Melodi Çığlıkları

Verilen Sözlerin Sessiz Yankısı🕷

•Merhaba sevgili okurlarım.
Hepinizi sevdiğimi belirtmek isterim.

İyi okumalar sevgili okurlarım🦋

Bölüm Dokuz.
Verilen Sözlerin Sessiz Yankısı🔷️

Yıldızı unutmayalım lütfen🌠

Az önce duyduğum çarpıcı gerçeklerden sonra,
bir süre bazı şeyleri güncellemem gerektiğinin farkına vardım.

Ben Dina yirmi üç yaşındayım.
Bu hayatın benimle kurduğu sahte samimiyeti hiç sevmediğimi söylemek zorundayim.
Ben kendimi bile yönetemezken,
nasıl olurda dokuz kişiyi yönetirdim?

Zemherinin az önce söylediği bu oyunlar yarın başlıyormuş.Hiç bilmediğimiz bir oyunun,hiç bilmediğimiz kurallarıyla baş başa kalacaktık.

Hayat da bir nevi insanlara aynı şeyi yapmıyordu mu?
Son ana kadar bazı şeyler,insana süpriz olurdu.Yaşadığımız hayat öğrenmemiz gereken şeyleri bazılarımıza yaşatarak öğretirdi.

Çıkmaz sokaklardan sokak yaratmağı,umutsuzluğun içinde bir yıldızın parlamasını ve daha nicelerini....

Neyse,geçelim şu anımıza...

"Dina,Noyan ile Rodin bizi bir sürelik idare etsin diye su kaynağı aramaya gittiler."

Pamirin kurduğu cümleden sonra alaylı bir şekilde gülerek yüzüne baktım.

"Pamir biz bu adada olduğumuz sürece susamak gibi insani bir ihtiyacımız olmayacak."

Pamir önce kurduğum cümleni anlamadı ama sonra bana dik dik bakmaya başladı.
Çünkü bana gerçekler anlatıldığında Pamir öbür tarafta kan kustuğu için uyanmakla meşguldu.

"Dina,sen neler söylüyorsun?
Nasıl yani susumayız?
Gibi ekini niye kattın kurduğun cümleye,zaten insan değil miyiz?"

Pamirin ardı ardına hiç dayanmadan sorduğu sorulara vereceğim bir cevabım yoktu.Aslında vardı ama ikinci defa bende aynı gerçeklerle yüzleşmek istemiyordum.
Bu çok ağır gelirdi.

"Pamir ben sana anlatacağım,gel dışarı çıkalım"

Uzay'ın Pamire seslenmesi İle Pamir Uzayı takip ederek mağaranın dışına doğru yürüdü.Adım seslerinden başka hiç bir ses mağaranın soğuk zemininden duyulmuyordu.

Adım sesleri uzaklaştıktan sonra, Zemheri onu fark etmem için gözlerimin içine bakıyordu.
Dayanamadan ona yönelik olan soru yığınından sadece daha cazip olanını sormaya karar verdim.

"Zemheri bu oyunu bana detaylı anlatır mısın?
Yarın başlıyorsa bize bugün demeleri gerekmiyor mu?"

Zemheri verdiğimin sorunun cevabını sakin bir şekilde vermeye çalışarak boğazını temizledi

"Dina,oyunlar dört etaptan oluşuyor.Her grubun lideri olan kişi,yani sen diğer gruplardan olan kişilerle içimizden bir karşılaştırma yapmalısın.Mesela diğer gruplara bakıp onlardan kiminle hangimizin çıkacağına karar vermen gerekiyor.

Eşleşmeler bittikten sonra ilk etap kolay engellerden oluşuyor. Zor olan, son etap olacak.Adamın dediğine göre, son etapta yaralanmalar bile ola bilir.En güçlü olacak takımı yani avcıları bulmak için bizi bile feda edebileceklerinden bahs etti."

Zemherinin dediklerini kafamda tartıyordum.Çünkü şimdi ağlamanın hiç sırası değildi.Öyle yaparak bir sonuca varamazdık.Ağlamaktan ise karşı tarafı ağlatmayı yeğlerdim.
İşte ben böyleydim.