•kabus -15•

74 7 0
                                        

Derince bir nefes vererek devam etti. "Seni.. Daniel ile gördüğümde.. kafayı yedim.. delirdiğimi sandım. Kendimi kaybettim.. Açıkçası..." uzunca sustu. Söyleyip söylememe arasında kalmış gibiydi. Sonunda başını kaldırarak yüzüme baktı. "Sanırım senden hoşlanıyorum."

Duyduğum son 3 kelimeyle yüzüne bakakalmıştım. Benim şu an dışardan ayı görmüş gibi göründüğüme emindim fakat o yine ifadesizdi.

"Ne?" Dediğimde dudaklarını ıslatıp yerinde doğruldu ve dudaklarını birbirine bastırdı.

Bunu duyduğumda nedensizce derinlerde hissettiğim duyguyu ortaya çıkmaya başlamış gibiydi.

Kalbimin ritmi hızlanmıştı.
"Duydun işte" diyerek sesli-sessiz arası bir ses tonuyla söylemiş ve sonradan da yüzüme bakmadan "iyi geceler. Bir şey olursa bana seslen" demişti. Ardından kapıyı açarak çıkmıştı.

Dediklerini düşünürken istemsizce gülümsedim.
Benim ona beslediğim duygular var mıydı peki?

Söylediği şeyler hoşuma gitmiş olsada yine de ona karşı bir şeyler hissetmem yanlış olurdu. Hem onu daha ne kadar tanıyordum ki?

Bunları düşünürken kapanmaya başlayan gözlerimi engelleyememiştim bile.

•••
-Yazar anlatımından-

"Sokuk herif" sinirle tırnaklarını kemiren adam stresle bacağını sallarken söyledi bunu.

Karanlık, her şeyin demirden oluştuğu bu dar odada yerde çaresizce oturuyordu genç adam.

"Siktiğimin çocuğu" diyerek sinirle elini vurmuştu soğuk betona.

Genç adam kendisinde hata bulmuyordu.
Aşık olmakta, eğlenmekte suç olmamalıydı.
Böyle düşünüyordu siyah saçlı genç.

Suçluluk hissetmiyordu. Pişmanlıkta yoktu. Fakat büyük bir korku vardı içinde.

Başını geriye atarak bağırdı genç adam.
Sevdiği adamı günlerdir ikiziyle birlikte görüyordu.
Hem de konuştukları yetmezmiş gibi sevdiği adama kötülemişti Yeonjun onu.

Daniel kardeşine fazla sinirliydi.
Yaptığı hiç bir şeyde hatalı değildi.
En azından Daniel öyle düşünüyordu.

Onu ilk gördüğü an her zamanki hevesi sanmıştı bu duygularını genç adam. Ama dudakları birleştiğinde anlamıştı onun herkesten ayrı olduğunu.

Onu görmek istemişti her gün. Şimdiyse özleminden kafayı yiyecekti. Onu bu durumdan anca uyuşturucu kurtarabilirdi. Ya da sevdiği adam.

Yeonjun onu elinden alır mıydı? Daniel ona zarar vermek istememişti. Onu özlemişti. Dudaklarını arzulamıştı ama Beomgyu öyle davranınca öfkelenmiş ve hırs yapmıştı. İstemeden böyle davranmıştı.

Bunun için aniden kendini suçlu hissetti genç adam. O an kendine bir söz verdi.

"Ben seni ona bırakmayacağım... sana amacımın kötü olmadığını göstericem... benim olacaksın!...Onun asla! Burdan çıkacağım!"

Bu düşüncelere ve kendine öyle güvenmişti ki kafayı yemiş gibi kahkaha atmaya başlamıştı genç adam. Bu duyguyu ilk kez hissediyordu. İlk kez aşık olmuştu.

Ama kardeşiyle yakınlaşmasından korkmuştu. Şu an bile onunla birlikte olabileceği imkanı aklına geldiğinde titreyen ellerini yumruk yaparak defalarca yere vurdu.

Gözlerinden yaşlar dökülürken delice gülüyordu.
"Kahretsin!!... Lanet olsun!!"

-Choi Beomgyu'dan-
+×+

Two Same Faces, Two Different Souls | YeongyuWhere stories live. Discover now