•şimdi nerde? -6•

105 11 3
                                        

Bacaklarımı kavrayarak beni kaldırıp tezgaha oturtmuş ve belime sarılmıştı.

Ona karşılık vermek istemesem de bir elini saçlarımın arasına atarak beni kendine bastırdığında dudağımı hafifçe ısırmıştı. Onu itmeye çalışsam da izin vermemişti.

Böylelikle kendime daha fazla engel olamayarak bende ona karşılık vermeye başlamıştım.

Bunu istemiyordum fakat öyle sarhoş ediciydi ki onu istemeye başlamıştım.

Dudaklarımız hızla hareket ederken sabırsızca elini tişörtümün altına sokmuştu.
Belimi okşarken delicesine öpüyordu.

Nefessiz kaldığımızda geri çekildi. Nefesini kontrol altına almaya çalışırken dudağını ısırarak sırıttı.

"Çok.. çok iyisin" dedi büyülenmiş bir şekilde dudaklarıma bakarken.

-yazarın anlatımından-

Beomgyu kendine gelmeye başlarken utançla gözlerini indirdiğinde genç adam kendini tutamadan gülmüştü.

"hadi ama! utanma! bana bak" dedi yüzünü kaldırmaya çalışarak.
Beomgyu kalkmaya çalışırken söyledi. "Gitmem gerek"

O sırada genç adam Beomgyu'nun gitmesine izin vermeden aynaya yaslamıştı onu.
Daha fazlasını istiyordu. Bir öpücükten daha fazlasını.

Genç ilk defa biriyle öpüşürken bu kadar değişik ve güzel hissetmişti. Öpüştüğü ve yattığı onca kız, erkek arasından daha önce hiçbirinden onunla olduğu kadar zevk almamıştı. Hiç böyle hissetmemişti.

Kendisi de buna anlam veremeyerek başını sola yatırdı.
"Olmaz Beomgyu.. özür dilerim ama başlamışken burada bırakamam" demiş ve Beomgyu'nun tişörtünün altındaki elini Beom'un yanaklarına çıkarmıştı.

"Yeonjun hyung!" dedi Beomgyu onu reddetmek istercesine.
"İşim var. Ayrıca ya biri görürse?"

Genç adam bu adı duyunca sinirlenmişti. Öfkeyle gözlerini kapattı. Sakin olmaya çalışırken söyledi. "Merak etme arkadaşın her şeyi halledecek.. ve ayrıca biri göremez. Kapı kitli" dedi işaret parmağıyla kapıyı gösterirken.

"Yine de-" Beomgyu'nun bu cümlesi genç adamın sert konuşmasıyla bölündü.
"Bahane bulma! Hoşuna gittiğini ikimizde biliyoruz" dediğinde tekrardan öpmüştü onu.

Fakat bu sefer Beomgyu'nun karşılık vermesi için çabalamamıştı.
Çünkü zaten biliyordu ki Beomgyu'da istiyordu.

Genç adam küçüğünün bacaklarına götürdü elini. Bacaklarının arasını okşadı. Deminkine göre daha yumuşak öpüyordu onu.

Beomgyu birkaç saniye öylece durdu. Bacaklarının arasında hissettiği sıcaklık ile hafiften titremişti. Karşı koymaya çalışmadı.

Kendisini bir anda oyuncakmış gibi hissetti. Karşısındaki genç adam onu istediği gibi kullanarak istediği gibi oynuyordu onunla. Kontrolün kendisinde olmasını istedi bir anda. Onu arzulamıştı aynı zamanda.

Genç adamın nazik dokunuşları karşısında tahriş olmuştu resmen Beomgyu.
Öne doğru eğilerek adamın yakalarından tuttu. Ardından biraz itekleyerek kendine kalkması için yardımcı oldu. Aynı zamanda dudaklarını ayırmıyordu da.

Tezgahtan indiği anda genç adamı sertçe duvara yasladı Beomgyu.
Dudaklarını yavaşça terk edip boynuna yol almıştı.

Genç adamın boynundaki emeceği kısmı seçtiğindeyse orda durmuş ve genç adamın boynunu morartırcasına emmişti.

Two Same Faces, Two Different Souls | YeongyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin