Koca Göbekli Kasumi

70 11 3
                                    

Miyuki,Hikari'nin cimdiklemelerine rağmen,atının üzerinde tekrar uyuk-
layarak düşmek üzereydi ki,Asahi'nin dış gezegen krallarının önünde atıyla yaptığı gösteriyle sıçradı.

Pek anlam veremese de,gözlerini so-
nuna kadar açarak bu ilginç gösteri-
nin tadını çıkardı.Miyuki etrafını bir düzine Dağat,Terra ve Akemi muhafı-
zının çevrelediği Asahi'ye,burnunu kı- vırarak ve kızgınlıkla bakıyordu.Deri eldivenlerine rağmen,sabah serinli-
ğinde üşümüş ellerini ovuşturdu.

"Hıh!Kendini beğenmiş"diyerek mırıl-
dandı.

Omuzunun üzerinden başını çevirip ona bakan Asahi'nin dudakları, çizgi halindeydi.Gözleri kararırken alnın-
daki alev rengi motif iyice belirginleş-
meye başladı.Göz göze geldiler.Daha önce de Asahi'nin bu durumuna tanık olan Miyuki,onu neyin bu kadar kız-
dırmış olduğunu anlayamadı.Üstelik
gözünü de ondan ayırmıyordu.Asahi'
nin,sağ yanında atının üzerinde otu-
ran Haru'ya eğilerek,kulağına bir şey-
ler söylediğini gördü.Herhalde burada
ayaküstü,Miyuki'nin idam fermanını vermiş olamazdı değil mi?Miyuki yü- zünü astı.

Asahi'den gerekli talimatı alan Haru, atının yularını tutarak,başını çevirdi.
Tırıs adımlarla atını onlara doğru sü- rerek yanlarına geldiğinde ona ve Ka-
sumi'ye bakarak eğildi,

"Lütfen beni takip edin"dedi.

Atlarını topuklayarak,Haru'yu takip eden kızlar,Haru'nun gösterdiği yere,
Asahi'nin hemen arkasına yerleştiril-
di.Onları bizzat korumakla görevli iki
Akemi muhafızı yanlarındaydı.Kasu-
mi fırsatı değerlendirmeye kararlıydı.
Miyuki'ye hasetle bakarak başını çevi-
ren kız,prensle konuşmaya koyuldu.
Asahi kendisiyle konuşan Kasumi'yi
dinliyor gibi görünse de,aklının başka
yerde olduğu belliydi.Kasumi durma-
dan konuşuyor,prens sadece ara sıra
başını sallıyordu.

On beş dakika sonra..

Hura,Peşi ve Dong Gezegenleri'nin kralları,Asahi'nin sağ ve solunda yer- lerini almış,elli Terra muhafızı ikişer
sıra halinde hemen iki yana koğuşlan-
dırılmıştı.Nede olsa av,Terra Bölgesin-
de olacaktı.Toprağın sahibi Terralar
ava rehberlik edecekti.Dağat muhafız-
ları altışar sıra halinde arkada durur-
ken,grubun bir nevi havadan gözcüsü konumundaki Akemi muhafızları,ka-
natlı Pulsar Atları'nın üzerinde,yukar-
da gökyüzünde bekliyordu.Kanatları-
nı sakince çırpan Pulsar Atları'nın üzerinde bekleyen Akemi muhafızla-
rı,herkes gibi Tiera Kapısı'ının açılma-
sını bekliyordu.

Günün ilk ışıkları bu renkli grubun ol-
duğu alana vurup,etrafı göz alıcı bir
parlaklığa kavuştururken,Hura Kralı
Peşi başını çevirerek,Asahi'nin hemen
sağ arkasında atının üzerinde oturan,
kıza bakmaktan kendini alamadı.Bu-
nun Asahi'nin gözünden kaçmadığına emin olan Haru atını topukladı.Kral
Peju ile Miyuki arasına girerek Peju'
nun görüş açısını kapattı.

Asahi atının üzerinde huzursuzca kı-
pırdanıp duruyordu.Kasumi'nin artık iyice sinir bozucu olan konuşmaları-
na daha fazla dayanamadı.

"Kasumi!"

"Birazdan konvoy hareket edecek.Ar-
tık yerinize geçin!"dedi.Yerine geçen
Kasumi,kıpkırmızıydı.

Kraliyet Borozanı duyulup,Tiera Kapı-
sı ağır ağır ardına kadar açılırken,başı dimdik önündeki taş kapıya odaklan-
mış gibi görünen Asahi'nin gözleri,na-
mı çok duyulan Terra Kaplanı'nın göz-
leri gibi parıldıyordu.Kapının dışında bekleyen kalabalıkta bir uğultu koptu.
Geceden beri,sabaha kadar ateş yaka-
rak ısınan,kapının dışında bekleyen  Abel halkı,hem bu muhteşem geçit tö-
renini kaçırmak istemiyor,hem Kral Ajura'nın cenaze töreninden beri gör- medikleri üç sembollü prenslerini
görmek için sabırsızlanıyordu.

