Önyargı'nın Yarım Doğuşu."🔷️

21 6 0
                                    

•Merhaba sevgili okurlarım.
-Hepinizi sevdiğimi belirtmek isterim.

Bu kitabın içerisinde bulunan şiir ve sözler şahsıma aittir..️️️️️️️️️️.️️️️️️️️️️️️️️️️️️️️️️️️️️️🔶️

-Başladığınız saat:

•İyi Okumalar Sevgili Okurlarım.

•Okumaya Başladığınız Saat Lütfen:

Yıldızı unutmayalım lütfen🌠

Bölüm Yüz Üç.
"Önyargı'nın Yarım Doğuşu."

Hayallerimin her parçasını en derinden içime gömdüm ben.

Kazıyamam çok istesem ellerimle dipten.

Artık geçti kaybettin sen.

Kayboldum kendi varlığımın süretinde farketmeden.
#nurdanküçükfısıltılar.

Anlaşılan şuursuzca bu olan durumları düşünen sadece Dina değildi.

Lilith de ormanın ortasında durarak kara kara bu olanları nasıl kızına söyleyeceğini düşünüyordu.

Lanet olası Yüri yaptığı her şeyi onun üzerine yıkmıştı.

Ah Serni!
Öldün ama enkazın hala bizim üzerimizde asılı duruyor.

Öldün ama bizi de öldürdün Serni.

Zaten niye öldün ki?

Elli kere dedim oraya gitme diye!
Ben ona elli kere söyledim tehlike kapıda bekliyor diye.

Niye dinlemedi ki beni?
Yüri'nin yakın arkadaşı olması bu yarışda savaşamayacağı anlamına gelmiyordu.

Yarışmıştı!
Savaşmıştı!
Kaybetmişti!

Hepimiz ile inatlaşdi ve her birimizi yok saydı.
Sonucu ne oldu peki?

O arenada olan herkes gibi o da ölmüştu işte.

Ya da Yüri yarışa katılmasın diye babası tarafından kurban mı edilmişti diyeyim?

Hayat bu aralar çok canımı sıkıyordu.

Kızım Dina bile beni kendi düşmanı olarak görüyordu.

Çocukken ona Hades tarafından yapılan işgenceleri ben yaptım sanıyordu.

Bilinçaltı bazı şeyleri çarpıştırarak gösteriyordu onun zihnine.

Ben kızıma asla işgence yapmadım!

Ve ben asla güçleri için kızımı kimseye feda etmedim!

Ben Hades ile savaşırken eğer ölürsem kızım sahipsiz kalmasın diye onu ablama emanet ettim.

Keşke etmeseydim!

Ablam benim kızımı benden habersiz bir yetimhaneye vermişti.

Bu yaptığı kabuledilemez bir durumdu.

Onun için onların ölüm fermanını imzalamıştım.

Ben onun üçün kendi ablamı gözden çıkarmıştım.

Kızımı sahipsiz bıraktılar diye onların varlığını bu evrenden silecektim.

Şimdi ne olacaktı peki?

Yine bir av başlıyor ve yine biz çaresiz bir durumdayız.
Yine bir sürü hayat solacak ama biz yine nefes alarak durmadan yaşıyoruz.

Yarışın ödülü de buydu işte.

Sonsuz yaşam!

Ben,Hades,Teo ve Yüri.

Biz üçümüz sonsuz yaşamın ödülünü kazanmıştık ama Teo kuralları ihlal ettiği için kadim samelone ruhu onu kendine siper almıştı.

Teo artık eski durumuna dönemezdi.

Sonsuz yaşamı kazanmıştı ama başka birinin bedeni ile sonsuz ömür sürecekti.

Bu muydu bize biçilen ödül?
Bu muydu bizi mahveden geçici heves?

Bu kez yarış için hangi yakınımızı kurban edecektik?

Peki bu defa evren bizden hangi kurbanını ona vermemizi isteyecekti?

Kaybetmek bu kadar zor olmamıştı hiç.

Oysa kazandığımı sanarken bile hep bir adım kaybetmiştim ben.

Atlatamadığım bazı durumların kopuk ipini çekmekten artık yoruldum.

Canın buruk acıması ölmek sayılır mıydı?

Fiziksel acıları boş ver!

Kalbin param parça farkında mısın?

Kendini düşünmedin hep ona koştun.

Bir yanlış yapmadan severek coştun .

Bu muydu büyük ikramı bol keseden şerefsiz vicdanının
.
#nurdanküçükfısıltılar

Bölüm sonu...

Bölüm hakkında düşüncelerinizi lütfen burada belirtin🦄 'tek boynuzlu atlar gerçektir bu arada'...

Melodi ÇığlıklarıWhere stories live. Discover now