Dördüncü Usta

37 4 4
                                    

Mağaradan çıktıklarında akşam ol-
muş,güneş batmak üzereydi.Maori
onları bekliyordu.İki Akemi muhafızı dağın yamacında hala dimdik ayak-
taydı.Ancak endişeli gözlerini mağa-
ranın girişine dikmiş,Abel Prensi'nin biraz daha gecikmesi durumunda ,
şimşek çakan mızraklarıyla her an mağaraya dalıp,önlerine çıkacak her-
kesi ve her şeyi ortadan ikiye bölecek-
lermiş izlenimi veriyorlardı.Prensleri-
ni görünce rahatladılar.Sadece onlar değil,Maori de onları görünce rahatla-
dı.Sahibini görür görmez onun kendi-
sini çağırmasına dahi fırsat vermeyen asil Bagati Atı,kişneyerek ve toynakla-
rını haşince yere vurarak hemen yan-
larına gitti.Başıyla Asahi'yi göğsünden iten at,bu hareketi ile ona"Nerede kal-
dın!"der gibiydi.Mağaradan çıkana  kadar ağzını bıçak açmayan Asahi,o-
na sevgiyle baktı.

"Tamam sakin ol kızım!İşte geldik!"

"Özledin mi bizi!"dedi.

Miyuki'yi belinden tuttugu gibi Mao-
ri'nin sırtına oturttu.Kendisi de bir çırpıda Maori'nin sırtına atlayarak kı-
zın arkasındaki yerini aldı.

"Hadi Maori!"

"Eve götür bizi!"dedi.

Sahibinin sesini duyan Maori şimşek hızıyla öne atıldı.Dönüş yolunu bili-
yordu..

Artık alıştığı için midir,ya da mağara-
nın gizeminden midir bilinmez,dönüş
yolu Miyuki'ye daha az rahatsız edici geldi.Asahi'nin onu sımsıkı kucakla-
yan sıcaklığı da artık onu rahatsız et-
miyordu.Aklı mağarada kristal küre-
de gördüğü görüntüdeydi.Zaten göre-
bildiği tek şey de oydu.Görüntülerde
annesi,babası ve anneannesiyle birlik-
te Terra Ormanı'ndaydı.Üstlerinde be- yaz bir Sakai Kuşu uçuyordu.Çocuklu-
ğunda anne ve babasıyla birlikteyken hissettiği o tarifsiz huzur ve güveni
hatırladı.Mutlulukla içini çekti.Krali- çesine sımsıkı sarılarak kulağına eği-
len Asahi

"Anlaşılan gördüklerin seni çok mutlu
etti kraliçem!"diye fısıldadı.

"Ama ne yazık ki gördüklerini bana söyleyemeyecek olman son derece
üzücü!"diye ekledi.

Evet gizemli mağaranın kuralıydı bu.
Gördüklerini birbirlerine söyleyemez-
lerdi.Başını çevirip Asahi'ye baktı.

"Evet prensim!Gördüklerim beni çok
mutlu etti!"dedi.Prensle göz göze gel- di.Sıcak nefesi yüzünü okşuyordu.Te-
laşla hemen yüzünü çevirdi.Önüne dönüp çoktan homurdanmaya başla-
yan kızdan gözlerini ayırmayan Asahi

"Ne o kraliçem!"
"Gördüklerimizi birbirimize söyleye-
meyiz ama göz göze de mi bakışama-
yız!"diyerek boğuk bir kahkaha attı.

Miyuki sinirlenerek onu dirseğiyle it-
tiğinde,Asahi ikinci kahkahasını ata-
rak daha da sıkı sarıldı ona.Anlaşılan yeni bir itiş kakış savaşı onları bekli-
yordu.

"Ama sen böyle yaptığında,sana daha sıkı sarılasım geliyor kraliçem!"diye-
rek,üçüncü kahkahayı patlattı Asahi.
Miyuki artık iyice çileden çıkmıştı.

"Siz böyle daha sıkı sarıldığınızdaysa
prensim..!"sinirden ne diyeceğini bile-
miyordu Miyuki

"Siz böyle sarıldıkça!"dirseğiyle onu
ittirmeye devam ediyordu ama nafi-
le..

"Evet kraliçem,ben böyle sarıldıkça!"

"SİZ BÖYLE SARILDIKÇA SİZİ DÖVE-
SİM GELİYOR!"diye bağırdı Miyuki.

Asahi artık gülme krizine girmişti..

Bir süre sonra üçü de sakinleşmiş,Ter-
ranın muhteşem ay ışığında yavaş bir ritimle ilerliyorlardı.Zaman durmuş ay ışığı onlar dışında her şeyi hareket-
siz bırakmıştı adeta.Kızın omuzlarına
vuran ay ışığı..Yüzüne hafif hafif vu- ran saçlarının kokusu..Her şey çok gü- zeldi.Asahi bu anı ömrünün sonuna
kadar unutmayacaktı..Babasını geniş
Akemi terasında gizli gizli izlediği sa-
yısız gecelerde,onun mırıldandığı bir
aşk şarkısı geldi aklına.Nedense o söz-
leri ezberlemeyi kendine görev edin-
miş,belki de bu şekilde bir bağ kura-
cağını düşünmüştü babasıyla..Babası-
nın onu sevdiğini her zaman bilmişti.
Ancak gösteremediğin,iliklerinde his-
sedemedigin sevginin ne anlamı vardı ki."İleride bir oğlum olursa baba!Asla
senin bana davrandığın gibi davran-
mayacağım ona!"diye düşündü.Asahi şimdi aynı aşk şarkısını mırıldanıyor-
du kızın kulağına..

Karanlık Prens Where stories live. Discover now