Sıcacık Bir Öpücük

58 6 10
                                    

Muhteşem üçlünün Akemi Sarayı'nın koridorlarında Kral Osaka'nın hayale-
tiyle geçirdikleri maceralı ilk geceleri-
nin üzerinden,dört hafta geçmişti.A-
kemi Sarayı bu süre içerisinde,üçlü-
nün daha birçok maceralarına tanık olsa da,bugün hala en çok konuşulan Kral Osaka'nın hayaletiydi.Öyle ki,kra-
lın portresinin asılı olduğu koridor-
dan,işleri olup mecburen geçmek zo-
runda kalan hizmetli kızlar,koridorda çok oyalanmadan hızlı adımlarla yü-
rüyor,aralarında şakalaşarak birbirle-
rini korkuttukları zamanlarda yere  düşüp Dadı Ning'le göz göze kalabili-
yorlardı.Yani sarayın sakin,disiplinli,
durağan hali gitmiş,ortalık her an ye-
ni maceralara gebe açık bir sirk alanı- na dönmüştü.

"Ama onu çok şımartıyorsunuz pren-
sim!"diyordu Dadı Ning.

(Hmmm turuncu ipek elbise.Sana çok yakışacağından eminim kraliçem!)

"Sabahları geç uyanıyor,geceleri geç uyuyor!"

(Şiva parfümü!Koklamak icin sabır-
sızlanıyorum!)

"Canı istedi mi yemek yiyor,istemedi
mi yemiyor!

"Eğer kraliçe olup,geleceğin veliaht prenslerini doğuracaksa,vücuduna iyi bakması gerekmiyor mu?"

(Yeşil fular,turuncu yeşil incili saç to- kası.Hmmmm!!)

"Davranışları çok başına buyruk!"

"Şimdiye kadar bana hiçbir saygısızlı-
ğı olmadı ama Hikari'yle birbirlerini yiyip bitiriyorlar!"

(Yanına yeşil incili bir yüzük!Çok ya-
kışacak sana kraliçem!)

"Geçen gün banyoda Hikari'ye sataşa-
rak sonunda onu küvetin içine çekti-
ğinde,kadın neredeyse boğuluyordu!"

(Sen zaten çok güzelsin kraliçem!)

"Yetmedi!Ne olup bittigine bakmak için yanlarına koşturup gelen Rin ve hizmetli kızlar da olaya karışınca,hep birlikte bol köpüklü bir banyo yaptı-
lar!Ortalığı temizleyene kadar canı-
mız çıktı!"

(Miyuki köpükler içerisinde.Hmmm!)

"Sarayda disiplin,tertip düzen kalma-
dı!"

"Hayaletli gecemizi anlatmama gerek
yok.Zaten biliyorsunuz!"

"İki hafta önce Baş Aşçı Yoko'nun te-
mizleyip pişirmeye hazırladığı bir çift Tirre Ördeği'ni sahiplenip,odasında
beslemeye karar verdi!"

"Sabahında odaya girip,ördekleri ya-
tağının baş ucunda gören Dağatlı hiz- metli kız,korkuyla odadan kaçarken düşüp bacağını kırdı!"

"Daha dün!Cam terasta,yeni patlama-
lar oldu.Sürekli tepenin arkasından yükselen dumanları bekler olduk!"

Uzakta bulutların arasında iki Akemi
muhafızı nöbet tutuyordu.Dadı Ning'e arkası dönük iki eli,belinin hizasında arkasında kilitlenmiş Asahi, gözlerini ayırmadan dalgın dalgın muhafızları izliyordu.Sabah Ai ve Bao'nun yardı-
mıyla giydiği,dizlerine kadar uzanan çimen yeşili ipek kaftanını ve belini çevreleyen siyah kemerini çekiştire-
rek düzeltti.Ai'nin büyük bir özenle tarayıp,siyah deri bir tokayla başının tepesinde topladığı saçlarına elini ata-
rak,tokayı yavaşça gevşetti.Arkasını dönmeden sakince

"Bitti mi dadı?!"diye sordu.

"Prensim!Kraliçe Yua'nın kemikleri sızlayacak!dedi dadı.

Yaklaşık bir saattir Dadı Ning'in Miyu-
ki hakkındaki eleştirilerini dinleyen  Asahi'nin sabrı taşmak üzereydi.Ken-
dini zorlukla tuttu.Tutmalıydı.Onu  doğururken ölen annesi Kraliçe Yua-
nın yerine,ona annelik yapan dadısıy-
dı o!Belinin arkasında birleştirdiği in-
ce,uzun parmaklarını yumruk yapa-
rak sıktı.Derin bir soluk aldı.Arkasını dönmeden,omuzunun üzerinden başı-
nı çevirerek dadıya baktı.Daha yüksek bir sesle

"DADI!"

"BİTTİ Mİ DİYE SORDUM!!"

Bu sefer soru sormaktan çok,onu uya- rıyor gibiydi.Dadı Ning'in dizleri titre-
di.Onun bu durumuna yabancı değil- di.Yinede homurdanmaktan geri kal-
mayarak

"Bitti" dedi.

