31. BÖLÜM:"KHAOS VE EREBOS"

159 313 24
                                    

21 Kasım 2021

Partisans, Olafur Arnalds

Oy ve yorumlarınızı lütfen eksik etmeyin, keyifli okumalar. 💃

 💃

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🎲

Oğuzhan Özgür Hancıoğlu, Ağzından

Gece, karanlık olmak zorundadır.

Gökyüzünden düşen her bir kar tanesi, gökyüzünden salınarak yeryüzüne iniyordu. Sırtımı yasladığım duvarın soğukluğu, üzerime giydiğim uzun kollu kazağın liflerinden içeriye giriyor ve güçlülüğünü hissettiriyordu. Şehrin ışıkları gözlerimi kamaştırırken benim harelerim gökyüzüne asılı kalmıştı.

İçinde bulunduğum sessizliği bir tek sol bileğimde takılı olan saatin saniyesi bozuyordu. Çıkardığı ses zihnimin en ücra köşelerine dağılıyor ve orada çınlayan kar taneciklerinin sesine karışıyordu. Gözlerimi kapatıp başımın arkasını duvara yasladığımda derin bir nefes aldım. Nefesimin sessizliği, kalbimin atışından bile daha sessizdi.

Karanlığa sığınma.

Zihnimde yankılanan ses bütün sesleri bastırdığında kapalı gözlerimi açtım. Gözlerimi kamaştıran ışıklardan korunmak için oturduğum yerde biraz daha aşağıya kaydım. Harelerimin odağına yeniden siyah gökyüzü girdiğinde derin bir nefes aldım. Karanlığa batırılmış biri nasıl olur da karanlığa sığınamazdı?

Barbaros öldüğünden beri yastaydım. Kimseyle konuşmuyor, gündüzün aydınlığından kaçıyordum. Sanki o öldüğünden beri hep gecede kalmıştım. Etrafımı saran siyahlığa bulanmıştım. Üzerimdeki siyah rengi hiç çıkartmamıştım. Geceye daha çok bağlanmıştım. Gece, benim için hiç aydınlanmamıştı.

Çünkü aydınlık, Barbaros'un kapalı gözlerinde kalmıştı.

Gözlerimi yeniden kapattığımda o karanlığın içinde bir kız gördüm. Üzerine kuşandığı siyahlığın içinde boğuluyor gibiydi. Bileğimdeki saatin sesi yeniden zihnimde yankılanmaya başladığı anda kızın olduğu yerde durduğunu fark ettim. Gözlerinin altındaki nemin yaşlığından ağladığını anlayabiliyordum.

Ona sunduğum teklifi geri çevirmemişti ve hayatıma birden dahil olmuştu. Hayatıma bilerek soktuğum bu kız yaralıydı. Ruhunda geçmişinden kalan izlerin kırıntılarını taşıyordu. Öldüğünü zannettiği babasının yaşadığını bilmesi onun kaçınılmaz bir kaderiydi. Alpay Hancıoğlu, yine bir kişinin hayatını mahvetmek üzereydi ve ben buna susmak istememiştim.

Gözlerimi açıp ayağa kalkmak için başımı duvardan ayırdım. Soğuktan kaskatı kesilmiş bedenimi güçlükle hareket ettirirken çıtırdayan kemiklerimin sesini işittim. Ne zamandan beri burada oturduğumu bile hatırlayamıyordum. Uzun uğraşlarım sonucunda sonunda yerden kalktım ve balkondan odama geçtim. Soğuyan oda bana o kızı hatırlatıyordu.

ANDROMEDAWhere stories live. Discover now