•durmayan göz yaşları -13•

67 7 0
                                        

"Ve bu yüzden.. onunla nerdeyse..." devamını söyleyip söylememe arasında kaldığında yutkundu. Sonra başını eğdi ve devam etti. Daha kısık ve sakin bir sesle. "Yatacaktın değil mi?"

Bunu duyduğumda kızardığımı hissetmemle önüme dönüp başımı gökyüzüne kaldırdım.
Boğazımı temizleyerek etrafa bakındım.

"Bu gün.. hava çok güzel değil mi?" dediğimdeyse hemen yanımdan güldüğünü duyduğumda gözlerim irileşmişti.

Ona göz ucuyla baktığımda ilk defa sırıttığını görmüştüm.
Başını eğdi. Sonradan bana baktı.

Hoşuna gitmiş olmalıydı.
Onu ilk defa gülerken görmüştüm bu yüzden kendimi değişik hissetmiştim.

Sahte bir şekilde öksürerek tekrardan önüme döndüğümde oda ciddileşmişti.
Ya da en azından öyle görünüyordu. Belki de şu an rezilliğimi düşünüyordu.

"Acaba Daniel bunu duysa ne yapar?" dedi kısık sesle Yeonjun.
Ona döndüğümde oda bana bakmıştı.

"Şey... sen.. nerden biliyorsun?" bunu dediğimde bana anlamaz gözlerle bakmıştı.
"Yani.. o gün öyle bir şey olduğunu" önüne döndü. Fakat bozulmuşa benziyordu.

Derince nefes aldı.
"2 gün önce... evde... bana senden hoşlandığını söyledi..." soğuk ve duygusuz gözlerle etrafa bakındı.

"Açıkçası.. sinirlendim.. sadece sinir değil... kafayı yedim resmen... senin de ondan hoşlandığını söyledi. Sadece saçmaladığını söyleyerek geçiştirdiğimde... beni sinir etmek için belki de.. her şeyi anlattı. Başta inanmasam da... öyle ciddiydi ki.. her inleyişini hatırladığını söyledi" utancımdan yerin dibine girmek isterken başımı eğmiştim. O sırada elini gördüm. Yerdeki çimenleri yumruğunun arasına almıştı.

Öyle sıkıyordu ki yumruğu bembeyaz olmuştu.
Tekrardan yüzüne baktım. Yüzünde tek mimik yoktu.

"Sonra seni onunla gördüğümde anladım.. senden gerçekten hoşlandığını.. ama geçer sandım. Bir çok insanla günler geçiriyor. Bir çok insana ilgi duyuyor ve sonradan hepsini yatakta terk ediyordu.. Bu yüzden kafaya takmamıştım ama... Beomgyu neden ona karşı çıkmıyorsun söylesene? Neden sana dokunmasına izin verdin? Onun ben olmadığımı biliyordun!" dediğinde yutkundum ve önüme döndüm.

"Ah.. ilk defa... ilk defa bir insanı böyle düşünüyorum biliyor musun?.. Başından farkındayım... senin farklı olduğundan.. özel olduğundan.. ama Beom.. neden?"

İsmimin kısaltılmış halini duyduğumda yüzüne baktım.
O uzun zamandır beni izliyordu.

"Aslında... sadece senin için onu teslim ettim.. neden? İlk başta... bu işi yaptığını öğrendiğimde bu kadar sinirlenmemiştim.. ama 2. defa tekrar yaptığında delirdim... çünkü onu seninle gördüm ve uyuşturucu konusunu bahane ettim... yine.. yine öyle oldu. Onun bara geldiğini öğrendim.. üstelik senden hoşlandığını söyledikten sonra. Yine delirdim.. Beomgyu... neden konunun içinde sen varken her şey değişiyor?"

Sadece ağzım açık bir şekilde onun gözlerine bakıyordum.
Bir saniyeliğine gözleri dudaklarıma kaymıştı.
Sonradan yutkunmuş ve hızla ayağa kalkmıştı.

"Ah tanrım... Bir daha, ister Daniel, ister bir başkası.. kim olursa olsun sana dokunmalarına izin verme!"

O ayağa kalkınca bende kalktım ve gözlerinin tekrar dolduğunu görmemle ona sarıldım.
"O zaman biraz sakinleş" dediğimdeyse sadece donakalmıştı.

Two Same Faces, Two Different Souls | YeongyuWhere stories live. Discover now