Okyanus Cayır Cayır Yanıyor!

54 5 8
                                    

İlginçtir ki,ışık kaynağına yaklaştıkça,
kaynağın gözleri kör eden parlaklığı
azaldı.Kaynak,yeni doğmuş bir bebe-
ğin hızlı kalp atımı gibi,yanıp sönme ye başladı.

Miyuki,Asahi'nin koluna sımsıkı ya-
pışmış,ara sıra arkasına dönerek de-
niz kızlarının gittikçe küçülen,ürkek silüetlerine bakıyordu.Uzun sayılabi-
lecek bir zaman dilimi boyunca,bu şe- kilde yol aldılar.Aniden içinde olduk-
ları hava balonu dipten,ya da kaynak-
tan gelen bir dalgayla sarsıldı.Asahi
elini kaldırarak balonunun dengelen-
mesini sağladı.

Parlak ama gözleri almayan,beyaz ışı- ğın içinde ilerliyorlardı.İçinde olduk-
ları hava balonu aniden bir sarsıntıy-
la durdu.Artık kaynağın yanıp sönen ışığı sabit ve sakindi.Az önce onlara  eşlik eden renkli okyanus kalabalığı-
nın ve aslında her damlasında var ol- duklarını bildikleri,milyonlarca mik- roorganizmanın aksine,şimdi suda u-
çuşan tek bir fazlalık,tek bir partikül
yoktu.Ancak anne karnındaki bir be-
beğin hissededebileceği saf bir huzur,
saf bir temizlik ve sessizlik hakimdi.

Ve işte oradaydı!
Okyanusun kalbi!
O ismini çok duyduğu Mataganda!
Kainatın canı,hayatın kaynağı!

Bir genç kızı kıskandıracak güzellikte
ki vücudunun yanı sıra,yüzü milyar-
larca yılın yorgunluğuyla buruş bu-
ruştu.Okyanusun Kalbi!Mataganda!Neredeyse vücudunun tamamı alevler içerisinde,okyanusun ortasında öyle-
ce yanıp duruyordu.Sanki yanıp ken-
di kendini tüketirken,geri kalan her
şeye hayat veriyor,tüm güzelliğini ok- yanusa aktarıyor gibiydi.Zaten belki de o yüzdendi,konuşmaya başladığın-
da sesindeki o çatallı,yaşlı yorgunluk.


"PRENS ASAHİİİ!"

"OKYANUS CAYIR CAYIR YANIYOR.
HİSSEDİYOR MUSUN!?"

Asahi elini kalbine götürdü.

Miyuki dudakları bile kıpırdamayan Mataganda'nın,beyninde ve kulakla-
rında bu denli yankılanan sesine hay- ret etti.Dönüp Asahi'ye baktı.Bir eliyle hala Miyuki'nin elini tutan,diğer elini kalbinin üzerinde bir yumruk halinde birleştirmiş Asahi'nin, hiçte rahatsız olmuş gibi bir hali yoktu.Oysa Miyu-
ki'nin kulak zarları patlamak üzerey-
di.Kızın acıyla kıvrandığını gören Asa-
hi Mataganda'yı anlaşılmaz bir dille uyardı.


"KOBANTA"


Uyarıyı alan Mataganda daha sakindi şimdi.

"Hayatım boyunca tüm bir gezegenden
daha yalnızdım.Uzun zamandır seni bekliyorum" diyerek devam etti.

"Söyle bana Prens Asahi!Neden bura-
dasın?"

"Geleceğimi bilen Mataganda,neden
burada olduğumu bilmiyor mu!?"

Gülümsediği mi,ağladığı mı belli ol-
mayan Mataganda'nın,buruşuk yaşlı yüzünde beliren çizgileri derinleşti.
Olacakları sezen Asahi,Miyuki'yi sım-
sıkı tuttu.Mataganda alevler içerisin-
deki vücuduyla kendi etrafında dön-
meye başladı.


"Panzehiri olmayan bir zehri kim bile bile içer?"

"Ya da söyle bana Prens Asahi!!Zehri içmesi kesin olan birini,o zehirden kur- tarabilir misin??"

"Kişi kaderini mi yaşar,yoksa kader ki-
şiye mi şaşar?"

"Karanlık ve ışık!"Birinin varlığı için diğerinin yokluğu şart mı?"

"Yada her ikisinin varlığı ,birbirine muhtaç mı?"

" Aşkınız!Tüm zorlukları aşacak mı,ya-
da okyanusta boğulacak mı?"

Miyuki sarsılmıştı.Ne demek istiyordu
Mataganda.O Okyanusun Kalbi değil miydi!Kalbini böyle paramparça et-
meye ne hakkı vardı şimdi!Neden ağ-
lamak istiyordu Miyuki!?Asahi Miyu-
ki'nin elini sımsıkı tuttu.Elini bıraksa, onu sonsuza dek kaybedecek hissine kapıldı.Birden gözlerini her ikisinin gözlerinin derinliklerine diken Mata-
ganda,

"Pekiii!Tüm bunların cevabı bende mi,
yoksa cevaplarını zaten bildiğin hür iradende mi!?"diyerek kollarını omuz-
larına çaprazlama koydu,gözlerini ka-
çırarak başını eğdi,Asahi'nin önünde saygıyla eğildi.

"SÖYLEYECEKLERİM BİTTİ PRENS ASAHİ!"
"OKYANUS CAYIR CAYIR YANIYOR"
"HİSSEDEBİLİYOR MUSUN !"

Karanlık Prens Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin