•doğru karar -12•

Start from the beginning
                                        

Elleri bütün vücudumda gezinirken bu duygunun tanıdıklığından kendimi rezil hissettim.

Bacaklarıma inen elini tuttum ve kendimden uzaklaştırmaya çalıştım fakat parmaklarını parmaklarımın arasından geçirmişti. Ellerimizi kenetlemiş ve üstüme yüklenmişti.

Dudaklarımdan ayrılması için dudağını ısırdığımda ise sadece dudağının kenarı yukarı doğru kıvrılmış ve kalçamdaki elini sıkmıştı.

Sinirden seslice inlediğimde ise onu dudaklarımdan ve bedenimden ayıran bir şey olmuştu.

"Ona ne hakla dokunursun!" duyduğum bu sese karşılık şiddetle yumduğum gözlerimi araladığımda karşımda Yeonjun'u görmüştüm.

Daniel dudağının kenarından akan ince sıvı kanı elinin tersiyle silerken Yeonjun'a dönmüştü.
"Y-Yeon.." Diyebilmişti şaşkınlıkla.

"İnan bana Daniel.. bir daha sana güvenirsem benim adım Yeonjun değil" diyerek bağırmıştı öfkeyle.

"Yeon-Yeonjun açıklayabiliri-" Daniel cümlesini tamamlamadan Yeonjun onun sözünü bağırarak kesmişti.

"KES SESİNİ!... Polisi aradım... birazdan gideceksin.. bu yüzden artık yalan için çok geç..." Daniel'ın gözleri hüzün, hayal kırıklığı, korku ve şaşkınlıkla irice açılmıştı. Fakat bir duygu eksikti. Asıl olması gereken duygu gözlerinde zerre yoktu. Pişmanlık.

"Sen... sen ne diyosun?" dedi Daniel doğrularak.
"Artık işin bitti diyorum Daniel" dediğinde Daniel öfkeyle ikizinin yakasına yapışmıştı.

"SEN.. SEN BUNU NASIL YAPARSIN!?" onu ilk defa bu kadar öfkeli görüyordum.
Neler olduğunu hiç anlamamıştım. Ne polisinden bahsediyorlardı?

"Daniel! dur" dediğimde Yeonjun elini bana uzatarak durdurmuştu.
"Bırak ne yaparsa yapsın.. birazdan burada olmayacak.."

"BANA... BİZE BUNU NASIL YAPARSIN YEONJUN?! İNAN BANA BU BURDA KALMAYACAK.. SADECE BENİ DEĞİL.. ŞİRKETİDE BATIRDIN SENİ PİSLİK" Daniel'ın bu sözleri karşısında Yeonjun başını iki yana salladı.

"yanılıyosun.. şirketin ruhu duymayacak.. batan tek şey sen olacaksın. Seni uyarmıştım. Sana güvenmiş, bir şans vermiştim.. ama biliyor musun?... Kardeşin olduğum için bile o kadar utanıyorum ki... sen dünyanın en yalancı insanısın Daniel.. en kalpsiz.." onları sessizce dinlemekten başka bir çarem yoktu.

"Ona... ilk defa dokunmuyorsun değil mi?..." beni işaret etti ve bunu söyledikten sonra bakışlarını bana çevirdi.

"Onu ben olduğuna inandırdıktan sonra.. ona dokundun değil mi?" Daniel şu halde bile Yeonjun'un cümlelerine gülmüştü.

Fakat Yeonjun öyle sinirliydi ki onu böyle görmek bile onun gözünü döndürmüşe benziyordu.
Yakalarındaki elleri üstünden kurtardıktan sonra ona bir yumruk atmıştı.

"Piç.." gözleri dolarken başını eğdi ve sessizce söyledi. Ardından dudakları büzülürken bir küfür daha savurdu. "Ah.. sikeyim.."

Bunu söyledikten sonra bileğimi tutarak onun yanından beni uzaklaştırmıştı.
Birkaç dakika sonra bileğimi bırakmış ve eğdiği başından yere damlayan yaşları izledi. Ardından durdu ve yüzünü koluna gömdü.

Vücudu titremeye başladığında ağlamasının şiddetlendiğini anlamıştım.
Dudağımı ısırarak yanına yaklaştım.

Kolumu omzuna koyduğumda öfkeyle itekledi.
O sırada yanımızdan polis arabası geçmişti.

Yeonjun yavaşça yere çökerken sakladığı çığlıklarını salmıştı.
Ne olmuştu da bu kadar kırmıştı onu.

