•mahkeme -19•

61 6 1
                                        

Alıp yazan haberi okudum.

"2 gün sonra cumartesi günü saat 09:00'da Choi Yeonjun'un mahkemesi tekrarlanacak. Göz altındaki Yeonjun'un masum olabileceği düşünülüyor. Dosya tekrar gözden geçirilecek"

Okuduktan sonra telefonu Soobin'e uzatırken söyledim.
"Daniel'ın gelmesi gerekiyo. Gelir değil mi?"
Soobin bunun üstüne omuz silkti. Taehyun ise başını iki yana sallayarak konuştu.
"sanmıyorum"

Derin bir iç çekerken saçlarımı geriye doğru attım.

"Keşke... konuştuğun kişinin Daniel yada Yeonjun olup olmadığına daha dikkatli baksan" demişti Taehyun terslercesine.

"Evet biliyorum.. aptalca bir şekilde fark etmedim.." tekrar tekrar aynı hataya düşmem gerçekten sinir bozucuydu. Yine de bu sefer öyle iyi rol yapmıştı ki.. onun gibi duygusuz ve ifadesiz bakmayı nasıl başarmıştı.

Yine de onun sayesinde Yeonjun'dan hoşlandığımı anlamıştım.
Daniel ne kadar kötü şeyler yapsa da onun için üzülüyordum. Neden bilmiyorum ama ona gerçekten acıyordum.

"Hadi ama düşünme artık bunları" dedi Kai ayağıyla bacağıma vurarak.

"O kadar mı belli oluyor?" dediğimde hepsi başını sallamıştı.
+×+

"Sen de gitsene" dedi Taehyun elindeki suyu içtikten sonra.
Başımı salladım. "ama barı sürekli sana bırakıyorum.. suçlu hissediyorum. Yarı zamanlı çalışman gerekirken günün her saati orda oluyorsun."

Taehyun gülümseyerek başını iki yana salladı.
"Bir şey olmaz. Kardeşiz ya biz. Unuttun mu? Önemli bir şey olduğunda sorun değil. Takılma ben hallederim."

Biraz düşündükten sonra bende gülümseyerek "Teşekkür ederim" dedim.
Sonra telefonumu açarak saate baktığımda ayağa kalktım.
"O zaman ben gideyim.. bara geç gelebilirim.. bu yüzden kusura bakma"

Taehyun bu dediğime karşılık dudağını büzdü.
"Belki de Yeonjun'un yanında olmana ihtiyacı vardır. Gelmezsen de sorun değil. Sen onun yanında ol. Aklın burada kalmasın"

Bu dediği mantıklı gelince başımı yavaşça sallayarak kapıya ilerledim.
"O zaman kolay gelsin" diyerek ceketimi aldım ve evden çıktım.

Oraya kadar yürüyemeyeceğim için uzaktaki taksi düğmesine basıp bekleme kararı aldım.

Mahkemeye tam yarım saat vardı.
Birkaç dakika sonra uzaktan gelen taksiyi görmemle ayağa kalkmıştım.

•••

Adliyeye vardığımda taksiye parayı uzatıp arabadan indim.
Ardından içeri girip mahkeme salonunun yerini öğrenince oraya ilerleyip salona girdim.
Daha mahkemenin başlamasına 5-10 dakika vardı.

İçerde hiçbir tanıdık yoktu.
Koltuklardan birine oturup elime telefonu aldım.
Başta Daniel'a gelmesini yazmak için mesajlara girsem de sonradan vazgeçip kapattım.

Birkaç dakikanın sonunda salon dolmaya başlamıştı.
Odayı süzerken Soobin içeri girmişti. Beni görünce benim yanıma gelmiş ve yanıma oturmuştu.

Savcılar, hakimler ve avukatlar gelince içeri gardiyanların kollarının arasında olan Yeonjun'da girmişti.

Gözlerim Daniel'ı ararken Hakim mahkemeyi başlatmıştı.
Soobin'e doğru eğildim. "Daniel gelmeyecek gibi görünüyor"

Soobin bana doğru döndü.
"Gelecek... Gelmek zorunda" dedi.

Tam o anda kapı açıldı ve içeri Daniel girdi. Onu görmemle rahatlamıştım. İtiraf edeceği zaman şu an olabilirdi ya da belki de çoktan söylemişti ve bu mahkeme bu yüzden olmuştu.

Two Same Faces, Two Different Souls | YeongyuWhere stories live. Discover now