsan çoktan kaybetmişsindir."

Özgür'ün dediklerinden sonra derin bir nefes aldım. Özgür yavaşça arkasına yaslanırken elimdeki zarları masaya yuvarladım. Zarlar kendi çaplarında hızlanıp dönerken ellerimi çenemin altına yasladım. Ruhumdaki küçük kızın girmemesi gereken bir odaya girdiğini hissettiğimde kaybeceğimi çoktan anlamıştım.

"Kırmızı beş, mavi bir."

Sıra Özgür'e geçmişti ve ben Pandora'ya sunduğum geleceğimin bana bir bedel ödeteceğine şahit olmuştum. Özgür yaslandığı yerden zarlara baktı ve eliyle çenesini kaşıdı. Derin bir nefes alıp oturduğu yerde kendini düzeltti.

"Bunun anlamını biliyorsun, değil mi? Bana geçmişinden bir parça vermen gerekiyor."

Küçük kızın acı hıçkırıkları ruhumda yankılanırken hayatımın, hayal ettiğim dünyadan çok da farkı olmadığını bir kez daha anlamıştım. Zihnimdeki bütün düşünceler birden kayboldu ve derinlerde kalmış bir anının dilime akmasına izin verdi.

ANDROMEDAWhere stories live. Discover now