Two Same Faces, Two Different Souls | Yeongyu

•gizemli genç -1•

"Beomgyu bunu 11 numaralı masaya götürür müsün?"
diyerek hızlı hareket eden Taehyun'un bana uzattığı büyük bira bardağını tepsiye koyarak 11. numaralı masaya götürdüm.

Ardından tepsideki diğer iki bardağı 6 numaralı masaya bıraktım. Başımı kaldırıp masadaki 2 kişiye baktığımda genç çok tanıdık gelmişti.

Çıkarmaya çalışarak ona bakarken yanındaki çocuk bana tek kaşını kaldırarak sordu.
"Bir sorun mu var?"

Başımı iki yana salladım. "Hayır. Afiyet olsun" dedim ve bar masasına doğru ilerledim.

"Beomgyu şu iki siparişi de sen hazırlar mısın ben şunları hazırlıyorum da"

Başımı sallayarak iki kağıdı alıp kendi tarafıma yapıştırdım ve kağıtta yazan içeceğin tarifini yapmaya başladım.

içkiyi su ile birleştirerek biraz ekşi aroma katarak çalkaladım ve büyük bardağa boşaltarak yeşil olan kokteyli bar masasına koyarak seslendim.

"16 numaralı masanın kokteyli hazır!"

Birkaç dakika sonra 6 numaralı masadaki 2 müşterilerin öpüşerek yukarı doğru çıktığını fark ettim. Burası bir bardı. Yukarda odalar vardı. Tabii ki böyle şeyler normaldi fakat değişik hissetmiştim.

O kimdi ki bu kadar tanıdık gelmişti? Çok yakışıklıydı fakat tanıyamamıştım. Onu daha önceden gördüğüme emindim.

Çıkış vaktim yaklaştığında ceketimi aldım.
"Ben çıkıyorum Taehyun"
"Görüşürüz!"
"Kolay gelsin"

•••

"Bu ne kadarda sık gelmeye başladı. Devamlı müşterimiz oldu" dedi Taehyun elindeki içeceği içerken.

"Öyle" dedim bende müşteriye içkiyi uzatırken.

Fakat bu sefer yalnızdı.
"Onu bir yerde gördüğüme eminim ama" dedim kendimce.

bunu duyan Taehyun omuz silkti. "Belki aktördür. Veya idol. Yakışıklı bir yüzü var baksana" dedi.
O an hatırlamıştım. Turuncu saçları...

∽
-Flashback-
-1 yıl önce-

"Bana bir tane soju verebilir misiniz?"
Diyerek bana doğru el kaldıran genç adama başımı sallayarak arkadaki dolaptan bir soju çıkarıp küçük bir adette bardak alarak uzaktaki siparişi veren genç adama götürmek için ilerledim.

Fakat masasına getirmeme kalmadan konuştuğu telefonu aceleyle kapatıp bana döndü ve kalktı. "Özür dilerim ama önemli bir işim çıktı. Başka birine verirsiniz" dedi ve koşarak bardan çıktı.

Başımı sola yatırarak elimdeki içeceklere baktım.
"Bana verir misiniz?" uzaktan bana seslenen bir kızı duyduğumda elimdeki bardak ile içeceği kızın masasına bıraktım.

Acaba ne işi vardı da aceleyle kalkıp gitmişti?
Çokta yakışıklıydı da. Gözleri çok güzeldi. Dolgun dudakları vardı ve saçları ateş rengindeydi.

"O herif nereye gitti?" dedi Taehyun elindeki içeceği çalkalayarak.
Omuz silktim. "Önemli bir işi çıkmış. İptal etti"

Başını sallayarak elindeki içeceği büyük bir bardağa boşaltıp önündeki kadına verdi.

Bende birkaç müşteriden sonra çıkacağım için hazırlandım ve Taehyun'a döndüm.
"Bu gün pek yoğun değil. Ben birazdan çıkıcam. Halledebilirsin değil mi?"

Bana dönerek başını salladı.
"Bende. Merak etme"

Birkaç müşteriye daha içecek hazırladım.