•sen fazla güzelsin -8•

Start from the beginning
                                        

Fakat cümlem bittiğinde gözlerini indirmişti.
Sanki bazı şeyleri kafasında oturtuyormuş gibiydi.

"O günden sonra seni.. sürekli düşündüm" dedim başımı eğerek. Ağzıma gelen bütün şeyleri söylemek istiyordum. Aynı zamanda fazlasıyla sarhoş hissediyordum.

"Beomgyu..." diyerek gözlerime baktı. Sonradan sarhoş olduğumu fark edip söyleyeceği şeyden vaz geçmiş gibisine önüne döndü. Başını geriye atarak gözlerini kapattı.
"Ah... her neyse.. hadi uyu. Güzelce dinlen. Ben buradayım" dediğinde direksiyonu kavramıştı.

Onun bana verdiği sebepsiz güven sayesinde istemsizce gözlerim tekrar kapanmıştı.
Yine derin bir uykuya dalmıştım.

+×+

Yüzümde hissettiğim sıcak bir el. Ardından dudaklarımı yavaşça okşayan sıcak bir parmak hissettiğimde gözlerimi açmamıştım.

"sen.. fazla güzelsin" fısıldayarak söylediği bu cümle karşısında neredeyse nefesim kesilmişti.
Yakınımda hissettiğim nefesi ve o güzel kokusu baş döndürücüydü.

Uzun bir sessizliğin ardından odadan uzaklaşan adım seslerini duyduğumda yanımda olmadığını anlayıp gözlerimi aralamıştım.

Sadece kapanan dış kanının sesini duyabilmiştim..

+×+

"Tamam dayan sadece yarım saat kaldı zaten çıkmana" dedi Taehyun elindeki içki dolu bardakları elimde tuttuğum tepsiye koyarak.

"Dayanıcaz zaten mecbur. Başka çare mi var?" dedim uykulu uykulu Taehyun'a bakarken.

"Bu 3ü 8. masaya bu 2si ise 6. masaya. Şu geri kalanlar 11 numaraya." diyerek kendini arkasındaki sandalyeye attığında bende yorgun yorgun sendeleyerek ilk 3 bardağı 8. masaya götürmek için ilerledim.

Masada 2 erkek 1 kız vardı. Kız kesinlikle hiç birini umursamıyormuş gibiydi fakat diğer ikisi başka masadakileri izliyordu.

Masaya bardakları bırakarak yanlarından ayrılacağım sırada kızın bileğimi tutmasıyla duraksadım ve kıza doğru döndüm.

"Bir isteğiniz mi vardı?" diyerek bileğimi kurtardım.
"Yani... lütfen burada benimle kal"
Bu dediği şey ile kaşlarımı çattım ve başımı sağa yatırarak dudağımı büzdüm.
"Üzgünüm ama ben bir çalışanım. Müşterilere hizmet etmek dışında bir şey yapamam"
Kız soğuk ve ürkütücü bir şekilde gözlerini kısarak bana bakmıştı.

"Tamam... bana bu şekilde hizmet verebilirsin. Müşterilerin isteğini yapmıyor musun?" O sırada masadaki diğer erkeklerden biri kıza katılırcasına söyledi.
"Hadi be kız için dur yanında. Sen nasıl hizmet veriyorsun böyle?" Fakat bunu istemelerin amacı kız ile ilgilenen başka biri olunca başkalarına sarkabilmekti.

"Hayır.. olmaz. Üzgünüm ama böyle bir yetkim yok" dedim yanlarından uzaklaşmadan önce.
Sırtımdaki bakışlarını hissetsem de tepsideki diğer içkileri dağıtmaya devam ettim.

11 numaralı masaya geldiğimde ise içkileri dağıttıktan sonra başımı kaldırdığımda masadaki 8 numaralı masada oturan insanları sert gözlerle izleyen Yeonjun ile karşılaşmayı beklemiyordum.

O kadar gün sonra sonunda gelmişti.
Yine de işime dönmeliydim. Beni ilgilendirmezdi değil mi?

-Flashback-

"sen... fazla güzelsin"

-Flashback son-

İlgilendirmez miydi?

Two Same Faces, Two Different Souls | YeongyuWhere stories live. Discover now