Birden her şeyin farkına vardığımda onu itekledim ve boynumu tuttum.
Kapatıcı sürmeyi unutmuştum. Ve evet Daniel öyle sertti ki boynumda sayısız büyük bir morluklar vardı.
Öylece yüzüme baktı. Sonra başını geriye attı.
"Ahh... yine mi?" dedi sinir ve hüzün karışık bir ses tonuyla.
Yürümeye başladığımda hızlıca geldi ve bileğimden tuttu.
"Beomgyu!! Sana demedim mi dokunmasına izin verme diye!.. Ah Kafayı yicem" dedi bileğimi sıkarak bağırırken.
Dudaklarımı araladım ama susmaya devam ettim.
"Neden bana bunu yapıyosun?? senin yanında olmadığım zamanlar neden sürekli bu oluyo? Daniel yanına geldiğinde neden hep bunlar oluyo?!"
"Hyung.." dedim sadece. Ama bağırarak devam etmişti.
"SANA DAHA KAÇ DEFA SÖYLEMEM GEREKİYOR! NEDEN SANA DOKUNMASINA İZİN VERİYOSUN?!"
"Çünkü sen olduğunu düşündüm!" dedim o bağırırken.
"Onu durdurmadım... devam etmesini istedim çünkü sen sandım... BENİ YİNE KANDIRDI YEONJUN!" ben bunları söylerken o sadece dudakları aralık bir şekilde bana bakıyordu.
Gözlerini kaçırırken sessizce söyledi. "Bu çok mantıksız"
"Sen... 5 saat oldu dönmedin... ama.. o geldi... ben sen olduğunu düşündüm. Saçları sarıydı. O gece.. beni nehrin kenarına getirdi.. senin gibi davranıyordu... bakışlarına kadar taklit etti seni Yeonjun... bana.. bana aşık olduğunu söyledi.. BENDE SENİ SEVDİĞİM İÇİN DURDURMADIM ONU YEONJUN! İZİN VERDİM! böyle bi durumda.. beni nasıl suçlarsın?"
Yutkunduğunda gözlerime uzunca baktı.
"neden.. neden hep aynı hataya düşüyorum bilmiyorum.. ama ben.. seni seviyorum.. bu.. bu morlukların sahibinin sen olmasını isterdim.. çok isterdim.. sen beni suçluyorsun.. Daniel sürekli sen olarak benimle oynuyor.. ve ben mi suçlu oluyorum? Yeonjun.. ben artık onu değil seni istiyorum. Ama sen.. küçük bir iz için beni mi suçluyosun?" bu cümlelerin ardından gözlerim dolmuştu.
"BEN Mİ İSTEDİM DANİEL'IN BÖYLE YAPMASINI?!.." bağırarak söylediğim bu cümle karşısında Yeonjun başını eğmişti. Ona doğru ilerledim ve omzundan itekledim.
"Ben mi suçluyum?.. Bana bak Yeonjun... GÖZLERİME BAK!.." bunun ardından biraz daha sert bir şekilde iteklediğimde geriye doğru sendeledi. Yüzüme hâlâ bakmıyordu.
"Beni nasıl suçlarsın.. DANİEL OLDUĞUNU BİLSEYDİM BİR SANİYE BAKMAZDIM YÜZÜNE!.. beni kandırıyor ve ben suçlu oluyorum. Bu artık.. canımı acıtıyor" gözlerimden yaşlar düşmeye başladığında iki elimlide yumruk yapıp omuzlarına sertçe vuruyordum.
Sanki bilerek onunla yakın oluyormuşum gibi davranması beni sinirlendirmişti.
Ağlarken yavaşlayarak vurduğumda geriye doğru bi adım daha attı. Başını yavaşça kaldırdığında gözlerinin dolduğunu ve yüzünün kızardığını görmüştüm. Sanki ağlamamak için kendini zor tutuyor gibiydi. Gözlerimi kapatarak sinirle omzuna bir kere daha vurduğumda tekrar tökezledi.
Başımı eğerek yumruğumu güçsüzce tekrar kaldırdığımda birden elimi tuttu ve yavaşça kendine çekti. Yüzüne baktığımda elimi bırakmış ve ellerini çenemin altına yerleştirip dudaklarıma kapanmıştı.
O an içimde kopan fırtınalar dinmişti. Dudakları sıcaktı. Gözlerim şaşkın bir şekilde açılmışken nefes bile alamıyordum. Gözümden bir damla yaş daha düşmüştü. Çeneme doğru inen göz yaşımı baş parmağıyla silmişti.
Dudaklarımdan yavaşça ayrıldığında bir kaç saniye dudaklarıma bakmış sonradan gözleri gözlerime çıkmıştı.
"Özür dilerim.." dedi fısıldayarak. Onunda gözlerinden bir damla yaş düşmüştü. Başını eğdi ve tekrarladı. "Çok özür dilerim.."
BINABASA MO ANG
Two Same Faces, Two Different Souls | Yeongyu
Fanfiction"Günün birinde, Herşey dünde kalacak..." ~Yeongyu bxb !Yan ship: Sookai! Sürekli bara giden Choi Yeonjun adında bir genç yaşadığı zorluklar yüzünden ölesiye içerken Choi Beomgyu adında bir barmen olan genç adam tarafından ilgi görür. O günden sonra...
•teklif -20•
Magsimula sa umpisa