Asahi önüne döndü.İki eli arkasında
yürüyerek,Dadı Ning'e bakmadan ya-
nından geçip,doğruca kapıya yöneldi.
Onun geldiğini gören Akemi Muhafızı kapıyı açarak,kenara çekildi.Aslında hiçbir şey söylemeden odadan çıkma-
yı düşünen Asahi,son anda vazgeçe-
rek kapının önüne gelince durdu.Sır-
tı dadıya dönük,omuzlarını dikleştir-
di.

"Kraliçemi şımartmayı seviyorum da-
dı!"

"Şımarttığım kadınla evlenmeyi düşü-
nüyorum!"

"Bu konuda herhangi bir itirazın var-
sa dadı!"

"Sen düşünene kadar,bir süre birbiri-
mizi görmeyelim!"diyerek,odadan çık-
tı.

Turuncu rengi ipek kıyafetiyle!Kimbi-
lir kraliçesi ne kadar güzel olmuştur!
Onu daha fazla bekletmemeliydi.Sert ve kararlı adımlarla,koridor boyunca yürüyerek gözden kayboldu.Dadı ar-
kasından bakakaldı..Akemi muhafızı kapıyı kapatarak dadıyı odada yalnız bıraktı.Ne de olsa dadının düşünecek çok şeyi vardı..

Bir haftadır prensi görmeyen Miyuki,
kahvaltıdan hemen sonra,Terralı hiz-
metli bir kızdan,Asahi'nin onu Akemi
Sarayı'nın geniş terasında bekleyeceği
haberini aldığında,çok heyecanlandı.
Terralı kız daha odadan çıkar çıkmaz

"Rin!Hemen bana aneannemin dikti-
ği turuncu ipek elbisemi getir!"

"Ha bir de anneannemin hazırladığı
parfümü!"

"Çimen yeşili fularımı,yeşil turuncu
incili saç tokamı da!"

"Çok güzel olmalıyım!"dediğinde,Rin en az onun kadar mutlu,dediklerini yapmak üzere hemen koşturdu.

Prensin ortalarda olmadığı zamanlar-
da Miyuki'nin ne kadar hırçınlaşabile-
ceğinden artık iyice emin olan Hikari,
iki hafta önce beslemeye başladıkla-
rından beri,oldukça tombullaşmış Tir-
re Ördekleri'ni düşünerek

"Oh be!"dedi

"Prens biraz daha gecikseydi,bu sefer
belki besleyip tombullaştıracağımız, iki solucana bile sahip olabilirdik!"di-
ye mırıldandı.

Ha bu arada solucanların Dağat Hav-
yarı'yla beslenmekten evrim geçirip yeni bir türe dönüşmemesi,ördekle-
rin de evrimleşen solucanları yeme-
mesi için mücadele ederken,yaşayabi-
lecekleri olağanüstü maceraları da
düşünmeden edemedi.İçi titredi.Yar-
dım etmek için ayağa kalktı..

Giyinip süslenip hazırlanan,annean-
nesinin onun için Şiva Çiçekleri'nden,
geceler boyu damıtarak hazırladığı parfümü de üzerine sıkan Miyuki,ha-
zırdı.Son bir kez,aynada kendine ba-
karak,Rin ve Hikari'yi beklemeden o-
dadan fırladı.Kapıda bekleyen iki mu-
hafız,aceleyle onu selamladı.Koridor
boyunca nöbet tutan Akemili muha-
fızlara aldırmadan,Rin'in uzun uzun fırçaladığı siyah saçlarını savurarak elbisesinin eteklerini tuttu.Bir çocuk gibi sevinerek,sevdiği adamın onu  beklediği Akemi terasına doğru koşar- ken,Rin ve Hikari ona yetişmekte zor-
lanıyordu.Onu bekletmemeliydi..İşte oradaydı!Tam bir hafta.Ne de çok öz- lemişti onu!

Asahi,Haru'nun gösterdiği altın işle-
meli kutuya bakarak,Haru'ya bir şey-
ler söylüyordu.Miyuki'yi görünce ku-
tuyu alarak cebine koydu.O-
na sımsıcak bir gülümseme yolladı.
Uzaktan

"Kraliçem bugün çok güzel olmuş"di-
ye seslendiğinde,Miyuki daha fazla dayanamadı,ona doğru koştu.Asahi kollarını açarak onu kucakladı.

Asahi bir haftadır işlerinin yoğunlu-
ğundan Miyuki'ye zaman ayıramamış
olsa da,geç saatlerde o uyurken sessiz-
ce odasına uğramış,elini yüzünü öpüp
koklayarak kendi odasına çekilmişti.
Kraliçesine uzun uzun sarılıp,kokusu-
nu içine çekti.

"Kraliçeme ufak bir hediye!"diyerek,
cebinden çıkardığı altın işlemeli kut-
yu açtı.İçindeki minik turuncu ve ye-
şil incilerle süslü yüzüğü çıkararak,kı-
zın narin parmağına taktı.Miyuki'nin gözleri doldu.Elini dudaklarına götü-
rerek,Asahi'nin parmağına taktığı yü-
züğü öptü.Sonra aniden Asahi'nin şaş-
kın bakışları arasında,ayak parmakla-
rının üzerinde yükseldi,uzanarak,Asa-
hi'nin yanağına kısa,sıcacık bir öpü-
cük kondurdu.Miyuki'nin yüzü kızar-
dı..Asahi mutluydu..



Karanlık Prens Where stories live. Discover now