3. BÖLÜM: "ŞEYTAN'IN SIRRI"

425 365 695
                                    

9 Ocak 2021

Main Theme, Olafur Arnalds

Oy ve yorumlarınızı lütfen eksik etmeyin, keyifli okumalar 💃🏻

Oy ve yorumlarınızı lütfen eksik etmeyin, keyifli okumalar 💃🏻

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🎲

Eflal Keskin, Ağzından

Zihnimin içinde, ruhumun en karanlık odalarında benliğim saklıydı. O benliği taşıyan bir kız çocuğunun varlığından haberim vardı. Birlikte, el ele vermiş bir şekilde sonumuzu yazıyorduk ama onun bundan haberi yoktu. O, geçmişte kalmış küçüklüğümdü ben ise gelecekle geçmişin arasındaki köprüde kalmış zavallı.

Şoför mahallinde oturan adama baktığımda gözlerimi kıstım. Daha yeni tanıştığım birinin teklifini kabul etmiş ve şu an onunla birlikteydim. Gözlerinin odağında gördüğüm yazıya yeniden baktım. İçinde bulunduğumuz sırrın ilk yazgısıydı.

Andromeda.

Adının anlamını bilmediğim, beni kendine dahil edecek bir mekândı. Oğuzhan arabadan indiğinde bakışlarımı mekâna çevirdim. Kapının önündeki iri yarı adamlardan biri ona doğru yaklaştı. Elini önünde bağladığında kaşlarımın çatıldığını hissettim.

Oğuzhan, dudaklarını aralayıp önündeki adama bir şeyler söyledi. İri gövdeli adam Oğuzhan'ın söylediği şeye kafa salladığında Oğuzhan'ın bakışları bana döndü. Filmli camlardan beni göremediğini bildiğim için çatık kaşlarımı düzelttim ve derin bir nefes aldım. Neler olduğunu ve olacağını bilmiyordum ama ucunun bana dokunacağını biliyordum.

Oğuzhan'ın karşısındaki adam içeriye gittiğinde Oğuzhan arabaya doğru yaklaştı. Emniyet kemerimi çözüp kapıyı açtığımda arabadan indim ve karşısına dikildim. Kehribar hareleri mavilerime değdiğinde eliyle mekânı gösterdi. Kafamı mekâna doğru çevirdiğimde birçok insanın dışarıya çıktığını gördüm. İnsanlar dağılmaya başladığında bir elini belime koydu. Tenimde hissettiğim eli ürpermeme neden olurken içeriye girmek için hareketlendik.

Kapıdan girdiğimiz ilk anda bizi dar bir koridor karşıladı. İki kişi rahatlıkla geçebilirdi ama üçündü bir kişi ancak arkamızdan gelebilirdi. Duvar köşelerine monte edilmiş kırmızı ve mavi renkler zihnimin, bedenime korku salgılamasına sebep oluyordu. Bu renkler, bana geçmişi hatırlatıyordu.

Dar koridorun sonu geniş bir alana açıldığında bir bar ortamı olduğunu fark ettim. İçeride hiç kimse kalmamıştı. Barın daha derinliklerine yürümeye başladıkça bir koridora daha girdik. Mavi ışıkların yoğun olduğu bu koridor, biraz daha sakinleşmemi sağlamıştı. Dar koridorun sonuna doğru yaklaştığımızı fark ederken insan sesleri duymaya başladım. Biraz önce insanları dışarıya çıkartmamışlar mıydı?

ANDROMEDAWhere stories live. Discover now