Koyu Siyahın Bitmez Mücadelesi🥀

260 122 170
                                    

Öncelikle merhabalar.İsmim Nur 24 yaşım var.Azerbaycanlıyım.
Aşağıda ve önümüzdeki süreç boyunca görebileceğiniz yazım hatalım dilimden kaynaklanan bir durum.Bizim yazım kurallarımız(edat,bağlaç ve daha niceleri..) sizinkinden birazcık farklı oluyor.O yüzden bir hatam olursa şimdiden kusuru aff ola🌻

                         

Kararırken geceler,fısıldarken heceler mürekkebim kanadı ve kalkarak içimden geçenleri yazdı....

Hepiniz ben tarafından seviliyorsunuz...

Bu bölüm Ecenindurbunu the_heartless___ ve zemheria97 ya ithaf olunacak.Her bölüm attığımda gösterdiği desteklerden dolayı kendilerine teşekkür etmeyi kendime bir borç bilirim🌻

İyi okumalar sevgili okurlarım...🌠

Bölüm On.
Koyu Siyahın Bitmez Mücadelesi🥀

YILDIZI UNUTMAYALIM LÜTFEN🌠

Ölüm kutsaldı ama nefes almak aşılamayan bir dağdı.
Sonsuz girdabın esir aldığı kırık ruhlar feryat figan bağırırlardı 'BEN YAŞAMAK İSTİYORUM DİYE'

Ansızın köpüren dalgalar gibiyim şimdi.Tuz kokusu çürütüyor ruhumu. Köprüden atlar mıyım bilmem,
Belkide gökyüzünü izlerim.

Bazen insan kovalardı gerçeği baş ucundan gitsin diye ve bazen gecenin üçü dördü uyanırdı gerçeklere.Soğuk zeminin bahş ettiği titreme yalardı ruhunu izinsizce.

(benzetmeler,şiirler şahsıma aittir)

Şu anı yaşamanın bir adı olsaydı, kesinlikle bu zaman dilimi adsız kalırdı.
Hatırladığım ve çoktan unuttuğumu sandığım gerçeklerin bıraktığı beş parmak izi hala yanağımda asılı duruyordu.

Nasıl fark etmezdim ben bu olanları?Nasıl bu kadar kör olurdum?
Uçaktaki güler yüzlü kız ile şu adadaki kız arasında dağlar kadar fark vardı.
Nasıl göremezdim.
Dilim mi lâl oldu sözcüklere?

Şu aralar düşünmeyi ertelemenin zamanıydı ama ben kendime hiç bir şekilde engel olamıyordum.
Artık zamanı! dedim.

Artık bazı şeyler öğrenmeliydim.Bunun için mağaranın dışına çıkmam gerekiyordu.Addımları hızlandırarak soğuk zemine yavaşca atıyordum ama içimdeki ateşe soğuk zemin bile nafileydi.

Mağaranın giriş kapısını gördüğüm an koşarak ağaçların olduğu alana doğru geldim.Hemen geliş amacımı hatırlayarak bir zamanlar annem olduğunu sandığım kadının söylediklerini aklıma getirmeye çalıştım.O kadın bana

'sesini duymam için odaklanarak adımı çağırmalısın' demişti.

Dediklerini hatırlayarak yapmaya başladım.

Düşüncelerimin ucra köşesinden onun ismini bağırarak çağırdım.

'LİLİTH BENİ DUY'

Üç kere içimden bağırdım.

Başlangıçta sesimi duymadığını anladım ama biraz zaman geçtikten sonra,

'Söyle,küçüğüm!

Bir ses yankılandı ormanın etrafından.Kurduğu samimiyyetten uzak kamuflaj cümlesi beni daha da ondan iyrendirdi.

Melodi ÇığlıklarıWhere stories live. Discover now