37. BÖLÜM: "ESARET"

157 312 0
                                    

26 Haziran 2022

Pride, Lucas King

Oy ve yorumlarınızı lütfen eksik etmeyin, keyifli okumalar. 💃

 💃

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🎲

Bir varmış, bir yokmuş ile başlayan masallar neden mutlu biterdi? Hayatın önlerine çıkardığı zorluktan sonra nasıl hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam edebiliyorlardı? En önemli soru ise zihnimde, daha aydınlığa kavuşmamış cevaplardan ibaretti.

Saçlarıma vuran soğuk ve şiddetli rüzgâr benim kim olduğumu ve neden burada olduğumu hatırlatıyordu. Parmaklarımın ucundaki her an bitmeye hazır olan sigaradan bir nefes çekip önümdeki boşluğa bıraktım. Rüzgârın akışına kendini bırakan izmarit, artık özgürdü.

Özgürlük.

Sahi neydi o?

"Eflâl."

O'nun sesini duymamla gözlerimi kapattım ve dudaklarıma buruk bir tebessüm yerleştirdim. Kalbimin sesi kulaklarıma ulaşırken ruhumun karşımdaki boşluktan gelen soğuğa karşı ısındığını fark ettim. Bana göre her özgürlük, bir tutsaklıktır ve aşka tutsaklıkta buna dahildir. Onun için yapamayacağın bir şey yoktur.

"Zeus!"

Kulaklarımda yankılanan tutsaklığın sesi ruhumun birden üşümesine ve bedenimin kaskatı kesilmesine neden olmuştu. Bir hışımla arkamı uçuruma döndüm ve karşımdaki insanlara baktım. Bir çift kehribarın elinde gördüğüm namlu kalbime doğrultulmuştu. O sırada Ateş hareket etti.

"Kimse hareket etmesin!"

Ya şu anda kendimi arkaya doğru bıraksam herkes mi vurulacaktı? Bedenimi sarmalayan rüzgârdan daha mı çok canlar yanacaktı? Belimde sakladığım silahı çıkartıp tam karşıma hedef aldım. Kulağımı çınlatan kelimeleri duymuyordum. Gözlerimin odağındaki tek kişi de bana bakmıyordu.

O, ölmeliydi.

O'nu gördüğüm ilk an hiçbir şeyin benim tahmin ettiğim gibi olmayacağını biliyordum. Mantığıma sığmayan olasılığın bir kez daha gücüne şahit olduğumu anlamıştım.

"Eflâl sakın, onu vurursan hiçbirimiz buradan sağ çıkamayız!"

Dudaklarımda bir tebessüm oluştu. Ne mutluluk ne de hüzün içindi. Yokluktan var olan bir simgeydi.

"Ölüler bir daha ölmez."

Silah patladı.

547 Gün Önce

Toprak ile yeryüzünün arasındaki mesafe, zihnimdeki düşüncelerin dilime yansıması kadar uzundu. Kısa olan tek şey ise kurulmuş bir cümle karşısında savunmaydı. Zihnimdeki cümlelerin dilime bu kadar geç düşmesi kalbim yüzündendi.

ANDROMEDAWhere stories live. Discover now