Bende gülümseyerek "Teşekkür ederim" demiştim.
Yüzüme bile bakmadan kollarını önünde bağlayıp etrafı izlemeye başladı.
O sırada yanına bir kız gelmişti.
"Selam Yeonjun" diyerek hemen yanındaki sandalyeye oturdu.
Yeonjun ise başını kısaca eğip kaldırdı sadece.
"Neden yanımıza gelmiyorsun?" dedi sonradan kız yüzünü elleri arasına alarak dirseğini masaya yaslayarak.
Yeonjun omuz silkerek etrafa bakmaya devam etti.
Kız bana bakarak gözlerini kısmıştı. Sonradan Yeonjun'a tekrardan baktı.
"Bunun için mi? bu kim?"
Yeonjun kıza döndü ve kaşlarını kaldırdı.
"Kim? Barmen mi? Yoo onun için değil. Sadece bu gün burada durmak istiyorum"
"Gel hadi bizim masaya. Bak bizimkilerde orda. Napıyosun burada tek başına" dedi Yeonjun'un elini tutarak.
Yeonjun benim gözlerime kısaca baktıktan sonra elini yavaşça çekti.
"Yok ya. Burası iyi.."
Sonradan kız ikimize de tekrardan bakıp kalktı.
"Peki sen bilirsin"
Kız gidince dudaklarımı araladım. "gitsene. Sıkılmıyor musun burda?"
Başını yavaşça iki yana salladı.
"Hayır. Sıkılsam çoktan giderdim. Orası daha sıkıcı"
Bende başımı yavaşça salladığımda içeri giren Taehyun'u görmemle ayağa kalktım.
Yanımıza geldiğinde Yeonjun'a kısaca baktıktan sonra bana döndü ve kaş göz hareketleri yapmaya başladığında susması için gözlerimi irice açmıştım.
"Müşteriler ne kadar az" diyerek konuyu kıvırdığında bende gülümsedim.
"Evet değil mi?"
Yeonjun'a bakarak bir soru sordu sonradan.
"Arkadaşın mı?"
Sonradan birbirine değen kollarımız arasından ona dirseğimle hafifçe baskı uyguladığımda boğazını temizledi.
"Neyse ben üniformamı giyip geleyim" diyerek bizi terk ettiğinde gelen bir müşteriye karşılık saçlarımı geriye doğru attım.
"Yeşil kokteyl alabilir miyim?" diyen sert sesli adam Yeonjun'un yanındaki sandalyeye oturduğunda gülümseyerek başımı salladım.
"Tabii" sonradan büyük bir bardak alarak içine bir içki koydum ve bazı içkilerle karıştırdım. Ardından bardağın kapağını kapatarak çalkaladım ve sonra ayrı bir bardak daha alarak boşalttım.
Müşterinin eline koyduğumda direk bardağın kulpunu tüm eliyle sarmış ve büyük bir yudum almıştı.
Taehyun geldiğinde tekrardan sandalyeye oturdum.
"Ne zaman çıkıyorsun?" dedi Yeonjun parmaklarıyla oynarken sessizliği bozarak.
Kolumdaki saate baktım. Sonradan tekrar Yeonjun'a döndüm.
"Bunun gibi kalabalık müşterilerin olmadığı günler 10 gibi çıkıyorum. Onun dışındaki günler 12'de falan"
Yeonjun ayağa kalktı ve telefonunu bana uzattı.
"Telefon numaranı alabilir miyim?" dedi soğuk ve duygusuz bir yüz ifadesiyle.
Şaşkınca telefona bakarken afallayarak telefonu elime aldım ve numaramı yazıp geri verdim.
"Kolay gelsin" demiş ve çıkışa doğru ilerleyerek çıkmıştı.
"O neydi öyle ya? Böyle bir sıcak telefon numarası alma şekli görmedim. Çook samimiydi gördün mü? resmen sıcaklığından ericektim" dedi Taheyun ters ters bakarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Two Same Faces, Two Different Souls | Yeongyu
Fanfiction"Günün birinde, Herşey dünde kalacak..." ~Yeongyu bxb !Yan ship: Sookai! Sürekli bara giden Choi Yeonjun adında bir genç yaşadığı zorluklar yüzünden ölesiye içerken Choi Beomgyu adında bir barmen olan genç adam tarafından ilgi görür. O günden sonra...
•iki ayrı ruh -3•
En başından başla
