Sonradan sırtımı duvara yaslayarak kendi elini de duvara koymuş ve aniden dudaklarımı dudaklarıyla birleştirmişti.
-Yeonjun'dan-
Onların o kadar yakın olmasının sebebi neydi?
Sevgili olamazlardı değil mi?
Onu görmek için bara gittiğimde gördüğüm görüntünden sonra kendimi odama kapatmıştım. Ayaklarım kırılsaydı da gitmez olsaydım o bara.
"Siktir" diyerek elimdeki telefonu fırlattım duvara.
Tabii ki pahalı bir telefon olduğu için hasar görmemişti.
Sinirle ellerimi saçlarıma geçirdim.
Yanlış görmemiştim değil mi?
Daniel ve Beomgyu....
öpüşüyordu..
Lütfen yanlış görmüş olayım lütfen..
O sırada odamın dışından gelen kapı kapanma sesiyle ayağa kalktım ve sinirle odadan çıktım.
Onu gördüğüm anda bağırmaya başladım.
"NERDEYDİN SEN?!"
Daniel anlamsızca gözlerime bakarken kaşlarını çatmıştı.
"Şirketteydim"
Yine yalan söylüyordu.
Yalan söylemek onun için neden bu kadar kolaydı ki? Birde hiç bir kusuru olmadan söylüyordu bu yalanları.
Onu tanımasam doğru söylediğini düşünüp ona kanardım.
Fakat gözümün önüne o an geldiğinde sinirle yakalarına yapıştım ikizimin.
"BANA SAKIN YALAN SÖYLEMEYE KALKMA DANİEL! ŞİRKETTE OLMADIĞINI BİLİYORUM!"
Daniel şaşkınca gözlerime bakarken dudaklarını ıslattı.
"Bak.. Yeonjun neyin var bilmiyorum ama.. Sana yemin ederim şirketteydim" dedi korku dolu gözleriyle.
"KES SESİNİ! BANA DOĞRUYU SÖYLE" diyerek sarstım onu.
Yutkundu ve gözlerini kaçırdı.
"Yeonjun ne dediğini anlamıyorum.. Şirketteydim nerde olabilirim ki?" dediğinde yakasını sertçe bıraktım ve işaret parmağımı ona doğrulttum.
"Bana bak... son kez soruyorum.. eğer bana tekrardan yalan söylersen.. olacaklardan ben sorumlu değilim!" dedim ve dudaklarımı ıslattım. Ardından sinirime karşı koyamadan tekrardan bağırdım.
"NERDEYDİN DANİEL!"
Dudaklarını birbirine bastırarak gülümsedi ve iki elini de bana doğrulttu.
"Yeonjun bir sakin olur musun?" dediğinde ellerimi saçlarıma geçirdim ve derin bir iç çektim.
Sinirle gülerek gözlerimi kapattım.
"Bana cevap ver" dediğimde omzuma dokunmasıyla elini sertçe ittim.
"BANA CEVAP VER DEDİM!"
"Yeonjun.. neden inanmıyorsun? kaç kere söyleyeceğim.. şirketteydim" dedi acı acı bakarak.
İtiraf etmeliyim ki çok iyi rol yapıyordu.
Ama canımdan kanımdan olan ikizimin yalanlarına inanamazdım.
"BANA YALAN SÖYLEME! GÖRDÜM İŞTE!" dedim bağırarak.
Kaşlarını çattı ve dudaklarını araladı. Konuşacak gibi ağzını açsa da sonradan tekrardan kapattı. Ve bir kez daha.
"Yeonjun.. sen delirdin mi?.. iyi misin? şirketteydim diyorum.." birkaç saniye gözlerini etrafta gezdirdi sonradan heyecanla konuştu. "San'ı arayım?!" dedi telefonunu çıkararak.
"DANİEL BENİ KANDIRAMAYACAĞINI HÂLÂ ÖĞRENEMEDİN Mİ?" dedim onu yakalarından tekrardan kavrayarak.
"İnsanları kandırırsın.. masumları.. çocukları.. sevgililerini.. HER GÜN YATTIĞIN O KIZLARI KANDIRIRSIN AMA BENİ ASLA!" diyerek bağırdığımda gözleri dolmuştu.
"Yeonjun neyin var senin" dedi yakasındaki ellerimi tutarak.
"İyi değilsin"
"ŞİRKETTE OLMADIĞINI, BARDA OLDUĞUNU BİLİYORUM! bu gün... en yoğun gündü ve sen... KAHRETSİN! LANET OLSUN Kİ İNSANLARLA ÖPÜŞMEKLE MEŞGULDÜN DANİEL!" dediğimde sessizce gözlerime bakmaya başlamıştı.
"Görmediğimi.. bilmediğimi mi sanıyorsun? BENİ APTAL MI SANIYORSUN?" dedim onu duvara yaslayarak.