Ve işte siyah giysileri içindeki prens,
üzerinde kırmızı kraliyet pelerini ve
bütün heybetiyle atının üzerinde otu- ruyor,komşu gezegen kralları arasın- dan,bir bakışta bile hemen fark edile-
biliyordu.

Bir eli bacağının üzerinde,diğer eliyle yularını tuttuğu atının üzerinde dim-
dik oturan Asahi,genellikle önüne ba-
kıyor,ara sıra kendisine renk renk Şi-
va Çiçekleri atan kalabalığa gülümsü-
yordu.Başının hemen arkasında,tepe-
sinde toplanmış olan siyah gür saçla-
rı,atının her bir adımı ile dalgalanı-
yordu.Kalabalığın içinde birkaç yaşlı kadın

"Bu kadar yakışıklı bir adamın,kimbi-
lir ne güzel çocukları olur"diyor,arala-
rında gülüşüyordu..

Asahi'nin etrafını çevrelemiş Terra  Muhafızları,"HU..HU..!"diye bağırarak
ellerindeki mızraklarını belli aralıklı
ritimlerle kaldırıp indiriyordu.Dağat
muhafızları kulaklarının arkasındaki
solungaçlarını titreterek,çıkardıkları ince tiz seslerle ortalığa mistik bir ha-
va veriyorlardı.

Ancak grubun Asahi'den sonra en dik-
kat çekenleri,kanatlı Pulsar Atları'na binmiş,Akemi Muhafızlarıydı.Onları havadan takip eden muhafızlar,elle-
rinde tuttukları beyaz mızraklardan
gökyüzüne parlak şimşekler atıyordu.
Şimdilik gösteri amaçlı yaptıkları bu
hareket ,av alanında oldukça işe yarı-
yordu.Tiera Köprüsü boyunca,bu mis-
tik atmosferle ilerleyen konvoy,gece-
den beri bekleyen Abel Halkı'nın bek-
lentilerine,fazlasıyla cevap vermişti..

Öte yandan kalabalıkta anneannesini arayan Miyuki,Kral Peju'nun ona her fırsatta kaçamak gözlerle baktığının,
farkında bile değildi.Bir süredir Miyu-
ki'yi izleyen Kasumi,atını ona doğru 
sürdü.

"Ne o Miyuki!dedi

(Asahi dikkat kesildi)

"Kalabalıkta kimi arıyor gözlerin?"

(Asahi'nin gözleri kısıldı)

Kasumi'ye aldırmayan Miyuki,kalaba-
lıkta anneannesini aramaya devam ediyordu.Akemili kız sinirlendi.Atını
Miyuki'nin atına iyice yaklaştırdı.Ar-
tık bacakları birbirine değiyordu.Ko-
nuşmaya devam etti.

"Yoksa prensin ilgisinden umudunu
kestinde..Kendine yeni hayranlar mı arıyorsun!?"diye fısıldadı.

(İşte şimdi başın belada Kasumi!diye
düşündü prens)

Aniden atının üzerinde dönerek,belin-
linde,kınından çıkardığı hançeri Ka-
sumi'nin burnuna doğru tuttu.Kasu-
mi'nin burnunun uçunda ışıldayan hançere şaşı şaşı bakıyordu.Miyuki
dişlerinin arasından

"Ne o Kasumi!"

"Bulunduğun yer koca göbeğine dar  mı geldi de..Etrafımda böyle dolanıp duruyorsun!"

"Hadi o dilini kesmeden,zehirli çeneni
de al yerine dön!"dedi.Kasumi'nin atı-
nı,ayağıyla ittirerek kendinden uzak-
laştırdı.Hançeri kınına yerleştirdi.Dö-
nerek,kalabalığın arasında anneanne-
sini aramaya devam etti.Onu göreme-
di.

Miyuki'den bunu beklemeyen ve ister istemez göbeğine dönüp bakan Kasu-
mi,başından beri onları izleyen Akemi muhafızlarının,ona çevrilmiş alaycı
bakışlarını gördüğünde kıpkırmızı ol-
du.Asahi öfkesinin geçtiğini hissetti.
Gülümsedi.

Bir saat sonra..

Konvoy kalabalığı geride bırakıp,Ter-
ranın kaplanları ile ünlü av alanına vardığında gün ortası olmuştu.Atının üzerinde dalgın dalgın oturan Kral Pe-
ju,Asahi'nin onu izlediğinden haber-
sizdi.

"Demek adı Miyuki"diye mırıldandı.

Karanlık Prens Where stories live. Discover now