"Yeonjun..." diyerek onun yanına çömeldiğimde kızarmış olan yüzünü saklamaya çalışmıştı.
Onu böyle görmek nedensizce canımı yakmıştı.

Kolunu tuttuğumda sadece ağlamaya devam etmişti.
"Hadi ama.. yüzüme bak" fakat beni duymazdan gelerek başını daha çok eğmişti.

+×+

"O.. büyük bir yalancı.. o şerefsizin teki" dedi gökyüzüne doğru kaldırarak başını.

Sessizce onu dinlerken devam etti.
"O gün restoranda.. karşılaşmadan önceki hafta.. seni.. o piçle gördüm... ki biliyorsundur.. bizim bir şirketimiz var ve.. onun şirkette olması gereken bir gündü.."

Başımı eğdiğimde derin bir iç çekti.
"O gün.. eve geldiğinde onunla tartıştık.. inan bana beni sinirlendiren şey yalanları değildi.. seninle onu gördüğümde gözüm döndü.. Bilmiyorum... neden öyle hissettim. Ama acayip sinirlendim..."

Gözlerimi yüzüne sabitlediğimde dudaklarım aralanmıştı. Neden onun beni öpmesine izin vermiştim ki?.. Onun Yeonjun olduğunu düşünmüştüm.

"Onunla tartışmadan birkaç ay önce.." dudakları aşağı doğru kıvrılırken dudağını ısırdı ve başını eğdi. Ayın yüzüne vurduğu ışık sayesinde gözleri parlıyordu.

"Uyuşturucu sattığını öğrendim... kahretsin neden? Durumumuz iyiyken... buna hiç bir şekilde gerek yokken... ama bana ne dedi biliyor musun? 'bilmiyorsun ama bizi ayakta tutan bu' benden defalarca kez özür diledi. Sayısızca defa söz verdi. Bir daha yapmayacağına... hatta... kendi canını bile ortaya koymuşken.. aynı hatayı 2. kez daha yaptı... yine dedim.. 'belki bu defa gerçekten bırakır'..." hayal kırıklığıyla sanki dudağının büzülmesine engel olmak istercesine gülümsedi.

"Ama yanılmışım.. bu gün.. gördüm.. yine.. o lanet işi... o lanet hapı veriyordu insanlara.. baya sinirlendim... onu doğru zamanda yakalamak için bekledim.. Ama onu yine senin yanında görünce... üstelik.. sana yanlış bir şekilde dokunurken... ahh... siktir" sona doğru sesi çatlamış ve kısılmıştı.

Yaşadıkları gerçekten garipti. Daniel.. neden onca iş varken bunu seçmişti? Üstelik şirketi varken.. hem de hisseleri büyük bir şirketi varken.

"Üzülme... sen doğru olanı yaptın" diyerek sırtını sıvazladım.
Gözlerim dolmuştu.

"Biliyor musun?... seni ilk gördüğüm günü hatırladım da... Birkaç yıl önceydi... bara gelmiştin.. bir sipariş verdin ve sonradan iptal edip gitmiştin.. Hâlâ hatırlamamın sebebi ise.. gözüme öyle güzel gelmiştin ki... ateş rengi saçların.. gözlerin.. Her şeyinle açıkça hoşuma gitmiştin."

Gülümseyerek devam ettim.
"Onu beni öpmesine izin vermem tamamen bundan kaynaklandı Yeonjun... Biliyorsun.. dış görünüş olarak.. çok benziyorsunuz.. ve ben.. ikizin olduğunu bilmiyordum.. senle tanıştıktan sonra bana Yeonjun olduğunu söyledi.. sen olduğuna tamamen emindim.. Ama emin ol.. sen olmadığını bilsem" diyerek ona döndüğümde çoktan beni izlediğini görmüştüm.

"Ve bu yüzden.. onunla nerdeyse..." devamını söyleyip söylememe arasında kaldığında yutkundu. Sonra başını eğdi ve devam etti. Daha kısık ve sakin bir sesle. "Yatacaktın değil mi?"

Olaya bak bee

Herşey bu kadar değil daha çok olay var.🥱

Ayrıca biliyorsunuz Yeon henüz herşeyi Beom'a anlatmış değil!🫢🫣
Sanırım ayarladığım bölüm sınırını geçecek gibi

neyse bro
Çok uzatmadan veda ediyorum.

Kendinize dikkat edin ve Oy ile Yorum atmayı unutmayın lütfen!
Yine nazikçe söylüyoruz bu yüzden bir yorumu bir oyu çok görmezsiniz.



~K.J

Two Same Faces, Two Different Souls | YeongyuWhere stories live. Discover now