"T-tamam.. haklısın.. şirkette değildim ama.. sakin olur musun?" dediğinde yakalarından sertçe ayrıldım.
Gözlerine acıyla bakarken sırıttım ve sessizce söyledim.
"Acınasısın.."
"Yeonjun.. açıklayabilirim.. şirkette değildim çünkü.. malzeme bitmişti" dedi gözlerini gözlerime değdirerek.
"Hâlâ yalan söylüyor" dedim saçlarımı arkaya atarak.
"Daha 2 gün önce malzeme getirdiler Dan!" diyerek sinirle onun gözlerine bakıyordum.
"Bu son hakkın... bana barda ne yaptığını söylemezsen.. inan bana.. telefi edemeyeceğin şeyler olacak" dediğimde yutkundu ve gözlerini kaçırdı.
"Yine mi?... uyuşturucu satıyordun?" dedim kaşlarımı çatarken başımı sola yatırarak.
Gözlerime bakmadı. Sessiz kaldı.
"BANA BAK DANİEL! GÖZLERİME BAK VE BANA DOĞRUYU SÖYLE!"
derin bir nefes verdi. Ardından ciddi yüzü aniden mimikleriyle oynadı. Dudaklarının kenarı yukarı doğru kıvrıldı ve gözlerini yavaşça gözlerime kaldırdı.
"Anlamıyorsun.. ama.. bizi kurtaran tek şey bu" dedi gülerken.
Sadece yüzüne baktım. Ben kötü haldeyken.. ikimizde derin kuyulara düşmek üzereyken bile gülüyordu.
"Şimdi polisi arayacağım" dedim odama doğru ilerlerken. Fakat aniden kolumu tuttu ve beni kendine çevirdi.
"sakın.. sakın Yeonjun yapma bunu" dedi gülen yüzü solarken. Ciddileşmiş ve gözlerindeki gülümsemenin yerini acı, korku ve pişmanlık almıştı. Gözleri yavaşça kızarmaya ve dolmaya başlamıştı.
"Lütfen yapma.. Sana yemin ederim Yeonjun... birdaha yaparsam iki elim kırılsın, yapmicam..." dedi kolumu çekiştirirken.
Onun dediklerine artık inanamıyordum. Bu sözleri 2 ay öncede vermişti. Bu kelimeleri 2 ay öncede söylemişti.
"İnanmıyorum Daniel" dedim başımı iki yana sallayarak.
Kolumu bıraktı ve aniden dizlerinin üstüne düştü.
"Yalvarıyorum Yeonjun" dedi ellerini birbirine sürterken. Öyle bir acınasıydı ki. Gururunu bile hiçe sayıyordu kendi hayatı için.
"Yeonjun.. inan bana tek ben batmam.. polisi ararsan ikimizde batarız.. inan bana lütfen.. lütfen inan bana. Söz.. söz veriyorum yapmayacağım bir daha." dedi başını eğerek.
"ben daha önceden sana bir hak verdim zaten Daniel.. bunları o zaman da söylemiştin" dedim acı bir şekilde sesim çatlarken.
"Ben, özür dilerim ama.. artık sana inanamıyorum Daniel" dedim sesim sona doğru kısılırken.
"YALVARIYORUM YEONJUN! BU SEFER YEMİN EDERİM YAPMAYACAĞIM.. PEŞİME ADAM TAK.. HER GÜN GEL KONTROL ET.. ama Yeon.. yemin ederim yapmayacağım" dedi dizlerinin üstündeyken.
Ellerini tuttum ve çekiştirdim. "Kalk Daniel"
Duraksadı. Kızarmış gözlerini benim gözlerime sabitledi. Onu tekrar çektiğimde yavaşça doğruldu.
"Bu son.. bir daha yaparsan.. yeminim olsun.. seni bir saniye dinlemeden teslim ederim" dedim sertçe.
Yutkundu ve afallayarak başını eğdi.
"Te-teşekkür ederim" dedi.
Odama hızlıca girip telefonumu aldım ve tekrardan çıkıp montumu giydim. Ardından kapıyı çarparak evden çıktım.
Selam
Bu bölümde kısaydı.
Sadece bu ikisinin konuştuğu bir bölüm olsun istedim.
Sanırım kafanızdaki sorular biraz olsun yerine oturuyor.
Yeter boş yapma hadi
gidiyorum🥱🫡
~K.J
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Two Same Faces, Two Different Souls | Yeongyu
Fanfiction"Günün birinde, Herşey dünde kalacak..." ~Yeongyu bxb !Yan ship: Sookai! Sürekli bara giden Choi Yeonjun adında bir genç yaşadığı zorluklar yüzünden ölesiye içerken Choi Beomgyu adında bir barmen olan genç adam tarafından ilgi görür. O günden sonra...
