Bekle Geliyorum,Sakın Ölme

75 9 4
                                    

Dişi beyaz kaplan, Dağat Oku alnının tam ortasına isabet etmeden hemen  önce,avcıyla göz göze geldi.Kaçınıl-
maz sonunu biliyordu.Son bir defa a-
cıyla kükredi.Ok,alnını yarıp dev ka-
fatasını parçaladığında,beş yüz kilo-
luk kaslı dev vücudu,boş bir çuval gi- bi yere yığıldı.Havada asılı Asahi si-
yah kanatlarını yavaşça kapatarak aşağıya doğru süzüldü.Gözünü avın-
dan ayırmadan,bir dizini yere dayaya-
rak sağlamca yere bastı.İkinci oku ya-
yına takmış,her ihtimale karşı avına fırlatmak üzere hazır bekletiyordu.Kı-
sa süren bir sessizlik..

Ardından,önce Terralı muhafızların
"HUUU"diye bağıran sevinç çığlıkları duyuldu.Onları  Dağat ve Akemi Mu-
hafızları izledi.Peşi ve Dong Gezegen-
leri'nin kralları atlarından inerek,yer-
de yatan iri hayvanın etrafını sarmış,
neredeyse yarım kol boyundaki kes-
kin dişlerine ve bir ağacı rahatlıkla
ikiye bölebilecek büyüklükteki dev pençelerine bakakalmışlardı.Başlarını
çevirerek Asahi'ye baktılar.Böyle müt-
hiş bir avın,müthiş avcısına!Muhafız-
ları etrafını çevirmiş ona gururla ba-
kıyordu.Doğrusu onlara hak verme-
mek elde değildi.Kral Peju bile,Asahi'
ye yarı şaşkın ve hayranlık dolu göz-
lerle bakıyordu.

Elindeki ok ve yayı bırakmadan bekle-
yen Asahi'nin göğsü inip kalkıyordu.
Etrafındaki sesleri duymuyor,olup bi-
tenleri algılayamıyor gibiydi.Sanki za-
man onun için durmuş,başka bir yer- deydi.Ya da başka bir yerde olması ge-
rekiyordu.En kötüsü de içinden bir  ses,ona avın henüz bitmediğini söylü-
yordu.Ayağa kalktı.Kendini toparla-
maya çalışarak dikkatini verdi.Etrafı-
na baktı. Onu göremedi!Evet av bit-
memişti..Herkesin şaşkın bakışları a- rasında elindeki ok ve yayı yere fırlat-
tı.Çılgınca belindeki kılıcını çekti.

"MAORİİ"diye bağırarak atına seslen-
di.

Koşturarak yanına gelen atının üzeri-
ne,tek seferde atladı.Kılıcının kabzası-
nı o kadar sıkı tutuyordu ki,elinin ü-
zerindeki damarlar ve ağaç sembolü iyice kabarmıştı.Peşi sıra atlarına bi-
nip,onu takip etmek üzere harekete geçen muhafızlara

"KİMSE PEŞİMDEN GELMEYECEK"di-
ye bağırdı.Bu kesin bir emirdi.Muha-
fızlar verilen emre uydu.

Asahi"Onu kaybetmeyi göze alamam,
bu işi kendi başına halletmeliyim"di-
ye düşünüyordu.Maori'nin başını çe-
virerek,onu dört nala koşturmaya  başladı.

"Bekle!"

"Bekle geliyorum!"

"Sadece bekle!"

"Sakın!Sakın ölme!"

Miyuki yanında sakin sakin atını sü-
ren Haru'ya baktı.Ne zaman atını on-
dan uzaklaştırmak istese,ona sesleni- yor,"Küçük hanım bakın tavşan!Bakın
tilki!"diyerek onu saçma sapan avlar-
la meşkul ediyordu.Üstelik ciddi ciddi
Miyuki'den okunu çıkarıp,onları vur--
masını bekliyordu."Tabi yaaa!Kraliyet avında tavşan avlamak!"diye düşün-
dü Miyuki.Elinde küçük tavşanıyla A-
sahi'nin karşısına çıktığında,Miyuki'
ye kesinlikle bir madalya takardı.TAV-
ŞAN MADALYASI!hemde en büyük o- lanlarından..

"Evet Baş Muhafız Haru.Görüyorum!"

"Belki de küçük beyaz tavşanı yakala-
ma şerefine siz erişmek istersiniz!"

"Doğrusu sizi bu büyük görevden alı-
koymayı asla istemem!diyen Miyuki, artık onunla dalga geçiyordu.

Haru ise kendisiyle dalga geçilmesine
aldırmıyor,sincap,ördek,keklik deme-
ye devam ederek,Miyuki'yi iyice çile- den çıkarıyordu.Nasıl Baş Muhafız ol-
muş bu!Tavşan ördek yakalayarak mı! diye düşündü Miyuki.Hem şu an ne-
den Asahi'nin yanında değil de benim yanımda!

Haru onlardan çok ileride,Beyaz kap-
lanın kükreyişini,kısa bir sessizliğin ardından,çılgın sevinç naralarını duy-
duğunda,avın sona erdiğini anlamıştı.
Av belliydi.Acının kim olduğuyla ilgili
ise zaten şüphesi yoktu.Haru'nun dik-
katinin dağılması,Miyuki'ye beklediği fırsatı verdi.Tam sırası,burada tavşan,
tilki avlamaya niyetim yok.Bitsin bu zulüm!diye düşünerek atının başını çeviren Miyuki,onu ters yönde,çılgın-
ca koşturmaya başladı.Birkaç saniye-
lik şaşkınlığın ardından hızla kendini toparlayan Haru,nereye gittiğini bil-
meden atını süren Miyuki'yi ölümüne
takip ediyordu.Onu gözden kaybetme-
si durumunda,Asahi'nin onu affetme-
yeceğine emindi.

Dört nala koşan atı bir şeyler korkut-
muş gibiydi.Beklediğinden hızlı,deli
gibi koşuyordu at.Atın boynuna iyice yapışmış Miyuki nefes nefese

"Sakin ol!"
"Lütfen sakin ol"diye fısıldasa da,hay-
van bir türlü sakinleşmiyordu.Sonun-
da ikisi de Terra Ormanı'nın derinlik-
lerinde kaybolduklarında,iyice kont-
rolden çıkmıştı at.Ağzından köpükler çıkarak koşan hayvan Miyuki'yi artık sırtında istemiyordu.

Beyaz erkek kaplan ona doğru gelen
iki atlıyı gördü.Dişisinin acı kükreyişi geldi aklına.Kükremedi ama kükrer
gibi ağzını sonuna kadar açtı.Kalın,u-
zun dişlerinin ucunda parlayan salya-
ları uzun uzun yere damlıyordu.Şim-
di sıra ondaydı...

"Bekle!"

"Bekle geliyorum!"

"Sadece bekle!"

"Sakın!Sakın ölme!"

Asahi havalandı..

Karanlık Prens Where stories live. Discover now